Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Yine yüzünü gördüm yine yüreğim yandı
Dost senin aşkın odı yüreğime dayandı
Görklü yüzünü gören gönlünü sana veren
Belli tapunda duran ne doydu ne usandı
Gevherdir senin özün güneşden arı yüzün
Şekerden tatlı sözün her kim gördü utandı
Şu gönlüm garîb idi ciğerim kebâb idi
Görklü yüzünü gördüm içim dışım bezendi
Yûnus Emre bî-karâr şol hûb yüze intizâr
Senden ayrılmaz nazar vardı yakıldı yandı
Görüm geçim dünyasıdır, durduğumuz bu dünya,
Gün gocaldı, sabah meçhul, geçip giden ya dün ya? “Bir rozetim vardı, ona içim yandı” dedin ya!
Giderken de varın yoğun bir kaç metre beyaz bez, Kalanlara ibret olsun Elçibey’im Ebulfez.
Hicran, gün ortasında öten bir horoz gibi,
Seslendi pek vakitsiz... İçim yandı ansızın.
Mazi yosunla örtülü bir göl ki yok dibi,
Mevsim serin bahçede yaprak yığın yığın.
Hicran gün ortasında neden böyle seslenir,
Birden hatırlatır unutan kalbe sevgiyi?
Keskin bir özleyişle hayal ettiren nedir,
Bir devre varsa insanın ömründe en iyi?
Ey sevgi anladım bu uzaktan sada ile,
Ömrün yegane lezzetidir hatıran bile.
Düşlerimdeki sensin, İçimin yangınına göz yaşım fayda etmiyor… Gideceğim bütün yollar sana çıkıyor… Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim sensiz boğazımdan geçmiyor. Acıyor içim acıyor canım yandı içim acıyor… Benim içim hiç böyle acımamıştı. Göz yaşlarım kan oldu aktı yüreğime… İçime hançer saplıyorsun delik deşik ettin yüreğimi… Kalp dayanır da beyin ne yapsın buna?
Has bahçesinde ömrün yakın olmaz bana gül
Bîzârım ümidime kurulan her tuzaktan
Tutuştu o lâcivert hayâle düşen kâkûl
Bakanlar baktı sana; ben uzaktan uzaktan
****
Yandı birden korkuyla gözlerine uçan kuş
Bulutlar aynalara seni sordu ıraktan
Deniz sanki isyankâr bir rüyada boğulmuş
Nehirler aktı sana; ben uzaktan uzaktan
****
Peşimde her âşığın
Başka birine bağlanmış olan gönlümde ona ait bağların gevşediğini hissettim; nasılsa bunların artık kendisine bir faydası dokunabileceğini ummuyordum. Ona içim yandı, ama peşinden gitmedim.