Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
10/10 puan verdi
"Bir kızın hayatı: Doğarsın, kanarsın, yanarsın. "
İncelememe geçmeden önce söylemek istiyorum. Genellikle 1k' da inceleme yapmıyorum. Bunun farkındayım. Ama bunun sebebini şuna bağlıyorum. İnceleme gerçekten önemli bir şey. Kimi zaman bir sürü insan bir inceleme sayesinde kitabı okumaya karar verirken, kimi zamansa bir inceleme yüzünden bir sürü insan belki de çok güzel olan bir kitaptan mahrum kalıyor. Ama Paramparça bir kız, benim kötü diyebileceğim son kitap bile olamaz. Amacım övmek değil, bir kızın - acı çeken bir kızın- okuduğum en güzel hikayesiydi. Yazarın hayatını okuyup anlamlandırdığınızda her şey ortaya çıkıyor zaten. Burada başrol Charlie Davis ile ilgili sürülerce şey yazabilirim. Sürülerce şey betimleyebilirim. Fakat ben yine de bunu kendinizin bulmasını çok daha yararlı buluyorum. Daha etkileyici olur bence. Kitaptaki her olayda, Sessiz Sue' nun yani Charlie'nin yaşamını daha iyi kavradım. Bakış açısını, yaralarını deşmesini, hatta belki de deşilmesini... Bu kitabı tüm her şeye açıksanız okuyun derim. Charlie'nin sesine kulak verin ve sizi kendi dünyasına çekmesine izin verin. Yazarın da dediği gibi, "İnsanlar bu kızları bilmeli. Acılarını bedenlerine yazan kızları."
Paramparça Bir Kız
Paramparça Bir KızKathleen Glasgow · Martı Yayınları · 2019234 okunma
448 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Yine kapağının güzelliğine aldanıp hayal kırıklığına uğradığım bir kitap daha.. Kitabın ilk yarısını okuyana kadar ömrümden kaç kum düşümü geçti bilmiyorum ama bi an hiç bitmeyecek sandım. Kitap o kadar yavaştı ki arka kapakta yazılan konuya bile 130 sayfa sonra anca geldi. O yüzden konuyla alakalı 3-5 birşey söylesem kitabın yarısından çoğunu anlatmış sayılacam. Zaten anlatacak da çok fazla birşey yoktu kitapta. Yazarın kurduğu evren güzeldi aslında potansiyeli yüksek karakterler de vardı ama boş anlatımlarla harcamış hepsini. Achak'ı daha fazla okumak isterdim. Karakterlerin aralarında geçen diyaloglar da eğlenceliydi. Onun dışında Lord Mekenna'nın karamsarlığı ise sinir krizi geçirtecek türdendi. Ama yine de Niya ve kaptan Alōs'u merak ettiğim için seriye devam ederim muhtemelen. · ⋆ (Evet çünkü iflah olmam =))
Sonsuz Yağmurların Şarkısı
Sonsuz Yağmurların ŞarkısıE. J. Mellow · Martı Yayınları · 2023277 okunma
Reklam
192 syf.
7/10 puan verdi
İspanya’da bir ailenin üç kuşak kadın fertlerinin hikayesi ekseninde sosyal eşitsizliği ve bunun sonuçlarının bireylerin, özellikle kadınların hayatlarına yansımalarını işliyor Mucizeler. 1960’ların sonundan günümüz İspanya’sına kadar olan dönemde yaşanan toplumsal ve siyasi olayları da yine karakterlerin hayatlarına sirayet ettiği ölçüde arka
Mucizeler
MucizelerElena Medel · TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI · 202339 okunma
608 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Anayurt, çok yakın dost olan iki komşu ailenin, Bask Bölgesi’nde tamamen bağımsız bir devlet kurulması taraftarı olan ETA terör örgütü nedeniyle yollarının ayrılmasını anlatan çok güzel bir roman. Çok eski dost olan iki aileden biri teröre kurban verirken, diğerinin oğlu örgütün aktif bir üyesi olunca bu eski dostların yolları ayrılır. Roman,
Anayurt
AnayurtFernando Aramburu · Kafka Kitap Yayınları · 201959 okunma
221 syf.
·
Puan vermedi
Sürgün
İçel'in Toroslarının eteğindeki Arslanköy'ünde 1936 yılında, ilgisiz, şefkatsiz ve sevgisiz bir ailenin evladı olarak dünyaya gelir Behzat Ay. Çocukların iş gücü olarak kabul edildiği bir ortamda, köy hayatının sillesini yiyenler kervanına katılır. Dönemindeki birçok emsali gibi çocukluğunu yaşayamaz, bilemez hatta çocuk bile olamaz hiç! Çok dayak
Sürgün
SürgünBehzat Ay · Tekin Yayınevi · 197521 okunma
Gideceğin yer bir avuç topraktı işte Cengiz Han!
Oraya kadar onu hiç terketmeyen küçük beyaz bulut, birdenbire kaybolmuştu. O küçük beyaz bulut, Cengiz Han’ı terketmişti artık. Cengiz Han, İdil kıyılarına ulaşmıştı. Ama artık Gök Tengri’nin ondan yüz çevirdiğini anlamıştı. Bu yüzden daha ötelere gitmek istemedi. Batı’nın fethi işiyle oğullarını, torunlarını görevlendirdi. Kendisi anavatanına döndü, orada öldü ve gömüldü.
