Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alabildiğine aşağılık, iğrenç bir yaşam sürüyoruz. Olay, budur!
Sayfa 426 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
❝Alabildiğine aşağılık, iğrenç bir yaşam sürüyoruz. Olay, budur!❞
Sayfa 426 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 9.BasımKitabı okudu
Reklam
O zaman, bunları kim topluyor?
Yine de hakkaniyetli olalım, idam tamamen gizli değildi. Sabah, Paris'in kavşaklarında alışıldığı gibi idam cezaları haykırılıyor ve satılıyordu. Bu satış sayesinde yaşayan insanlar var gibi. Duyuyor musunuz? Bir bahtsızın suçu, cezası, acıları, can çekişmesinden rızıkları çıkıyor, bir kuruştan daha iğrenç bir şey düşünebiliyor musunuz? O zaman, bunları kim topluyor? İşte yeteri kadar olay.Hatta çok fazla.Bütün hepsi korkunç değil mi? Artık idam cezasını savunmak için ne ileri sürebilirsiniz?
Alabildiğine aşağılık, iğrenç bir yaşam sürüyoruz. Olay, budur!
Sayfa 426Kitabı okudu
Alabildiğine aşağılık, iğrenç bir yaşam sürüyoruz. Olay, budur!
Tanrı sınamak istediğinde beni, Dert verip dermanımı kesseydi, Bin bir türlü sıkıntı, utanç yağdırsaydı Göklerden şu çıplak kafama, Boğazıma kadar beni gömseydi yoksulluğa, Tutsak edip kırsaydı bütün umutlarımı, Bi damla huzur bulabilirdim yine de
Sayfa 113
Reklam
Alabildiğine aşağılık, iğrenç bir yaşam sürüyoruz. Olay, budur!
Sayfa 426 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Aynı böyle bir olay daha vardı tarihte;
Kilisenin içini görmek için girdiğimizde de tüm yolculuğumuzun en kayda değer görüntüsüyle karşılaştık: Cüppesini giymiş şişman bir papaz, bir zar oyunu oynuyormuşçasına parmaklarının arasında tuttuğu banknotlarla, kutsanmak için sıraya girmiş onca yerliden birini kabul etti. Papaz Keçuva ya da Aymara dilinde birkaç kelime mırıldanıyor, daha sonra papazın büyük bir maharetle elinde tutmayı başardığı banknotlara yeni banknotlar ekliyordu. Sürealist, komik olduğu kadar da iğrenç bir görüntüydü. Ernesto yerlilere neler olup bittiğini sormaya gitti. Döndüğünde şöyle dedi: "Papaz onlara cennetten toprak satıyor ve verdikleri paraya göre, bazılarınınki diğerlerininkinden daha iyi." İnanılmaz bir durumdu, fiyat üzerinde pazarlık bile yapılıyor, yerli gitmekle tehdit edip uzaklaşırken papaz arkasından sesleniyor ve bu şekilde bir fiyatta anlaşılıyordu. Adam açıkça yerlilerin cahilliğiden faydalanıyordu, yerlilerin çoğu sayısız sorunları-hastalık, aile sorunları , işsizlik vs. için geliyorlardı. Aynı benim gibi papaz sınıfına karşı olan Ernesto , fakir yerlilerden kutsal sözler karşılığında para alan besili papazı gördükten sonra haklılığını birkez daha teyit etmiş oldu. Adamın eline her gün iyi para geçiyor olmalıydı. Tabi ki, hepsi Tanrı ve onun yüceliği adına.
Sayfa 110 - Apollon Yayıncılık - Çevirmen: Deniz Torcu - 1. Baskı 2010Kitabı okudu
Her kurban için iki fotoğraf. Biri olay yerinde aracın içinde, diğeri otopsi masasında yüzü net biçimde görülebilecek şekilde. Gurney dişlerini sıkarak bu fotoğrafların oluşturduğu dehşet galerisinde gezinmeye koyuldu. Bir kez daha polislerin ve adli tıp ekibinin toplumun %99'unun asla bilemeyeceği bir şeyi bilmenin neden olduğu iğrenç ayrıcalığa sahip olduklarını düşündü. O da geniş çaplı bir merminin insan başında nasıl bir hasara yol açacağıydı. İnsan başı bu darbeyle korkunç bir biçimde, mideyi ağza getirecek derecede iğrenç, bambaşka bir şeye dönüşürdü. Kafatası kırılmış bir kaska döner, başın üst kısmı kafatasına takılı bir şapka misali gözükürdü. Yüzde de gülünç bir şakaya ya da sürprize maruz kalmış gibi bir ifade verilmesine neden olur, çizgi romanlarda yer alan ahmak ya da ahlaksız tiplere benzer bir görünüme sokardı. Ya da yüzünü bütününü parçalar, yerinden beyin parçaları, delikler ve de dişler kalırdı.
Sayfa 136Kitabı okudu
İnsan otobüs durağında bu kadar bekletilmez ki! Bir kafede, bir barda bekliyor olsam neyse. Barda, kafede beklenti, belirgin bir anapara istiyor. Durakta beklemek daha sportif bir olay. Gene de söz verilen bir saat var. Bu kadar da geç kalınmaz ki. Gelsin, canına okuyacağım. Ne okuyacağımı tam bilemiyorum, aslında önce yazılması gerekiyor. Yazmadan neyi okuyorum? Yağmur yeniden başladı ve sergüzeşt bir yağmur damlası, pıt diye düştü sigaramın ucuna, ateşi söndürdü. İğrenç olur ıslanmış sigaranın yeniden yakılması. Hırsla bir yağmur göletine fırlattım izmariti. Yeni bir sigara çıkardım, yaktım. O sırada hızla geçen bir taksinin sıçrattığı çamur elimdeki çiçekleri tamamen kapladı. Bir demet çamur, durumu. “Hah, geliyor işte!” “Merhaba, beklettim mi sevgilim?” “Yoo! Ben de şimdi geldim.”
Reklam
Eğer o olay olmasaydı, ben yaşlanana dek bu şekilde yaşardım, ölürken de iyi bir hayatım oldu, çok iyi değilse de fena sayılmayacak, herkesinki gibi bir hayatım oldu diye düşünür, içinde çırpındığım o mutsuzluk ve iğrenç yalan uçurumunu fark etmezdim.
Alabildiğine aşağılık, iğrenç bir yaşam sürüyoruz. Olay, budur!
Alabildiğine aşağılık, iğrenç bir yaşam sürüyoruz. Olay budur.!
Sayfa 426Kitabı okudu
İyilik ve kötülük bilgisi ağacın meyvesini yeme iğrenç suçunu işledikleri gerekçesiyle bahtsız çifti cennet bahçesinden kovmak için. O zamana dek bilinmeyen ilk günahın ilk kez tanımlanmasının kökeninde bulunan bu olay asla yeterince açıklanamadı. Öncelikle, bilgilenmenin -özellikle de iyilik ve kötülük gibi nazik konularda- cahil kalmaya her zaman tercih edilir olduğunu anlamakta en yontulmamış zeka bile hiç güçlük çekmez; henüz icat edilmemiş bir cehennemde ezeli mahkumiyet riskini, farkına varmadan, herkes göze alabilir.İkinci olarak, efendi’nin öngörüsüzlüğü apacık ortadadır; çünkü bu meyvenin yenmesini gerçekten istememiş olsaydı çare basitti: Ağacı hiç dikmemesi, başka yere yerleştirmesi veyahut dikenli tellerden bir çitle etrafını çevirmesi yeterli olurdu.
294 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.