Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...
Bir idamlık Ali vardı, asıldı
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...
Necip Fazıl Kısakürek
Çünkü tecrübeli ve gerçek bir sanatçıyı, bir acemi, bir amatör, bir deneyimsizden ayıran şudur: Sanatçı sahip olduğu birçok tecrübe sayesinde gerçek bir başarıyı elde etmeden önce başarısızlığın da kaçınılmaz olduğunu çok iyi bilir, son ve en önemli fırsatı yakalamak için beklemesi ve sabretmesi gerektiğinin farkındadır. Nasıl ki bir şair binlerce çekici, yaratıcı fikri umursamayıp( sadece amatör biri cüretkârca atılıp hemen kaleme sarılır) tüm gücünü son ilham için saklarsa, bu ufak tefek adamcık da, bu zanaatta henüz bir amatör olan benim gibi birinin başarılı sonuç vereceğini düşündüğü yüzlerce fırsatın yanından geçip gitmişti.