Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fihrist 388. Sayfa Birinci lem a
Hz.Yunus Aleyhisselam a " hut,deniz,gece" ne ise, her insan için nefsi,dünyası, istikbali de odur.
Sayfa 388 - Sözler NeşriyatKitabı okudu
3000 Yıllık Mucize
Londra'daki ünlü British Müzesi'ni gezenlerin hayret ve dikkatle izledikleri bir bölüm vardır. Mumyalar bölümü Bu bölümdeki en dikkat çeciki ceset ise cam bir fanus içinde bulunan ve secde vaziyetinde duran bir insana aittir. Bu cesedin bütün organları tamdır. Hatta başındaki sararmış saçları ile sakalları dahı rahatlıkla
Reklam
Üç Duâ, Üç Çıkış Yolu, Üç Deniz Feneri...
Geçen bir arkadaşla oturuyoruz, canını sıkan bir konudan bahsedip ‘düşününce kalbim sıkışıyor, panik atak nöbeti geçiriyorum’ dedi. Zaman zaman hepimiz yaşarız ya hani; bunalırız, daralırız, yüreğimizi sıkıştırırız. Öyle bir haldeydi. Dedim ki; benim böyle durumlar için üçü bir yerdem var, yüreğime takar rahatlarım. O ne ki, dedi. Dedim üç dua, üç çıkış yolu, üç deniz feneri... • İlki Hz.İbrahim’den, diyor ki; Allah’ın Halili ‘Düştüğün yer ateş olsa, sen onu gül bahçesine çevirebilirsin. Bak duası şu, al tak yüreğine: Hasbünallahü ve ni’mel vekil (Ali İmrân 173) Sonra; • Hz.Yunus aleyhisselam konuşuyor Diyor ki; hatalar yapıp balığın karnına düşmüş olabilirsin. Çıkış yolunun anahtarını al eline. De ki: ‘Lâ ilahe illa ente subhâneke înnî küntü minez zalimîn’. (Enbiya 87) Şimdi sıra; • Hz. Musa aleyhisselam da, diyor ki; ‘Derdin ne olursa olsun dermanı Allah katındadır, uzan O’na şöyle de; ‘Rabbî inni limâ enzelte ileyye min hayrin fekîr. (Kasas 24) Ne zaman dara düşsem bu üç duayı coğaltır, ferahlarım. Size de verdim bu üç pırlantayı, buyrunuz takınız yüreğinize, ferahlarsınız...
Hazret-i Yunûs der ki; Ana rahminden geldik pazara Bir kefen aldık döndük mezara.. Biz ne olacağız diyoruz ya; bir gün olmayacağız hepsi bu. Kısacık bir hayat öyküsü bizimki; ustada iniyor sahneden, çırak da...
Balığın sahibi ve arkadaşı Hz.Yunus 1.ders
13 Ocak 2024 Cumartesi Muhammed Emin Yıldırım hoca'nın Eyüp Sultan'da dersine katılmak nasip oldu ve bir kesit.. Rabbim devam etmeti nasip etsin Yunus bin Metta 33 Yıl 37 Gün Tebliğ ediyor ve sadece düşünebiliyor musunuz bu asla kolay bir şey değil sonra sonra 3 gün kala izinsiz terk ediyor görevi nasıl olsa olmayacak diye..sonra gemiden denize düşüp balık onu yuttuktan sonra asla ben 33 yıl dayandım şöyle böyle diyerek asla isyan veya bahane aramıyor. diyor ki ben zalimlerden oldum . Bakabilir misiniz nasıl bir tövbedir öyle. İşte Tevbe mazeret kabul etmiyor. Hiçbir şey bahane olmuyor. Bahaneye sığınınca tevbe kabul etmiyor. Bizler hep bir bahane söylediğimiz için yüzleşemiyoruz günahlarımızla, Yüzleşmediğimiz için yüzsüzleşiyoruz. Kılıf bulan tevbe edemez. Balığın karnında karanlıklar içerisinde hiçbir şeyi bahane etmeden Allaha tevbe ediyor. Gelecek 3 dersimizde de göreceğiz ders alacak çok büyük ibretlikler vardır. Allah gerçek manada anlamayı nasip etsin. Hz. Yunus yorulanlara fer olacak, sabrı tükenenlere derman verecek, görevlerini yapmayanlara tebliğ ve temsil gücü verecek. Allah rehberlerimizi onlardan edinebilmeyi nasip etsin. Sadece onların yolundan tanzim etsin...
