Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir miktar hayal iyi bir şeydir, tıpkı ihtiyatlı dozda alınan bir uyuşturucu madde gibi. Bu, çalışan zekanın bazen oldukça inatçı ateşlerini yatıştırır ve saf düşüncenin çok sert kenar çizgilerini düzelten , şurada burada bazı boşlukları, aralıkları dolduran, bütünleri birleştiren, fikirlerin sivri köşelerini yumuşatan gevşek, serin bir buhar yaratır zihinde. Ama aşırı hayal de bitirir, boğar. Kendisini bütün bütün düşünceden ayırıp hayale atan zihin işçisinin vay haline! Kolayca yükseklere çıkacağını sanır ama sonunda her şeyin aynı olduğunu söyler. Hata! Düşünce zihnin emeğidir, hayalse şehvetin. Düşüncenin yerine hayali koymak, zehri gıda ile karıştırmak demektir. Marius, hatırlanacağı gibi, buradan başlamıştı. İhtiras ortaya çıkmış ve sonunda onu maksatsız, dipsiz boş hayallerin içine yuvarlamıştı. Böyle olunca, insan evinden ancak hayal kurmak için çıkar artık. Tembelce yaratılış. Kaynaşan ama durgun girdap. Ve çalışma azaldığı ölçüde, ihtiyaçlar da arıyordu. Bu bir yasadır. Hayalperestlikte, insan genellikle cömert ve yumuşaktır; gevşeyen düşünce hayata sıkıca sarılamaz. Bu çeşit yaşayışta iyilik kötülüğe karışmış bir haldedir, çünkü gevşeklik felaket getirici olsa da, cömertlik sağlıklı ve iyidir. Ne var ki, cömert ve asil ruhlu ve de çalışmayan yoksul adam mahvolmuş demektir. Kaynaklar kurur, ihtiyaçlar birbiri ardınca kendini gösterir. En dürüst ve azimkâr insanların bile, en zayıf ve en kötülerle birlikte yuvarlanıp gittikleri bir ölüm bayırı ki, sonunda şu iki çukurdan birine varır: ya intihar, ya suç.
Sayfa 1343 - IV. CiltKitabı okudu
564 syf.
·
Puan vermedi
Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu Hakkında
Kitapların da tıpkı ilaçlar gibi kişinin ihtiyacına göre olduğunu düşünmüşümdür. İşte bu sebeple öncelikle benim bu kitabı okuma ihtiyacımdan bahsetmek isterim, benzer ihtiyaçlar içerisinde olan okuyucular için; sağlık sorunlarımından kaynaklı kaygılarımın ayyuka çıktığı bir dönemde stresten uyuyamaz olmuştum, hayatımda ilk defa ameliyat olacaktım
Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu
Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın SonuHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20112,673 okunma
Reklam
KAYNAKLARIN YETERLİ, İHTİYAÇLARIN SINIRLI OLDUĞU GERÇEĞİ
Kapitalist ve liberal sistemler 'ihtiyaçlar sınırsız ve kaynaklar sınırlıdır' yanlış görüşünü savunurlar. Kaynakların sınırlı olduğunu kabul, insanlığın egosunu tahrik etmiş ve doymak bilmeyen hırsı insanlığın ecel şerbeti olmuştur. Oysa ki, insanlığın tarih sahnesine çıktığı günden beri hangi kaynak tükenmiştir, bir düşününüz! İlkel tarım döneminde yılda bir sefer alınan ürünler, bugünün teknoloji imkanları ile neredeyse her ay ürün alabilmeyi sağlamaktadır. Bu ormancılıkta, sanayide, enerjide de böyledir. Kaynaklar açıldıkça açılıyor, sonunu getirmek diye bir şey söz konusu olmuyor. Güneş enerjisinin, dalga enerjisinin, rüzgar enerjisinin, su enerjisinin sonu olabilir mi? Bunlar sonsuza dek enerji kaynaklarıdır. Özetle 'kaynaklar sınırsızdır, ihtiyaçlar ise sınırlıdır.' ... MEM, 'kaynaklar var ve yeterli onun içinde dünyada kaynak savaşına gerek yoktur' diyor. Bu haksız anlayış nedeniyle milyonlarca insan öldürülüyor.
Sayfa 428Kitabı okudu
Basit bir gerçek vardır: beşeri arzu ve ihtiyaçlar sonsuz, ama onları karşılayacak kaynaklar daima sınırlıdır.
