Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
526 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kar Kurdu' ndan sonra hiç o kalitede bir casus romanı veya Frederick Forsyth İkon' dan sonra Rusya' yı onun kadar ayrıntılı anlatan roman okumadınız mı buyrun size en az bu iki kitap kadar güzel hatta daha güzel diyebileceğim mükemmel bir Ludlum romanı. İlk sayfasından son sayfasına kadar o saçma sapan kovalamaca sahneleri olmadan sadece zeka ve akılla ilerleyen casusluk romanıdır hatta finalindeki duygusalıklada insanı bayağı bir duygulandırır da .Romanı okurken şunlara dikkat ettim de romanın konusunun başlamısından Rusya'y a gidemeden keşfedilmelerinde Rusya' ya giriş şekillerinden tutun da ülkenin içinde olanlara kadar Kar Kurdu ile benzerlikler taşıyan tabiki de Ludlum'un tüm özelliklerini de barındıran Ludlum 'un en iyi kitaplarından biridir. Hatta Ludlum' un bir başka romanı olan İkarus Planı bile bu romana uygun bir isim olabilirdi.
Tristan İhaneti
Tristan İhanetiRobert Ludlum · Altın Kitaplar · 200558 okunma
Yer labirent, ikarus. Duvarsız gökyüzünü bırakma. Uzlaşmaz labirentle kanat. Uç ikarus.
Reklam
Christian'dan önceki hayatıma dönüp baktığımda, her şey, tıpkı Jose'nin fotoğrafları gibi, siyah beyazdı. Şimdi bütün dünyam zengin, parlak ve doygun renkler içindeydi. Göz alıcı ışıkta, Christian'ın göz alıcı ışığında yüksekten uçuyordum. Hala İkarus'tum, güneşe fazla yakın uçuyordum. Kendi kendime homurdandım. Christian'la uçmak. Uçabilen bir adama kim direnebilir?
Pegasus YayınlarıKitabı okudu
508 syf.
8/10 puan verdi
Ludlum'un klasik kurgusunun artık zirveye çıktığı eserlerinden biri. Belki Tristan İhaneti kadar güzel olmayabilir ama adından da anlaşılacağı üzere içinde kurgulanan plan ile beğeniyi hakeden bir roman.
İkarus Planı
İkarus PlanıRobert Ludlum · Altın Kitaplar · 198831 okunma
Ikarus gibi, güneşe doğru balmumu kanatlarıyla uçmaya kalkarsan, kanatların erir ve sen denizlerde boğulursun.
"Baba, sen bir dahisin!" İhtiyar gülümsedi. "Bilmediğim bir şey söyle İkarus."
Sayfa 129 - Doğan Egmont yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ikarus - Axel Jensen
Cezayir’e ayak bastığımda gökyüzü güney yönünde çöl sarısı, kuzey yönündeyse bulutsuz ve masmaviydi. Aylardan aralık olmasına karşın hava yaz günü gibiydi. Mitidja tepelerinden esen ılık rüzgâr servi ağaçlarında deniz şarkıları söylüyor, Rue Michelet caddesinde yürüyen kadınların eteklerini uçuruyordu. Çok değil, hafiften… Aşağıya, büyük camiye doğru yürüdüm. Orada, bildiğim bir otel vardı. Kasbah’ın biraz dışındaydı Aicha-Rachgoun Oteli. Ucuz bir oteldi. Kalitesi de ona göreydi. Bavulumu odaya bıraktım. Dışarı çıkıp yazı aratmayan o aralık gününde yokuş yukarı, Fransız mahallesine doğru yürümeye başladım.
Dedalus KitapKitabı okuyacak
Angelina
Büyük Postane’de beni bir mektup bekliyordu. Üzerinde egzotik pullar ve bir sürü damga bulunan kapalı bir zarf. İçinde kibar ama kesin bir dille, Tibet’in komşusu Bhutan’a vize isteğimin reddedildiği belirten bir yazı vardı. Günün geri kalan bölümünde kendimi otel odasına hapsettim. Odadaki iğrenç demir karyolanın üzerine oturup Bhutan resmi makamlarına lânet okudum. Ret cevabını daktilo edip arşivlemek üzere maaş alan sivilceli yeni yetme memurlardan nefret ediyordum. Bir süreliğine elimdeki metne sığındım. Bir şeyler yazdım, karaladım, kara kara düşündüm, yazdım ve yeniden karaladım. Otel odası edebî ilhamın gelip beni bulabileceği bir yer değildi.
Dedalus KitapKitabı okuyacak
520 syf.
5/10 puan verdi
"Parmaklarını saçlarımda istiyordum, dudaklarını yüzümde... Sonsuzlukta yok oluncaya dek. " Başlarda düşüncelerimde Titanic etkisi oluşturduğunu söyleyebilirim 'Benim Uzak Yıldızım'ın. Ki bu durum benim hoşuma gitti. Benzetmemde ki nedeni şu şekilde açıklayabilirim. Titanic de devasa bir gemiydi ve batması imkansız görünüyordu. Bu kitap da ise uzay gemisi İkarus devasaydı ve batması imkansız görünüyordu. Lakin hiperuzaydan geçiş yapacağı sırada bir gariplik oluştu ve battı. Aslında parçalandı da diyebiliriz sanırım. Bütün olay da bu şekilde başladı. İki karakter Lilac ve Binbaşı Tarver Merendesen! Bilinmeyen bir gezegene düştüklerinde nasıl yaşamaya devam edecekler? Aralarında ki duygu yoğunluğunu bastırmaya çalışırlarken geçen diyoloklar da oldukça güzeldi. Bir birlerine ufak ufak laf atmaları, içten içe birbirlerini sevmeleri bunlar güzel ayrıntılardı. Yaşam mücadelerini okurken fısıltıları bir çeşit varlıkların eklenmesi bende garip bir duygu oluşturdu. Ne olduklarını anlamaya çalıştım sonuna kadar, onlara zarar verecekler mi?  diye de düşünmedim değil. Bir de yazarların hem Lilac 'ın hemde Tarver 'ın anlatımını yazmalarına bayıldım. Böylece sadece Lilac'ın duygularını, tahminlerini değil. Tarver'ın da düşüncelerini, duygularını da ögrenebiliyordum. Sonuna geldiğimde ise okurken oluşan tüm sorularıma cevap vererek sonuçlandı; fakat beni tatmin etmedi. Sonunda keşke bozmadan bitseydi dedim. İkinci kitabın nasıl ilerleyeceğine dair ufak ufak fikirlerim var ama bekleyeyip okuduğumda göreceğim sanırım "Sen ölürsen, bende ölürüm. "
Benim Uzak Yıldızım
Benim Uzak YıldızımAmie Kaufman · GO! · 2015304 okunma
707 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.