Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hâce Ali Râmitenî
Hâce Mahmud İncir-i Fağnevi'nin ikinci halifesidir. Hacegan silsilesinde Azizân lakabıyla meşhur olmuştur. Anlatıldığına göre, Hâce Mahmud hazretleri vefatı yaklaşınca hilâfet işini Hâce Azîzân'a havale eylemiş ve diğer müridlerini ona emanet etmiştir. Bahaeddin Nakşibend hazretlerinin nisbet silsilesi Mahmud İncir-i Fağnevî'nin halifelerinden iki vasıta ile ona erişir. Hâce Azizân hazretlerinin yüksek makamları ve hayret uyandıran kerametleri çoktur.
HÂCE MAHMUD İNCÎR-İ FAĞNEVÎ
Hâce Arif'in bağlılarının en mükemmeli ve bu yolda cümlesinin en faziletlisidir. Onun sûfileri arasında hilafetle mümtaz olmuş ve halkı Hakk'a davet ve irşad hususunda en üst dereceye çıkmıştır. Hâce Mahmud hazretleri Eykenî'de ikamet etmiştir. Dülgerlik yaparak geçimini sağlamıştır. Mübarek kabri de oradadır. Hâce Arif hazretlerinden irşad yetkisi alıp halkı Hakk'a davete başladığında vaktin muktezasına ve tâliplerin durumlarına binaen açık zikre başlamıştı.
Reklam
HÂCE ÂRİF-İ RÎVGERÎ
Hâce Abdülhâlik-ı Gucdüvânî'nin dördüncü halifesidir. Doğum ve ölüm yeri Buhara'nın köylerinden biri olan Rîvger'dir. Hâce Bahâeddin Nakşibend'in vâridât nisbeti silsilesi kendisine ulaşır.
Hazret-i Osman (r)'ın şehadet olayı oldukça meşhûrdur. Abdullah b. Selâm şöyle demiştir: "Kardeşim Osman'ın hâl ve hatırını sormak, bir selâm vermek üzere yanına vardığımda o, kuşatma altında bulunuyordu. Yanına vardım. Selâm sabahtan sonra bana dedi ki: 'Bu gece Rasûlullah (sav)'ı evin şu açılan küçük penceresinde gördüm. Rasûlullah (sav) bana: 'Ey Osman! Seni kuşatma altına aldılar, öyle mi?' diye sordu. Ben de: 'Evet' dedim. Rasûlullah (sav): 'Seni susuz bıraktılar, öyle mi?' diye sordu. 'Evet' dedim. Bunun üzerine bana içinde su bulunan bir tas uzattı, ben de susuzluğum gidinceye dek oradan kana kana içtim. Neredeyse halen onun serinliğini damağımda, omuzlarımın arasında hissetmekteyim. Ve Rasûlullah (sav) bana şöyle söyledi: 'İstersen, onlara karşı sana yardım edeyim. İstersen, akşam yanımızda iftarını aç.' Ben de O'nun yanında iftarımı açmayı tercih ettim.' Allah O'ndan râzı olsun, o gün şehîd düştü
Hâce Abdulhâlik Gucdüvâni
Bütün bu rivayetler onun ilk şeyhinin Hızır [aleyhisselâm] olduğunu göstermektedir. Hâce Yusuf-i Hemedânî ise onun sohbet şeyhidir. Hâce Yusuf ve şeyhleri açık zikir yaptıkları halde Hâce Abdülhâlik gizli zikir yapardı. Çünkü ona böyle yapmasını Hızır [aleyhisselâm) söylemişti. Bu yüzden Hâce Yusuf onun gizli zikir yapmasına ses çıkarmadı ve kendisine "Hızır'ın [as] size öğrettiği usule göre zikirle meşgul olunuz!" buyurdu.
96 syf.
10/10 puan verdi
Kitap hayatında hiç stranç oynamamış strancı hapisanede eline geçirdiği satranç kitabından öğrenmiş Dr. B.' nin dünya şampiyonu Czentovic' i yenmesini anlatıyor. Oldukça keyifli ve sürükleyici bir kitap fakat çeviri çok kötüydü çok fazla hata vardı.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Venedik Yayınları · 2019236,8bin okunma
Reklam
Gizli zikir
Hâce Abdülhâlik İmam Sadreddin'den tefsir okurken, "Rabbinize gönülden yalvarıp yakararak ve gizlice dua ediniz. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez" (A'raf 7/55) âyetine geldiklerinde üstada şöyle bir soru yöneltir: Bu gizliliğin hakikati ve gizli zikrin usulü nedir? Eğer zakir açık zikir yapsa veya zikrederken âzaları hareket etse başkaları onu farkedecek, yok eğer gizli zikir yapsa, bu sefer de, "Şeytan, kanın âdemoğlunun damarlarında aktığı gibi akar" hadisi gereğince şeytan ona vakıf olmayacak mı? İmam Sadreddin bu soruyu şöyle cevaplandırır: "Bu ilm-i ledündür. Bunu öğrenmen için Allah Teâlâ dilerse seni dostlarından birine eriştirir. O da, gizli zikri sana öğretir."
