Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çiçekler yandı soğuktan cız etti içim
Sayfa 115 - Kırmızı Yayınları
99 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
İncelememi Türkçe yazacağım. Kitap Azerbaycan türkçesiyle yazılsa da, yazarı azerbaycanlı olsa da, olaylar tamamen Azerbaycan sınırları dahilinde geçmiş olsa da. Çünkü herkesin bilmesini isterim. Kitabın sayfa sayısı 74. Pdf olarak okuduğum için. Bir nefese okunacak kitap. Ama benim sağlığımla alakalı, son zamanlar kitapları zamana yayarak okuyorum. Yani yukarıda okuduğum süre sizi yanıltmasın. Bu kitabın kalitesiyle hiç ama hiç alakalı değildir. Gelelim kitabın ele aldığı konuya. Ermeni vahşeti! İşkencenin boyutlarını yalnız bi vahşi bu kadar aşa bilir. Hani
Çin İşkencesi
Çin İşkencesi
okuduysanız, şu vahşetin yanında gölgede kalır. Ha ben hep ne derim?"Acı kıyaslanmaz" Ama kitabı okumak için çelikten sinirleriniz olmalı. Bir de düşünün yani bunu yaşadı soydaşlarım. Beni az ama çok azcık sakileğen, şu vahşetin intikamının alınması. Ama gel gelelim ki, o acıyı tatmış olanların yarası hiç bir melhemle sakinleğemez. Kitabı "okuyun" mu desem, "sakın okumayın"mı desem... Kararsızım. Sinirlerinizden eminseniz, mutlaka okuyun ama. Yani sonuç; İÇİM YANDI!
Mənim Erməni Oğlum
Mənim Erməni OğlumAkşin Xəyal ·  Baki Kitab Klubu · 0104 okunma
Reklam
Mevsimlerden ilkbahar, yaz böyle hep erken biterdi buralarda ve kışta bir o kadar erken gelirdi zaten her defasında.Mahalleli zaten kış mevsimi için hazırlıklarını çoktan yapmışta. Böyle dam üstlerinde bacalar tütmeye başlayınca mahalleyi kömür kokusu sarmış, sokaklar is karasına bürünmüştü yani. Kasabanın orta yerinden geçen elektrik direklerini peşi sıra takip edince Bilal Abi’nin kahvesinde bitiyordu son direk. Böyle kahvenin fırtınadan kopan elektrik tellerini tamir ediyordu yeni çırak. Bilal Abi de böyle el atmış, çırağın altındaki tahta merdiveni tutuyordu “la oğlum hadi götümüz dondu soğukta, bitir de kahveye girelim” diye bağırdı Bilal Abi o an Böyle çırak merdivenlerden birer birer inerken göz göze geldik. O arada Bilal Abi bana doğru bakınca böyle içim yandı yani.Dostluğunu, abiliğini, kardeşliğini o güzelim yüreğini hissederdim her bakışında da.Adım adım yürüdüm kahveye doğru, kapıyı açtılar girdim içeri. Böyle her zaman oturduğumuz o cam kenarındaki masa da boştu yani. Oturdum.. ve bir cigara yaktım.
Bir öfkeyle numaramı değiştirdim bir gün. O zamana kadar aramadın, belki de ondan sonra da hiç aramadın. Her gün bir fotoğrafını sildim, her gün senden kalan bir anıdan kurtuldum. Tam iki yıl sürdü. İşte o ilk iki yıl canım çok yandı... Ama evimi değiştirmem çok daha uzun sürdü. Çünkü ne zaman istesen beni burada bulabilirdin. Belki özlersin, belki dayanamazsın, belki aklına eser de çat kapı gelirsin diye gidemedim bu evden. Çok bekledim seni, çok yandım, çok ağladım, çok kırıldım... Dedim ya çok zor günler geçirdim... Gitgide alışıyor insan işte her şeye... Bitmez dediğin aşklar bitiyor, gitmez dediğin insanlar gidiyor, geçmez dediğin yaralar geçiyor bir bir... Yani iyileşiyorsun... Tam dört yıl sonra taşındım bugün. Bunca zaman gelmedin, şimdi gelsen de ancak misafir olursun. Nasıl ki sana olan sevgim bitti, öfkem de dindi geçti... Aslında unutmuştum seni büsbütün. Az önce eski bir kitap arasında kalmış bir fotoğraf geçti elime. Ben sana bakıyorum, sen objektife gülümsüyorsun. Fotoğrafın arkasında "Sen bana baktığın sürece ben hep mutlu olacağım..." diye bir not vardı. Ben sana bakmıyorken sen kiminle mutlu oluyorsun diye düşündüm biraz, biraz da üzüldüm doğrusu. Sonra yaktım fotoğrafı, inan bana içim hiç acımadı. İçimde işte öyle tükenmişsin. Bir zamanlar canım kanımdın, artık hatıram bile değilsin...
