Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geometri terimlerinin gerçek mimarı Atatürk'tü.
Aslında geometri terimlerinin gerçek mimarı Atatürk'tü. Atatürk'ün geometri terimleri arayış sürecine bildiği Fransızcanın önemli katkısı oldu. 1936 sonbaharında bir gün Türk Dil Kurumu başuzmanlarından Agop Martayan Dilâçar'ı, Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman'ı yanına katarak Beyoğlu'nda Hachette Kitabevi'ne göndermiş, uygun gördükleri Fransızca geometri kitaplarından birer adet aldırtmıştı. Ardından Agop Martayan'la geometri kitabının genel tasarısını çizdi ve III. Türk Dil Kurultayı'nın ardından 1936-1937 yılı kış aylarında Geometri kitabını Dolmabahçe Sarayı'nda kendi eliyle yazdı. Kitap "geometri" öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara rehber olacaktı. O sırada adı Maarif Vekaleti'nden Kültür Bakanlığı'na döndürülmüş olan bakanlıkça basıldı. Kitabın üzerinde Atatürk'ün adı yoktu. Fakat kitabın ruhu Atatürk'ten çıkmış olduğunu apaçık gösteriyordu.
Türk Dil Devrimi ve Geometride “Terim” SorunuKitabı okudu
Sarıkamış kuşatması III. Ordu'yu adeta eritmişti. Ha­fız Hakkı Paşa’nın kolordusuna ricat emri verirken söyle­diği gibi "...Şereften başka her şey mahvolmuştu…”
Sayfa 63
Reklam
Osmanlı III. Ordusu'nun mevcudu, Eylül 1914 itibariyle 160 000 nefer ve zabitten oluşuyordu. Ordunun donanımı oldukça yetersizdi. 26 Eylül 1914'te III. Ordu'ya bağlı XI. Kolordu'nun 1/3'ü silahsızdı. Osmanlı III. Ordu Kurmay Başkanı Yarbay Felix Guse'nin 25 Eylül 1914'te Liman von Sanders'e yazdığı mektup, III. Ordu'nun giyim, eğitim ve cephane durumunu daha açık ortaya koymaktadır: “...Süvari tümeninin hayvanları genel olarak, harekâta kabiliyetli değildir. 1. İhtiyat Süvari Tümeni'ni gördüm. Renk renk bir mahiyet arz ediyordu. Ordu komutanı önünde, bir süvari alayının yaptığı hücum karma karışık bir görünümdeydi. Bunlardan daha fazla bir şey gayet tabii beklenemez. Ordunun cephanesinin büyük kısmı henüz yok. Ulaştırma aracı az. Özetle ordu çok şeye muhtaçtır..."
Sayfa 55
𝐀𝐥𝐥𝐚𝐡, 𝐚𝐧𝐧𝐞𝐬𝐢𝐧𝐢 𝐦𝐮𝐭𝐥𝐮 𝐞𝐝𝐞𝐧𝐞, 𝐏𝐞𝐲𝐠𝐚𝐦𝐛𝐞𝐫 (𝐬.𝐚.𝐯.)'𝐢𝐧 𝐡ı𝐫𝐤𝐚𝐬ı𝐧ı 𝐠𝐢𝐲𝐝𝐢𝐫𝐢𝐫.
Ulemanın ithamlarına rağmen gerek yaşadıkları zaman diliminde, gerekse vefatlarından sonra halkın onlara ilgisi devam etmiştir. Kaynaklar özellikle muvelleh dervişler vefat ettikleri zaman, cenazelerinin çok yoğun bir ilgiye mazhar olduklarını ifade etmektedir.¹⁰⁰ Hatta, ulemanın genelinde muvelleh dervişlere karşı olumsuz bir bakışı olmakla
Sayfa 76 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR, Muvelleh Kavramı: Veli mi, Deli mi?
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
Osman, Polonya seferine çıkmadan önce en büyük kardeşi Mehmet'in idamını onaylayan bir fetva almıştır. 1622 'de yeniçeriler Osman'ı öldürünce tahta yeni­den amcası Mustafa çıktı. Mustafa tahttan bir kez daha indirildi ve Osman'ın kar­deşi IV. Murat sultan oldu (1623-1640). Murat, kardeşlerinin üçünü'öldürttü, dördüncüsü ibrahim'i ise, Murat'ın hiç çocuğu olmadığından, bağışlandı. Murat ölünce İbrahim sultan oldu. IV. Mehmet ( 1648- 1687) yedi yaşında tahta çıktığın­ da kardeşleri Süleyman ile Ahmet'i bağışladı. Mehmet'in hal'i üzerine Süleyman padişah oldu; bunun ölümünden sonra ise yerine II. Ahmet (1691-1695) geçti. Bunlar, IV. Mehmet'in çocuklarını öldürtmediler. Böylece, II. Mustafa ( 1695-1703) ve III. Ahmet ( 1703- 1730) sırayla hükümdarlık edebildiler. Saltanatın ba­ badan oğula geçmesi adetinin yerine böylece Batı'daki gibi hanedan içinde Seni­ oratus kuralına, yaşa göre tahta çıkma geleneği yerleşti. Ancak, 1876'da Kanun­ ı Esasi'nin ilanına dek cülusu belirleyen resmi bir kural olmamıştır.
Sayfa 65 - PdfKitabı okudu
Çağdaşlaşma-III
... çağdaşlaşma tabiri öyle zavallı bir tabirdir ki, bizim komprador burjuvazi ve gecekondu aydınları tarafından bir afyon gibi damarımıza zerk edilmiştir.
Sayfa 78 - İstanbul: Ketebe, 2018.Kitabı okuyor
750 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.