Hâce Abdülhâlik Gucdüvâni
Hâce Yusuf-i Hemedânî'nin dördüncü ve son halifesidir. Hacegân büyüklerinin önderi ve bu silsilenin baş halkasıdır. Doğum ve ölüm yeri Buhara'nın Gucdüvân köyüdür.
Pek çok şey kendini açık etti bana: şimdi hiçbir şey ilgilendirmiyor beni. Sevdiğim hiçbir şey yaşamıyor - nasıl sevebilirim ki batı kendimi? 'Yaşamak, arzuladığıın gibi ya da hiç yaşamamak': - bunu istiyorum, bunu ister en ermiş olan da. Ama ne yazık! Nasıl olabilir ki b e n i m hala - arzum? Var mı b e n i m - hala bir hedefim? B e n i m yelkenimin yöneldiği bir liman var mı? İyi bir rüzgar mı? Ah, ancak n e r e y e gittiğini bilen, bilir hangi rüzgarın iyi ve uygun rüzgar olduğunu. Ne kaldı bana geriye? Yorgun ve şımarık bir yürek; huzursuz bir istem; titrek kanatlar; kırık bir omurga. Bu k e n d i yurdumu arayışım: ey Zerdüşt, bilir misin ki b e n i m felaketimdi, kemirip bitiriyor bu beni. 'Nerede - b e n i m yurdum?' - Bunu sordum ve aradım durdum, ama bulamadım. Ey sonsuz Her yer, ey bengi Hiçbir yer, ey bengi - Boşuna! "
Sayfa 277
'Olmaz olsun tanrının b ö y l e s i ! Hiç tanrı olmasın daha iyi, ken di kaderini kendin çizmen daha iyi, deli olman, kendi kendi nin tanrısı olman daha iyi!'
Sayfa 264
Reklam
Her birimizin b u dört işlevde (duyum, sezgi, düşünce ve his) bir özelliği vardır. HDK için bu, genellikle sezgidir. (Düşünce ve hissin her ikisi de HDK'ler arasında yaygındır.) Ancak eğer içedönükseniz (HDK'lerin yüzde 70'i içedönüktür), bu özelliği daha çok iç dünyanızda kullanırsınız.
136 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ilk başta Christie Malry'i normal bir roman karakteri sanıyorsunuz. Ancak o önce uç eylemleriyle sonra da yaratıcısıyla ilişkisiyle farklı olduğunu gösteriyor. Kendisi 17 yaşında bir bankada işe giriyor, sıradan bir iş. Ofisboyluk gibi bir şey. Bu arada roman ilk kez 1973 yılında basılmış. O zamanın bankasını, ofisboyluğunu düşünelim. Son
Christie Malry’nin Dünyayla Hesabı
Christie Malry’nin Dünyayla HesabıB. S. Johnson · Can Yayınları · 202431 okunma
Tasek ji vê ava zelal Nadem bi hewza kewserê Levhatîna Qesra Şîrîn Pîştî roja me bû tarî Mîrîn xweş e jî amberê Bir tas bu berrak sudan Değişmem Kevser ' in havuzuna Kasr-i Şirin anlaşmasında Göremiyorum hiçbir çıkar yol Karardıktan sonra günümüz Yeğdir Ambere ölüm
248 syf.
10/10 puan verdi
Kurtasîya Pirtûkê
Kurtasî ya pirtûka ÎSLAMÎZM DEWLET Û NETEWEPERWERIYA KURDÎ ya Kamal SOLEIMANI DESTPÊK Di DÎROKNUSÎYÊN FERMÎ DE ÎMAJA KURD • Şêx Ubeydulahê Nehrî, Seîdê Kurdî / Nursî û yên wek wan divê wek islamist neyên kategorizekirin. • Ne Ubeydulah ne Şêx Seîd daxwaza pergala xelifetiyê dikirin. • Gelek ji siyasetên modernîzekirin û navendîkirinê ku ji
Îslam, Îslamîzm, Dewlet û Neteperweriya Kurdî
Îslam, Îslamîzm, Dewlet û Neteperweriya KurdîKamal Soleimani · Peywend Yayınları · 20182 okunma
Sebeb-i Vürudi'l-Hadis
Hz. Peygamber(sav) bir gün torunlarını yanına almış kucağında onları okşayıp öpüyordu. Bu sırada sahabilerden Akra' b. Habis, Hz. Peygamber’in yanına gelmiş ve bu duruma şahit olunca şaşırarak şöyle demiştir: "Benim on tane çocuğum var, (şimdiye kadar) asla hiç birini öpmedim." Bu sözleri yadırgayan ve onaylamayan Hz. Peygamber(sav) bu olay üzerine "Merhamet etmeyene merhamet edilmez" hadisini söylemiştir. *Buhari, Edeb, 18
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.