'Mevla Teâlâ, tesbihati sebebi ile Hz. Yunus'u (aleyhisselam) balığın karnından kurtardıg gibi, tesbih eden müminleri de nefis balığının karnından, zulmetinden kurtarır.
Reklam
Kalem sûresine ithafen.
İniş sırasında ilk Müslümanlara ilk olarak örnek gösterilen peygamber Hazreti Yunus'tur Hz . Yunus Aleyhisselam üzerinden onun yaptığı gibi yapmayın deniyor bu da şu soruyu aklına getiriyor Peygamberler hata yapar mı? Bu sorunun iki cevabı var bir; yapmaz iki; yapar. "Yapmaz" dendiğinde şu kastedilir: onlar Allah'tan gelen vahiy insanlara aktarma işinde, Allah'ın inayetiyle hata yapmazlar elen vahiy olduğu gibi, ne bir harf eksik, ne Bir harf fazla tam olarak aktarırlar. Peygamberlerin İsmet sıfatı ile muttasif oldukları söylendiğinde işin bu yönü kastedilir. "Yaparlar" dendiğinde kastedilen şudur: onlar da insandır kendi içtihatları ile karar verdiklerinde bazen hata yapmışlardır ama hiçbirisi hata da ısrar etmemiş, hattasıyla beraber uzun zaman yaşamak gibi bir yanlışa düşmemiştir. Peygamberlerin insan olarak tercihlerinde hata yapmaları vazifeleri ile de mütenasiptir.( Orantılı) eğer onlar tercihlerinde hata yapmasalardı, onları örnek almak, melekleri örnek almanın imkansız olduğu gibi imkansız olacakti. Onların hataları "Hata yaptığımızda ne yapacağız, nasıl düzeltiriz.?" konusunda da bizleri rehber olmuştur.
Ata Nalı Ters Çakmak
Dünya hayatı ve imtihan dediğimiz şey ters çakılmış bir çift at nalından ibarettir. Nal ters çakılmıştır, imtihanımız budur. Eğer görünene uyup onu takip edersek sefalete, bu hileyi görüp görünmeyene uyarsak da zarafete dûçar oluruz. Madde araz ve hüviyetten oluşur. Tıpkı kitaptaki yazının araz ve mürekkebin hüviyet oluşu gibi günlük hayatın
Hz. Yûnus, Balık Yuttuktan Sonra mi Peygamber Oldu?
