"Anne, merhametin kalbidir." diyor yazar kitabına başlarken...
Gerçekten de annelerimizin bizleri kucakladığı o şefkat dolu kollarının arası bizlerin en güvenilir limanı değil midir?
Şüphesiz ki hayatımızın ilk öğretmenidir annelerimiz. Gözümüzü ilk açtığımız anda annemizi gördük, gece uykuya dalmadan önce ise gene ilk gördüğümüz
Bir anne bir nesil demek. Anne çocuğun ilk medresesidir, Öyle de olmalı. Yanlış yetiştirilen çocukların topluma, insanlığa, İslamiyet'e ne denli zararlar verdiği ortada. Günümüz kadınlarının, Annelerinin aşağılık kompleksine kapılıp'ta kendilerini iş ortamına attığından beri çocuklarımız perişan halde. Aile bozulursa toplum bozulur. Yazar bu konulara çok güzel değinmiş.
Kitapta annelerin, İslâm alimlerimizin ilim dünyasındaki etkileri üzerine durulmuş.
Eser de ilk olarak, dinimiz de annenin önemi aktarılmış, daha sonra "Anneler" başlığı altında Kur'an'da geçen anneler, Efendimizin annesi ve ümmetin anneleri olan peygamber hanımları aktarılmış.
Sonraki başlıkta ise, asıl konu olan Âlim yetiştiren anneler aktarılmış.
Hiç şüphesiz peygamber ve Âlim yetiştiren bu mübarek annelerden almamız gereken çok ders var, örnekte olduğu gibi:
- Havva annemizden; Sabrı.
- Hanne validemizden; Evladını Allah'a adamayı.
- Meryem annemizden; Ahlakı.
- Hz. Musa'nın annesinden; Teslimiyeti.
- Hacer validemizden; Allah'tan razı olmayı.
- Hatice annemizden; iyi bir eş olacak kızlar yetiştirmeyi.
- Âişe annemizden; Muallimliği.
- Ümmü Seleme annemizden; evladının hatasını düzeltmeyi.
- Enes b.Malik'in annesinden; Tek derdinin İslâm olması.
- Hasan-ı Basri'nin annesinden; yalan söylenilmeyeceğini.
- Abdulkadir Geylani'nin annesinden; evladının ilmi yolculuğuna müsaade etmeyi.
- İmam Şafiî'nin annesinden; maddi imkansızlığı sorun etmemeyi.
Ve daha birçok örnek... Rabbim hepsinden razı olsun. Gittikleri yollarda olmak duasıyla...
İslam Dirilişinde Avrupa'nın Durumu
Avrupa doğdu ve kabul görmeyi bekledi. Fakat ölüm uykusundaki Asya ve henüz varoluş sınavını vermemiş Afrika ona istediğini vermedi. Nihayetinde her eser bir yankı isterdi. Avrupa'nın vermediği bu yankı onu gürültülü bir sona hazırlıyordu ancak tek başına gitmek niyetinde değildi. Asya ve
Selam..Haruki Murakami “1Q84”..
Yazarın üç kitaplık serisinin, tek ciltte birleştirilmiş olarak yayımlanmış hali “1256” sayfa. Öncelikli tavsiyem, okuyacak olanların üç kitaplık versiyonu alması. Tek cildin, okuma konforu olarak birden fazla olumsuzluğu var, bunlardan ilki, elbette eserin fiziki ağırlığı. İki aylık süreye yaydığım kitabı, altı
Muhammed Emin Yıldırım'hocamızın yazdiği ilk olarak bu kitabi okudum.Kitapta Hz.Peygamberimizin ilk Eşi Hz.Hatice'nin hayatı,nübüvveten öncesi ve sonrasi kitapta bilmediğim hiç duymadiğim bilgileri öğrendim sadece bir dil ve akıcı gerçekten mükkemel ötesi bir kitap tavsiye etmek değil şiddet ile tavsiye ederim.
Hukukçu ve araştırmacı olan İlhan Arsel'den beyinlerde şimşekler çakmasına sebep olabilecek sert bir kitap. İlhan Arsel, okuyucularına İslam dini içerisinde kadına yönelik ayrımcılığı, gericiliği anlatmış ve sert bir şekilde eleştirmiş. Bunu yaparkende Kuran-ı Kerim'den ayet, sahih hadis ve birinci elden İslami kaynakları kullanıyor, yani boşa
Leonardo Da Vinci’nin, Hz. İsa’nın oniki havarisi ile yediği son akşam yemeğini resmettiği, “Son Akşam Yemeği” tablosuna bakarken, defalarca tablodaki insanların hikayesini düşünmüştüm. Özellikle Mecdelli Meryem ile İsa peygamberin ilişkisindeki gizemi hep merak etmişimdir.
Jose Saramago’da aynı gizemi merak etmiş olmalı ki uğruna kitap yazmış.
Tesettüre düşman olan malum kesime soruyorum:
-Müslüman değilsiniz belli.
-Rahibeler kapalı, tüm resimlerde Hz Meryem kapalı, bu durumda Hıristiyan da değilsiniz.
-Gerçek Yahudi kadınları çarşaflı olduğuna göre, Yahudi de değilsiniz.
Sahi, sizin dininiz ne?
Unutuyorlar ki o başörtüsü, bütün Hıristiyan resim ve heykellerinde görüldüğü gibi, Hz. Meryem'in de örtüsüydü! Unutuyorlar ki o başörtüsü, yüzyıllardan beridir rahibelerin de örtüsüdür!
Sayfa 145 - Türk Edebiyat Vakfı YayınlarıKitabı okudu