Reklam
Mit: Özel yetenekli çocukların desteğe ihtiyacı yoktur, kendi başlarına idare ederler. 🙂🕊️🤹🎈 İdil Biret, Cahit Arf ya da Naim Süleymanoğlunun bulundukları konumlara hiç kimsenin desteği ve yõnlendirmesi olmaksızın kendi kendilerine geldiklerini düşünmek ne kadar mümkünse özel yetenekli herhangi bir çocuğun desteğe ihtiyacı olmadığını düşünmek de o kadar mümkündür. 🎧 🧑‍🔬 🏋️ Mesela özel yetenekli pek çok çocuk, akranlarına oranla akademik olarak oldukça ileridedir ve hızlı öğrenir; bu da çocukların standart müfredatla karşılaştığında sıkılmasına, öğrenme ile ilgili olumsuz deneyimler yaşamasına neden olabilir. Bu noktada özel yetenekliler ve eğitimleri hakkında bilgi sahibi eğitimcilerin desteğine ve yönlendirmelerine ihtiyaç duyarlar. Eğitim ortamlarında bu düzenlemeler yapılmazsa potansiyelleri oranında gelişmeleri mümkün olmayabilir. Çalışmalar, doğru şekilde desteklenmediklerinde yaşadıkları sıkılma ve kaygı gibi durumların beklenenden düşük başarı, sağlıksız çalışma alışkanları ve umutsuzluk gibi sorunlara yol açabildiğini göstermiştir. Destek ihtiyacı elbette akademik konularla sınırli değildir, sahip oldukları farklı gelişimsel özelliklere göre sosyal ve duygusal boyutlarda da rehberliğe ihtiyaç duyabilirler. #meb #bilsem #alıntı #üstün yetenekli çocuklar
Dostoyevski bile, ki bizim en büyük ileri görüşlülerimizdendir, geleceği gülünç bir idil olarak tanımladı.
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Yazmak, sayfa büyüklüğünde bir adaya çekilmektir.”
Annesinin ölümünün ardından İspanya’ya giden bir adam var hikayede. Bekleniyor. Karakterin ‘bekleyiş’ ini okuyoruz. Bekleyen çok tanıdık aslında; Odisseus’un Penelope’si, Milena’nın Kafka’sı, huzursuzluğun Pessoa’sı. Bekleme eyleminin sabit bir nokta ve hareketsizlik bildirmesi ne garip değil mi? Bekleme eylemine, zihnimizden, kalbimizden geçen
İdeal Defter
İdeal DefterBrenda Lozano · Notos Kitap · 2021453 okunma
107 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Trenle Seyahatin Avantajları çok ilginç hatta çılgın diye nitelendirilebilecek bir kitap. Delilik ile gerçekliğin birbirine yaklaştığı, psikiyatri ile edebiyatı bir araya getiren, her aşamasında şaşırtan, sürükleyici ve akıcı bir kitap. Kitap "Eve dönünce kocasını bir çubukla kendi bokunu incelerken yakalayan bir kadın hayal edelim." cümlesi ile başlıyor ve bir anda kendinizi hayal edelim diye başlayan bir kurgunun içinde buluyorsunuz. Helga kocasını hastaneye yatırdıktan sonra trenle eve dönerken hastanede psikiyatrist olarak çalışan Ángel Sanagustin adlı doktorla karşılaşır. Bu karşılaşmada doktorun elinde hastaların yazdıklarının bulunduğu bir dosyayı trende bırakarak ortadan kaybolması ve Helga'nın bunları okumaya başlamasıı ile 'deli dolu' bir serüven başlar. Kısa ama oldukça entrikalı, kendi içinde bir döngü oluşturan ama bir nokta da kafa karıştıran bir roman Trenle Seyahatin Avantajları. Kitapta yer alan anlatılardaki kahramanların hikayeleri hem bireysel hem de birbirleriyle iç içe geçen hikayeler. İspanyol yazar Antonio Orejudo'nun bu ödüllü romanı 2019 yılında aynı adla Aritz Moreno yönetmenliğinde sinemaya da uyarlanmış. Ben kitabı okuduktan hemen sonra filmi de izledim ve açıkcası kitabı okurken ürkünç bulduğum bazı yerleri filmi izlerken dehşet verici buldum. Film kitabın birebir uyarlaması olmuş onu da hemen belirteyim. Zaman zaman etik açmazları sorgulatan, yaşadığımız döneme dair her şeyi bir çılgınlıķ filtresinden geçirerek bize sunan, bol hikayeli, bol entrikalı, bol katmanlı ve bol sürprizli bir roman Trenle Seyahatin Avantajları. Farklı bir okuma deneyimi de aynı zamanda. Keyifle okuyun.
Trenle Seyahatin Avantajları
Trenle Seyahatin AvantajlarıAntonio Orejudo · Cinar Yayinlari · 2020337 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.