HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK
Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi.
Bilmez ki sorsun, bilse sorardı.
Atasözü
"Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1)
"Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
#okumaköşesi nde bitenlerde bugün;
İlahi Aşkın Kölesi İbrahim Bin Edhem 🤎
"İbrahim Bin Edhem hazretlerine şöyle sordular:
"Allah C.C. ayette;
' Bana dua edin, duanıza cevap vereyim,' buyurmuştur.
- Bizler de dua ediyoruz ama duamız kabul olunmuyor. Acaba sebebi nedir?
İbrahim b. Edhem bu soruya şöyle cevap verdi:
- Allah'ı tanıyorsunuz fakat itaat etmiyorsunuz. Hz. Muhammed'i (sav) biliyorsunuz fakat sünnetine tabi olmuyorsunuz. Kur'an okuyorsunuz fakat onunla amel etmiyorsunuz. Nimetleri yiyorsunuz fakat şükretmiyorsunuz. Cennetin itaatkarlar için donatıldığını biliyorsunuz fakat ona gönülden talip olmuyorsunuz. Cehennemin asiler için kurulduğunu biliyorsunuz fakat ondan kaçıp korunmuyorsunuz. Şeytanın size açıktan düşman olduğunu biliyorsunuz,fakat onun dostluğundan çıkamıyorsunuz. Ölümü biliyorsunuz fakat hayırlar yapmıyorsunuz. Ölüleri toprağa gömüyorsunuz fakat ölümden ibret almıyorsunuz. Anna-babanızı ve çocuklarınızı kendi ellerinizle toprağa veriyorsunuz ama bundan da ibret almıyorsunuz. Kendi kusurlarınızı bırakıp başkalarının kusurları ile uğraşıyorsunuz. Bu halinizle duanız nasıl kabul edilsin? dedi. "
Gaflette olan gönüllere gözlere bir tutam derman mahiyetinde bir eser. Tavsiyemizdir 🥺🍁
Bir zamanlar Basra vilayetinin halkı İbrahim-i Edhem hazretlerine müracaat ederek dualarının kabul olunmadığından şikayet etmişler. "Halbuki Cenâb-ı Hakk'ın duaların kabul olunacağına dair sözü vardır." demişler. İbrahim-i Edhem hazretleri cevaben şöyle buyurmuşlar:
"On şeyden dolayı sizin kalpleriniz ölmüştür. Tabiatiyle
Bil ki, kişi kendini ve çoluk çocuğunu kimseye muhtaç etmemek için kifayet miktarı helâl mal kazanmak, din yolunda yapılan cihaddan sayılır ve ibâdetlerin çoğundan faziletlidir. Bir gün Peygamberimiz Ashab ile oturuyorlardı. Pazar ehlinden (esnaftan) bir baba yiğit sabah erkenden Peygamberin yanından geçerek dükkânına gitti. Ashab: "Yazık, bu
Anlatılır ki, bir gün Hz.Musa,Allah'a niyaz edip şöyle sordu:
-Ya Rabbi!Senin sevdiğin kullar ile sevmediğin kulları birbirinden nasıl ayırt edeyim?Allah:
-Ya Musa!Ben,sevdiğim kula iki nişane veririm.
Hz. Musa:
-Ya Rabbi! O nişaneler nedir? Allah:
1- O kuluma beni zikretmesini ilham ederim. Ben de onu yeryüzü ve gökyüzü melekûtunda zikredeyim.
2- O kulumu haram ve günah işlerden korurum. Böylece azabıma maruz kalmaz.
Ya Musa! Ben bir kuluma kızdığım zaman da ise ona iki nişane veririm. Hz. Musa:
Ya Rabbi! Nedir o nişaneler? Allah:
1- O kuluma beni zikretmeyi unuttururum.
2- O kulumu nefsi ile baş başa bırakırım. Böylece haram olan işlere düşer ve azabıma maruz kalır.