Abdullah ibni Abbas radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, Yūnus aleyhisselâm, balığın kendisini yutup sahile atmasından sonra peygamber olarak gönderilmiştir. Bu da şu âyetten anlaşılmaktadır: "Sonra onu hasta hâlde ıssız bir sahile attık. Üzerine de kabak türünden bir ağaç bitirdik. Ve onu yüz bin, hattâ daha fazla kişiye peygamber gönderdik." Allah Teâlâ, Yûnus peygamberin üzerine "niçin ka- bak türünden bir ağaç" bitirmişti? Çünkü o, balığın karnından çıktığında son derece hálsiz ve mecâlsizdi. Güneşin harâretinden korunması gerekiyordu. Bunun için de iri yapraklı bir bitkiye ihtiyaç duyulduğu ilk bakışta anlaşılabilmektedir. Ancak "kabak türünden bir ağacın" bitirilmesinin bir başka hikmetinin daha olduğu ve "kabağın üzerine sineğin konmadığı" söy- lenmektedir. Âyet-i kerimede Yünus aleyhisselâmın "yüz bin, hattâ daha fazla kişiye" peygamber gönderildiği belirtilmek- te, Fahr-i Ålem Efendimiz ise bu sayının 120.000 oldu- ğunu açıklamaktadır. Peygamber Efendimiz'e hitâben söylenen şu âyet de, Yûnus aleyhis- selâmın, balığın kendisini yutup sahile atmasından sonra peygamber ol- duğuna dair İbni Abbas rivayetini desteklemektedir: "Rabbin hükmedin- ceye kadar sabret; balığın arkadaşı gibi olma. Hani o gamla dolmuşken Rabbine seslenmişti. Rabbinin nimeti erişmeseydi, o bomboş araziye kı- nanmış bir halde atılıp gidecekti."2 Âyetin devamında Allah Teâlä: "Fakat Rabbi onu seçti ve salih kullarına kattı" buyurmaktadır. Bu da, Yûnus aleyhisselâmın yaşadığı bu olayın peygamberlikten önce meydana geldiğini göstermektedir.
Sayfa 553Kitabı okudu
Bu gönderi altına yorum yapmazsanız sevinirim; diğer gönderi altına da yorum yaparsanız sevinirim :) - Hz. Yunus (aleyhisselam) -"Allah sadece ve sadece bir sebepten ötürü yaratmış gibi.. " -"İstidatların keşfi" -"Taa ki Allah size bir yol gösterinceye kadar." - - - ...
ubeydullah

ubeydullah

@huzunluprens
·
25 Kasım 2023 00:07
Bizim bir arkadaş soruyor..
Farz edelim ki Allah sizi bir sebep için, üzerinize bir sorumluluk yüklemek için yaratmış; insanlara/hayvanlara/bitkilere vs. faydalı olabileceğiniz bir sebep. Bu sorumluluğu yerine getirebilmek için yaklaşmanız gereken yardım istemeniz gereken insanlar var. Yardım isteyemiyorsunuz. Bununla birlikte insanlara karşı kalbinizde gün geçtikçe soğuma, hoşnutsuzluk duyguları beliriyor. İnsanlar için bir şeyler yapma isteğiniz bazen oluyor bazen de hiçbir şey yapmak istemiyorsunuz. Sözün özü Allah'ın size yüklediği sorumluluğu yerine getiremiyorsunuz, görevinizi yapamıyorsunuz. Bunun yerine ibadetlere yoğunlaşmayı tercih etseniz; namaz, oruç, Kur'an, zikir, ilim tahsili.. doğru bir iş yapmış olur musunuz?
Reklam
§ İlyas Aleyhisselâm; Hârun Aleyhisselâm'ın torunlarındanır. Kendisine "İlyasin" de denilmektedir. İlyas Aleyhisselâm. Şam havalisinde bulunan bir belde ahalisine Peygamber gönderilmişti. O ahali "Ba'l" adındaki altundan yapılmış bir büyük puta tapıyorlardı. O putun bulunduğu beldeye "Ba'lebek" adı verilmşitir. O ahali, Hz. İlyas'ın tebliğlerini kabul etmemişler, bilakis onu beldelerinden çıkarmışlar. Bunu müteakip beldeleri feyz ve bereketten mahrum kalmış, yağmurlar yağmaz olmuş, açlıktan pek fena bir hale gelmişler. Nihayet arayıp İlyas Aleyhisselâm'ı bulmuşlar, O'nun nasihatını kabul ederek sıkıntısından kurtulmuşlar. Fakat bilāhara o kavim, yine küfre, günaha, isyana müptela olmuş, Hz. İlyas da Allah'ın izni ile onların aralarından ayrılmış, başka bir tarafa çıkıp gitmiştir. O mübarek Peygamberin yerine "Hz. İlyesa" geçti ve peygamberliğe erişerek o kavmi ıslāha çalıştı. Fakat o kavim bilāhara yine doğru yoldan çıkmış. Allah'ın kitabını terketmiş, birbirleriyle mülk ve memleket çekişmelerinde bulunup durmuşlardı. Nihayet üzerlerine Asuriyye devleti musallat olmuştur. İşte o asırda Yunus Aleyhisselâm da Asuriye devletinin başkenti olan Ninova şehri ahalisine Peygamber gönderilmişti.
