Bir Kızılderili ile Astronot arasında geçen ilginç olay;
Bir gün eğitim esnasında astronotlar yaşlı bir Kızılderiliyle karşılaşır. Adam orada ne yaptıklarını sorar. Astronotlar kısa süre içinde Ay'a yapılacak bir araştırma seyahatinin parçası olduklarını söylerler. Yaşlı adam bunu duyunca bir an sessiz kalır, sonra astronotlardan kendisine bir iyilik yapmalarını ister. Astronotlar "Ne istiyorsunuz?" diye sorar. Yaşlı adam, "Kabilemdeki insanlar Ay'da kutsal ruhların yaşadığına inanır. Onlara halkımdan önemli bir mesaj iletmenizi isteyecektim." Astronotlar "Mesaj nedir?" diye sorar. Adam kendi dilinde bir şeyler mırıldanır, sonra da astronotlara bunu ezberleyene kadar tekrar etmelerini söyler. Astronotlar "Bu ne demek?" diye sorar. "Bunu size söyleyemem. Sadece bizim kabilemizle Ay ruhlarının bilebileceği bir sır," der. Üsse geri döndüklerinde astronotlar uzun uğraşlardan sonra yerel dili konuşabilen birini bulurlar ve ondan mesajı tercüme etmelerini isterler. Ezberledikleri şeyi söyleyince çevirmen kahkahalarla gülmeye başlar. Nihayet sakinleşince, astronotların o kadar dikkatle ezberlediği sözlerin, "Bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın. Topraklarınızı çalmaya geldiler," olduğunu söyler.
Hafıza ilginç bir şeydir nesiller boyunca unutulmayan kinler ve hemen ertesi gün unutulan iyilikler vardır.
Reklam
İtalyan Oryantalist Anna Mesela'nın deyimiyle "Türk milletinin haline şaşıyorum. İçi altın dolu bir sandıkları var. Fakat bu kıymetten habersiz sandığın üzerine oturup dilenen insana benziyorlar"
"Kutsal kitaplarda şöyle bir hikaye yazar: Bir zamanlar güçlü, zalim bir hükümdarın sarayının duvarlarında ateşle yazılmış kelimeler varmış: 'Mane tekel fares!' Bu kelimeleri hiç kimse anlayamamış. Hakim Danyal'ın kendisi kelimeleri şöyle yorumlamış: Bu ateşten yazılar, ilginç bir olayın geleceğini haber veriyor. Bunların anlamı şudur: Devlet, artık yaşama gücünü yitirmiştir. Kaçınılması imkansız bir sona yani yıkılmaya mahkumdur. "
Sayfa 9 - Karbon KitapKitabı okudu
Herkes bilir ki, aşk filmlerini, örneğin, ilginç kılan birbirini seven çiftin hikaye boyunca yaşadığı sıkıntı ve acılardır. İlişkinin kaygısızca yaşandığı süreç ise, sevgililerin yağmur altında yürümesi, dondurma yemesi ve köşe kapmaca oynaması gibi, açıkçası daha ziyade çocukça denebilecek edimler içinde bulundukları birkaç sahneyle ve genellikle de hafif bir müzik eşliğinde çarçabucak anlatılıp geçilir
Sayfa 89 - İletişim yay.Kitabı okudu
onca ilginçliğin ortasında bu da bir şey mi !? :))
“Duyuları olan ama duyguları olmayan bir adam, kimseye dokunamıyor, aşk ve nefret duyamıyor, egosu yok ve hayvanlarla konuştuğuna inanıyor. Bu hikâye, cinayetten daha ilginç bir hale geldi.”
Reklam
491 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.