Ezgin Kılıç
Ezgin Kılıç
İçim yandı serinliyeyim demicez!Yemicez abi yemicez!Yedirmicez!Yansın o içlerimiz biraz!tutuşsun!Ferahlamayalım!Kaldı ki bu zihniyetle savaşa girecez.Hani nerde islam ordusu!Ümmet olma bilinci!Nefsimizi o kadar şımartmışız ki daha pepsiye, dondurmaya tav oluyoruz,satıyoruz kendimizi.Düşman silahıyla dost olmuş,kendimize doğrultmuşuz düşmana gerek kalmamış!Bu da bizim ayıbımız olsun hanımlar.. çocuklar bizim elimizden geçiyor, yıkayın ya hu kalplerini,beyinlerini.. işleyin,dokuma gibi dokuyun!şu düşmana karşı mücahitliği...Evi çekip çeviren,iç işleri bakanıyız yaparız,hallederiz biz bu işi..şu ürünleri sokmayın,sokturmayın eve.Boykot yapmak için illa inanmada şart değil vicdan olması kâfi.
283 syf.
·
Puan vermedi
HALK EDEBİYATI TINISI TAŞIYAN BİR ŞİİR KİTABI
"Panthera Pardus Tulliana" ya da diğer adıyla "Anadolu Parsı" bu isimler duymuş muydunuz? Epey iri KEDİ. Bir zamanlar özellikle Batı Anadolu'da, Batı Ege'de, Kuşadası-Dilek yarımadası alanında doğasında özgürce yaşayan bir muhteşem kediydi. Di-li geçmiş zaman kullandım, çünkü neslinin tükendiğine dair çok güçlü kanı var.
Tulliana
Tullianaİsmail Orhan Sönmez · Ötüken Neşriyat · 20215 okunma
Reklam
Görüm geçim dünyasıdır, durduğumuz bu dünya, Gün gocaldı, sabah meçhul, geçip giden ya dün ya? “Bir rozetim vardı, ona içim yandı” dedin ya! Giderken de varın yoğun bir kaç metre beyaz bez, Kalanlara ibret olsun Elçibey’im Ebulfez.
528 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kalbimi ağaçkakanlar oydu. Ağladım, çok canım yandı... Bazı hikayelerin hiç acıması yoktu. Hayatın gerçeği dedikleri bu olsa gerekti belki de. Kaç gün kovalarım icimdeki ağaçkakanları bilmiyorum?.. Bir insanın aradığı duygu nedir sizce? Ben o duyguya bazen sevgi adını veriyorum, bazen özlem, bazen merhamet, bazen birazcık şefkat... İnsanın aklının ermeye başladığı en küçük yaşta bu duyguları düşünmesi peki hayatın hangi evresidir? Ah şeker portakalı! Ah Zeze... Okuduğumda neden daha önce okumadım diye hayıflandım, okuduktan sonra da neden okudum diye gözyaşlarımı tutamadım. Kitabın sonunu getirdigimde içim acıyarak dakikalarca ağladığım tek kitap oldu Şeker portakalı... Kendimden hikayeler bulduğumdan mı veya kitabın sonunda; hiç bilmediğim uzaklarda insanların yaşadığı bu sefaletin acısını yüreğimde hissettiğim için mi bilmiyorum! Ama diyebilirim ki, kalbimin odalarından feryatlar taştı sessizce. Ben sevdim! Derinden etkilendim... Sevgili okuyucu ben de kitabı tavsiye üzerine almıştım, ve aynı şekilde ben de size şiddetle okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar...
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2019231bin okunma
Düşlerimdeki sensin, İçimin yangınına göz yaşım fayda etmiyor… Gideceğim bütün yollar sana çıkıyor… Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim sensiz boğazımdan geçmiyor. Acıyor içim acıyor canım yandı içim acıyor… Benim içim hiç böyle acımamıştı. Göz yaşlarım kan oldu aktı yüreğime… İçime hançer saplıyorsun delik deşik ettin yüreğimi… Kalp dayanır da beyin ne yapsın buna?
Ahmed Arif
Ahmed Arif
Bugün bir bebek cenazesine katıldım. İçim sızladı canım yandı.. Gazze'de katledilen, açlıktan ölen çocuklar gözümün önüne geldi; yaşama hakkı, oyun oynama hakkı, gülümseme hakkı elinden alınan çocuklar...
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.