Sayfa 281 - 6.ciltKitabı okudu
§ Yunus Aleyhisselâm, annesine nisbetle Yunus bin Mettâ diye anılır, İsrail oğullarına gönderilmiş Peygamberlerdendir. Asuriye devletinin payitahtı olup bugün Musul şehrinin karşısında harabeleri görülen Niynuva beldesi ahalisine Peygamber gönderilmişti. Onları tevhid dinine davet etmiş, kendilerine otuz üç sene kadar nasi- hatlarda bulunmuştu. Putlara tapınmakta bulunan o ahali ise o müşrikce vaziyetlerini terketmemişlerdi. Artık onların başlarına büyük bir musibet geleceğini onlara ihtar buyurmuştu. Onların ıslahı mümkün olmadıklarını görerek aralarından çıkıp gitti. Gök yüzü karardı, Niynuva şehrini kara bir duman kapladı, ahalisi başlarına büyük bir felaket geleceğini anlayarak feryat ve figana başladılar, Cenab-ı Hak'ka yalvarmada bulundular, bunun üzerine o korkunç azab felaketi üzerlerinden açılmaya başladı, Hz. Yunus da tekrar yanlarına dönerek bir müddet daha vazifesine devam buyurdu, o ahali de o mübarek Peygambere tabi olup onun nisahatlariyle amel etmeğe başladılar. Rivayete göre Yunus Aleyhisselâm, daha sonra Niynuva'yı terkederek üzlet buyurmuş olduğu bir mahalde ahirete irtihal etmiştir. Asuriye devleti de daha sonra yıkılmıştır, Niynuva ülkesi de Yunani'lerin, Roma'lıların hakimiyeti altına girmiş, orada bulunan İsrail oğulları çeşit çeşit inkılâplara, mağlubiyetlere uğramışlardır.
Sayfa 459 - 4.ciltKitabı okudu
Hz Yunus Aleyhisselam'ın balığın karnındayken yaptığı zikir hem bela ve musibetleri önleyici ve ortadan kaldırıcı hem de ruhsal sıkıntılara karşı büyük bir şifadır. "La ilahe illa ente subhaneke inni küntü minezzalimin." (Allah'tan başka ilah yoktur. Sen kusurdan, hatadan uzaksın. Kuşkusuz ben zalimlerden oldum.)
İslam dini sadece Hz. Muhammed'le gelen dinin adı değildir!..
___ İslâm, semavî olan bütün dinlerin adı olup, "din" kelimesinin manâsını ifade eder. Zannedildiği gibi, yalnız Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesselam) e gelen dinin has ismi değildir. Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim' de, Nuh Aleyhisselâm'ın dilinden şöyle buyuruyor: وَاُمِرْتُ اَنْ اَكُونَ مِنَ الْمُسْلِمٖينَ "Müslümanlardan olmakla emrolundum." (Yunus : 72). İbrahim ile İsmail (aleyhisselam)'e atfen de şöyle buyuruyor: رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ "Ey Rabbimiz, bizi sana teslim olmakta sabit kıl." (Bakara : 128) İslâm, Allah'a teslim olmaktan ibarettir.. ___
"Onlara Nuh'un haberini oku!" (Yunus 10 /71). Şüphesiz bunda (Nuh ve kavminin başından geçenlerde) birtakım ibretler vardır. Hakikaten biz (kullarımızı böyle) deneriz" (Mü"minûn 23/30).
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.