Sayfa 30 - Adres Yayınları
"Evet, insan ırkını koruyan bir tür tırabzan. Korku olmasa insan denetim altında tutulmazdı, aklımızı kaybederdik, hiçbirimiz kendimize hâkim olamazdık, en vahşi içgüdülerimiz tekrar ortaya dökülürdü, çünkü güdüleri hizaya getiren ve onları kontrol etmemizi sağlayan şey korkudur. Güçlü ve iktidar tutkunu bir türün bir arada yaşayabilmesini işte bu korku sağlar. Başkalarından, dışarıdan gelen yırtıcılardan duyulan korku, medeniyetin doğuşundan bu yana insanları işbirliği yapmaya zorlamıştır. Bunu ortadan kaldırırsanız insan temel içgüdüsüne teslim olur; yani sadece arzularını tatmin etmek ister; mevcut kaynaklar için rakip olarak gördüğü başkalarının toprağını işgal eder; bencil ihtiyaçlar, beslenmek ve seksten başka bir şey kalmaz geriye. Korku olmadan... kaostan başka bir şey beklenemez."
288 syf.
·
Puan vermedi
Belli etme, her işe seni koştururlar!
SCRUM: İki katı işi yarı zamanda yapma sanatı! Kitabın başlığını görünce insan ister istemez "tam da patronların istediği şey!" diye düşünüyor. Ancak kitabı okudukça, bu yolda atılması gereken adımların hiç de patronların istediği gibi şeyler olmadığı da ortaya çıkıyor. En azından ülkemizde Scrum'ın genel olarak kabul görmeyeceğini
Scrum - İki Katı İşi Yarı Zamanda Yapma Sanatı
Scrum - İki Katı İşi Yarı Zamanda Yapma SanatıJeff Sutherland · Buzdağı Yayınevi · 2017181 okunma
Reklam
tüketicilerin arzuları kendileri tarafından yaratılmamakta, amacı daha önceden varolmayan ihtiyaçlar yarat­mak olan reklamcılık ve satıcılık teknikleriyle suni olarak oluştu­rulmaktadır. Dolayısıyla, istekler tatmin edildikleri sürece dayan­ maktadır. Galbraith buna "bağımlılık etkisi" (dependence effect) demektedir. Ona göre pazar süreci müsriftir, çünkü kaynaklar bi­reylerin istemediği, ancak onları satın almaya ikna etmek için büyük paralar harcandıktan sonra satılabilecek malların üretimine tahsis edilmektedir.
Sayfa 152Kitabı okudu
“İnsan evinden sadece hayaller kurmak için çıkar. Tembel bir yaratıcılık. Uğultulu ve durağan bir uçurum. Ve işsizlik uzadıkça ihtiyaçlar artar. Bu bir yasadır. Hayaller kuran kişi doğal olarak cömert ve yumuşaktır; gevşeyen zihin hayata sıkı sıkı sarılamaz. Bu yaşam tarzında, kötülüğe iyilik karışmıştır, çünkü gevşeklik kötü olsa da, cömertlik iyidir. Ama çalışmayan yoksul, cömert ve yüce gönüllü kişinin işi bitiktir. Kaynaklar tükenir, gereksinimler artar. En dürüst ve en güçlüler kadar en onursuz ve zayıf insanların da yuvarlandığı, intihar ya da cinayet gibi iki çukurla sonlanan ölümcül yokuş. İnsan sadece hayaller kurmak için çıktığı evinden günün birinde kendini suya atmak için çıkar.”
Sayfa 156 - İş Bankası Kültür Yayınları -cilt 2
Sınırsız ihtiyaçlar kıt kaynaklar
Her canlının ihtiyaçları sınırlıdır ve dünyada bu ihtiyaçların karşılığı vardır. Kaynaklar istekler karşısında kıtlaşır, insanın istekleri sınırsızdır. Var olan açlığı, fakirliği, sınıfsal farklılıkları yaratan bu doyumsuzluk ekonomisidir. Hepimizin o kadar iliklerimize kadar işlendi ki bu doyumsuzluk, bu adaletsizliğe karşı çıkanların bile dolaplarında sayısız ayakkabı, kıyafet daha son model otomobil telefon alma isteği vs var. Adaletsizliğin parçasıyız, irili ufaklı farkında olarak ya da olmayarak destekliyoruz önce bunun farkına varmak lazım sanki. Çok sinirlendim gideyim de fındık ezmesi yiyeyim:)
ihtiyaçlar ve kaynaklar
Toplum eğer kendini kıyaslayabileceği bir zenginliğe ve refah düzeyine içte ya da dışta rastlamamışsa, kendi yaşantısını yeterli bulması ve gerilik düşüncesini reddetmesi normaldir.
74 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.