Huzurun arifesi; siyah, dairesel, soğuk boşluk. Ben üzerindeyken, otuz beş kez döndü Dünya, Güneş'in çevresinde. Her dönüşünde batmakta olup yük salan bir gemi gibi bir şeyler eksiltti bende. Yavaş ama güçlü. Hayata kısık gözlerle bakmama rağmen ona karşı bu kadar ilgisiz olmak... Bazen sorun bu mu diye düşünüyorum. Bir Nijerli olsam mesela, koca
Öyle seziyordum ki, günün birinde bu güzelim düşlerden uyanıp kendimi yine yalnızlıkların kucağında bulacak, başkalarının dünyasında, beni salt savaşın ve tek başmalığm beklediği, huzurun ya da yaşamakatılmanın söz konusu olmadığı soğuk bir dünyada yapayalnız kalacaktım...
îlk kez yaşadığım mutlu bir dönemdi bu; arzularımın gerçekleştiği, bir birlik ve beraberlik içine kabul edildiğim bir dönem. Bu dönem bitince ne yapacaktım? Yeniden savaşıp bir çıkış yolu arayacak, özlemlere kapılacak, düşler görecek, yalnızlıklar çekecektim.
Tanrım, ne kadar az zaman kalmıştı; sonra onu bir daha göremeyecek, o sağlam ve rahatlatıcı adımlarının sesini bir daha işitmeyecek, bundan böyle çiçeklerini masamın üzerinde bulamayacaktım.
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
"İnsanların dünyasında kalıcı huzur yok. Kısmi huzurun yolu ise tek hayatlıların dünyalarına olabildiğince uzak kalabilmek: "Pencerelerden seyret, içlerine girme"
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz.
Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Mutlu olmaktan çoktan vazgeçmiştin, istedigin tek şey huzurdu . Huzurun yolu da mutlak eylemsizlikten geçiyordu. Ama ne zaman, ne eşya, ne de o izin verdi buna.
Zihinsel huzurun ve mutluluğun tek bir yolu vardır; her sabah uyandığınız andan itibaren bütün gün boyunca, gece yatana dek aklınızda olsun. Kendi dışındaki şeylere hesap vermeyin, kendinizi güce karşı sorumlu hissedin.