içime işleyen acıyı size değil
bir suya bırakmayı öğrendim
dal olmaktan vazgeçeli çok oldu
bu yüzden ne bir ağacım var bana beden
ne de çiçek açacak benden.
Şurada merdivenler var zannettim,
Gidip kurtulacaktım bir sefil hayâdan.
Birde bir kapısı olsa ya aşağı ya yukarı,
Sıkıldım, cidden sıkıldım, boğazıma kadar öfke.
Belki en ufak şey kaçış yoluydu,
Oturdum bomboş duvarlara bakınıp saçmaladım.
Sessizliği de sonra sevmedim ve garipsedim,
İçimde ki Şeytan'ın kahkahasını işitirdim.
Ne kadar
İçime işleyen acıyı size değil
bir suya bırakmayı öğrendim
dal olmaktan vazgeçeli çok oldu
bu yüzden ne bir ağacım var
bana beden
ne de çiçek açacak benden.
İçime işleyen acıyı size değil
bir suya bırakmayı öğrendim
dal olmaktan vazgeçeli çok oldu
bu yüzden ne bir ağacım var
bana beden
ne de çiçek açacak benden.
İçime işleyen acıyı size değil
bir suya bırakmayı öğrendim
dal olmaktan vazgeçeli çok oldu
bu yüzden ne bir ağacım var
bana beden
ne de çiçek açacak benden…”*
içime işleyen acıyı size değil
bir suya bırakmayı öğrendim
dal olmaktan vazgeçeli çok oldu
bu yüzden ne bir ağacım var
bana beden
ne de çiçek açacak benden.
Ne yapayım bilmiyorum
Yemin billah beynim duruyor
Sağa gitsem çıkmaz sola gitsem daha beter
Ümitsizlik gırtlağıma yapışıp namusuma göz dikerken
Şu mavi gökyüzü benim gözümde boyanmış bir tavandan ibaret
Birde kaç derece bilmem ama lambası var tepemde, kavuruyor
Şu şiirler olmasa karşımda bir solukla bir yerlere yetişmeye çalışan insanlar suret
Yeni güne şimdi uyandım,
Sıcak dudaklarından bir nefes çaldım.
Aman uyanma sihri gider akışın,
Düğmelerinde amangah arzularım,
Her şeyinden biraz daha içime çekeceğim.
Kirpiklerini sustursam o nefesinden gayrı,
Uyanırsan her şeyin nazarı kaçar.
Kalbime akıp duran beyhude sihir,
Nefsime işleyen efsun tonlu hovardalık.
Eğer uyanırsan her şeyin
İçime işleyen acıyı size değil
Bir suya bırakmayı öğrendim
Dal olmaktan vazgeçeli çok oldu
Bu yüzden ne bir ağacım var
Bana beden
Ne de çiçek açacak benden.