Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
konsolosun bir toplantıya katıldığı, saat ikide gelmem söylendi. "Cehenneme kadar yolu var," diye haykırmak geldi içimden ama kendimi tuttum, böyle çıkışlar yapabildiğim günleri anınca içim yandı.
Sayfa 137 - Can YayınlarıKitabı okudu
Günaydın - Roj baş
Gör ki bana ne ettiler/ Elazığ Cezaevinde/ Tutup hücreye attılar/ Elazığ Cezaevinde// Bilmem ki bu nasıl kindi/ Gökten zulüm yere indi/ İnsanlık hakkım çiğnendi/ Elazığ Cezaevinde// Ayaklarımdan astılar/ Yüzlerce sopa bastılar/ Saçımı kökten kestiler/ Elazığ Cezaevinde// Gidiyorum adım adım/ Halkım içindir feryadım/ Pir Sultan'ı ha­tırladım/ Elazığ Cezaevinde// Kul Ahmet'im yandı içim/ Dostlarla ayrıldı göçüm/ Hak istemek idi suçum/ Elazığ Cezaevinde. "
Reklam
Kısa bir süre sonra kaybettim babamı... İçim yandı... Yıllarca itiraz cümlem olan kelimeleri asıl şimdi söylemeliydim..... "Ah babam! Ne alakası var Allah aşkına... Ne biliyorum ki ben? Asıl şimdi ihtiyacım var söyleyeceklerine..."
Sayfa 32 - İletişim YayıneviKitabı okudu
Kaybettim babamı… içim yandı.
“Ah babam! Ne alakası var Allah aşkına… Ne biliyorum ki ben? Asıl şimdi ihtiyacım var söyleyeceklerine.”
Okurken içim acıdı, yandı, közlendi, eridi ve daha bir sürü şey
Uzak ilkbaharlar düşledim; sadece dalgaların köpüğünü ve doğumumun unutuluşunu aydınlatan bir güneş, toprağa ve her tarafta sadece başka yerde olma arzusu duyma derdine düşman olan bir güneş düşledim.
Sayfa 100Kitabı okudu
Kısa bir süre sonra kaybettim babamı. .. İçim yandı. .. Yıllar­ca itiraz cümlem olan kelimeleri asıl şimdi söylemeliydim ... "Ah babam! Ne alakası var Allah aşkına ... Ne biliyorum ki ben? Asıl şimdi ihtiyacım var söyleyeceklerine ... "
Reklam
İçim yandı bu kitapta :(((
“Artık kendime benzememeliyim! Kafamı bir günahkarınki gibi kazıtmalıyım. Kendim olmak istemiyorum. Çünkü içindeki her şeyi yaktılar, sevdiklerimi benden koparıp aldılar…”
Kısa bir süre sonra kaybettim babamı... İçim yandı... Yıllarca itiraz cümlem olan kelimeleri asıl şimdi söylemeliydim.... "Ah babam! Ne alakası var Allah aşkına... Ne biliyorum ki ben? Asıl şimdi ihtiyacım var söyleyeceklerine..."
Hatırlatan
Hicran, gün ortasında öten bir horoz gibi, Seslendi pek vakitsiz... İçim yandı ansızın. Mâzi yosunla örtülü bir göl ki yok dibi, Mevsim serin ve bahçede yaprak yığın yığın. Hicran gün ortasında neden böyle seslenir, Birden hatırlatır unutan kalbe sevgiyi? Keskin bir özleyişle hayâl ettiren nedir, Bir devre varsa insanın ömründe en iyi? Ey sevgi anladım bu uzaktan sadâ ile, Ömrün yegâne lezzetidir hâtıran bile.
Zoru hayal ettim, zor olanı yazmaya niyet ettim. İçim yandi, dilim tutuldu, kelimelerim sustu. Zira içimde bir șey bana "yazma" diyordu. Ama denedim, canımı acıtarak, yaralarımı kanatarak ve anlamaya çalışarak denedim. Dilimde kelimeler, gönlümde suretler vardi sahi. Lakin ben sureti olmayanı ve anlatılmayanı yazmaya niyet ettim
Reklam
İçim yandı. .. Yıllar­ca itiraz cümlem olan kelimeleri asıl şimdi söylemeliydim ...
Beyaz tüylü, kara gözlü koyunumu adak taşına sadece koyun olarak koymadım. Her bir şeyin karşılığı, inancımın ve korkumun ölçeğiydi o. Varlıklarımın cümlesi. Onun yerine adak taşına önce bütün bir sürüyü koydum. Yetmedi. Sevdiğim ne varsa sevebileceğim ne varsa hepsini koydum. Seni koydum ey baba, içim yandı. Annemi koydum, içim daha çok yandı. Ama vazgeçmedim. Sevgilerin yekûnu Sidre, Sidre’yi koydum. Sidre’yi koyunca zaten geriye ben bile kalmıyordum. Veremeyeceğim ne varsa teker teker teker değil hepsini birden koydum. En sonda güzel gözlü koyunumun yerine adak taşına kendi başımı koydum. Koyacak başka bir şeyim olsa onu da koyacaktım. Ama yoktu, daha fazlasını bulamadım. Öyle ağır ki feda ettiklerimin toplamı, kendimi bir tüy gibi hafif hissettim. Yüklerimin tümünü üzerimden attım devirdim. Bütün bir dünya ağırlığını gölge gibi hissettim.
Sayfa 294 - HabilKitabı okudu
İçim yandı, dilim tutuldu, kelimelerimi sustu.
Hatırlatan
Hicran, gün ortasında öten bir horoz gibi, Seslendi pek vakitsiz... İçim yandı ansızın. Mazi yosunla örtülü bir göl ki yok dibi, Mevsim serin bahçede yaprak yığın yığın. Hicran gün ortasında neden böyle seslenir, Birden hatırlatır unutan kalbe sevgiyi? Keskin bir özleyişle hayal ettiren nedir, Bir devre varsa insanın ömründe en iyi? Ey sevgi anladım bu uzaktan sada ile, Ömrün yegane lezzetidir hatıran bile.
Erkek edebiyatı (:
Hande beni bir çöp gibi attı ama ben o peçeteyi çöpe atarken bile elim titredi, içim yandı be ağabey...
349 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.