Kitap 7 bölümden oluşuyor ve hayatımda en kıs sürede okuduğum kitaptır diyebilirim:) Hepimiz birer insan olaraktan yorgunluktan şikayet ederiz haklı olaraktan fakat her kötünün iyi bir yani vardır diyerekten :"Peter Handke"Yorgunluk üzerine Dememesi"sinde 'bölücü yorgunluk 'tan bahseder;"iki kişi önlenemez bir biçimde birbirinden uzak,her biri kendi en yüksek yorgunluğyla meşgul;bizim yorgunlugumuzdan ziyade,seninki orada benimki burad yorgunluğu.""Bu bölücü yorgunluk kişiyi "dilsizlik ve bakış becerisizliğiyle" vurur.Bakiş sahasını tamamıyla yalnızca ben zapt eder:"Ona 'Ben senin yorgununum'diyebilmenin,hatta Yorgunum!bile diyemem (ki bu belki de bizi bireysel cehennemimizden kurtaracak ortak haykırışımız olurdu).Bu tür yoegunluklar konuşma yetimizi, yakıp küle çevirir." Bu her toplumu,her bir-araya gelişi,her yakınlığı ve aslında dikin kendisini imha eden şiddettir."Bu tarzdaki yorgunluk, kalması gerektiği gibi,dilsiz olarak şiddete zorlar.Belki de bu, başkasının biçimini bozan bakışta ortaya çıkar."
Ben -yorgunluk,yalnız, dünyasız ve dünyayı hiçleyen yorgunlukken ;bahsettiğimiz şey"dünyaya güvenen yorgunluktur."Bu yorgunluk ben'i"açar".beni dünya için"geçirgen "hale getirir.Yalnız-yorgunlukta tamamıyla imha edilen"ikiliği"tekrar üretir."Ulaşılabilir olma olarak bir yorgunluk,dokunulmuş olmanın ve dokunabilmenin kendisini ifade edilmesi."Bu öncelikle bir duraklama sağlayıp sakinliği mümkün kılar.Bendeki azalma dünyanın çoğalması olara dışarı çıkar: Yorgunluk benim arkadaşımdı.Ordaydım,dünyada "