*İbrahim Bin Ethem Hz.nin Nasihatı*
Sana beş şeyi tavsiye ederim:
*1- İnsanlar dünyaya daldıkları zaman, sen ahiretle meşgul ol!*
2- İnsanlar dışlarını süslemekle meşgulken, sen içini imar etmeye çalış.
*3- İnsanlar bina yapmakla meşgul olurken, sen kabrini imar et.*
4- İnsanlar halkın hizmetiyle meşgul olurken, sen Hakkın hizmetiyle meşgul ol.
*5- İnsanlar başkalarının ayıplarını araştırırken sen kendi ayıplarını araştır.*
En akıllı kimse, vardığı yerden en çok memnun olandır ve dahi memnun olacağı yere varmak için çabalayandır.
Mevlam Cennet ve Cemaline kavuşmak için çabalayan kullarından eylesin.
İbrahim b. Edhem tekrar oğlu ve hanımından ayrılmak istedi. Çocuk, babası İbrahim b. Edhem'in elini bırakmadı. Hanımı ise yine ayrılma düşüncesi ile ağlıyordu.İbrahim b. Edhem yüzünü semâya çevirip,
-Ya Rabbi! İmdadıma yetiş, dedi. O esnada bağrına bastığı çocuğu ruhunu teslim etti. Dostları:
-Ya İbrahim! Ne oldu? diye sordunca, İbrahim b. Edhem:
-Oğlumu bağrıma öyle bir şefkatle bastım ki, onun sevgisi ile kalbim kaynadı. Akabinde manevi bir ses: "Ey İbrahim! Beni sevdiğini iddia ediyordun. Oysa benim sevgimin yanında, başkasını da seviyorsun. Dostluğumuza ortak mı katıyorsun? Kadınlara ve çocuklara bakmayın, onlara bağlanmayın diyorsun ama sen, kadına ve bir çocuğa bağlanıp kaldın," denildi. Bunun üzerine İbrahim b. Edhem:
-Ey Rabbim! Bana yardım et. Şayet çocuğumun sevgisi, sana olan sevgimden alıkoyacaksa ya beni ya da çocuğumun canını al" diye dua ettim. Rabbim de bu duama,çocuğumun canını alarak karşılık verdi,"dedi
Şayet birileri bu durum çok acayip derse, ona deriz ki Hz.İbrahim'in oğlu Hz.İsmail'i kurban etmesi daha acayip değil midir?
Merhabalar bugün sizlere Nalan Güven’in kaleminden “Gönül Kapısında Bir Elif” kitabı ile geldim.
Elif kendi içinde neden, niçin sorularına cevap ararken çocukken ayrıldığı Konya’ya kırklı yaşlarında arkadaşı Mine ile birlikte Şeb-i Arûs Törenleri için gelir. Konya’dan ayrılmak üzereyken bir rüya görür. Gördüğü rüyada Hz. Şems, Hz. Mevlânâ, Şeyh-i Ekber, İbrahim Edhem Hz. gibi evliyaları görür. Evliyalardan gelen hikmetlerle geçmişiyle hesaplaşır içindeki boşluğu dolduracak kaynağı keşfeder ve sorularına cevaplarını bulur.
Gönül Kapısında Elif kitabı neredeyse her sayfasında etkilendiğim, not aldığım cümleler ile dolu, sıkılmadan her sayfasını merakla okuduğum, sanki Elif’in yerinde kendim varmış gibi hissettiğim, manevi anlamda beni etkileyen, kitap önerisi isteyenlere önereceğim kitaplar arasında yerini alan bir kitap oldu. Kitabı okumak isteyenlere şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Dünya bir sokak,
İnsanlar sokak sahipliği için birbiriyle yarışta.
Peki bu sokağın sahibi kim?
Bir ayetle dünyaya bakış;
“Bu dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ahiret yurdu, gerçek hayattır. Keşke, bunun farkında olsalardı!“
29. Ankebut suresi 64. ayet
Necib Mahfuz’u Mısırlı olup ilk defa Nobel edebiyatı ödülü