Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BİLANÇO TABLOSU BİR MUHASEBE
Görüşlerimi toparlamaya hazırlanırken, bu bölümde birkaç noktaya temas etmek istiyorum. Öncelikle, İngilizlerin Hindistan'da yaptıkları her şeyi kötülemek gibi bir niyetim olmadığını söyleyeyim. İnsanoğlunun yaptığı her işte olduğu gibi sömürgeciliğin de olumlu ve olumsuz tarafları vardı. Hindistan'daki bütün İngiliz yetkililer Clive
Dişinin yumurta hücresi bir insanda bulunması gereken 60.000 civarında biyolojik istidadın yarısını taşıyan bir ünitedir. Meioz dediğimiz bir özel bölünme ile annenin yumurta hücresi bu 60.000 istidadın yarısını gelişigüzel sıralar halinde taşır. İnsanda bulunan 46 kromozom dediğimiz istidat taşıyıcı 23 vagona bunları istif eder. Bu fevkalade
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Numeroloji ve Kehanet
O kadar çok sayıda farklı numeroloji sistemi vardır ki, tümünü kapsayacak bir tanım vermek kolay iş değildir. Bunlar İngiliz alfabesinin harflerine rakamsal değerler verilmesi ve bu rakamlar yardımıyla, ailemizin ilgileri ve yakın zamanlarda okudukları romanların etkisiyle bize uygun gördükleri ismin rakamsal bir değerinin ortaya çıkarılması
Artık "insan hakkı" deyince suçluların in­san hakkı anlaşılıyor, mağdurların insan haklarından hiç bahse­dilmiyor. Entelektüellerimiz, mağdurların insan haklarını birer ilginç öykü ve topluca ele alındığında birtakım rakamlar olarak görüyorlar. Yabancılaşma korkunç boyutlarda.
Sayfa 28
Kimi zaman geceleri gözlerimi kapar ve ele avuca asla sığmasa da çok net (dış dünya kadar net) bir dizi küçük tablonun belirdiğini görürüm: Burada tuhaf kişiler, sembolik çizim ve işaretler, rakamlar (rakamları da daha önce gördüm) falan vardır. Kimi zaman ise -çok ilginç bir izlenimdir bu- aniden başka bir şeye ait olduğum hissine kapı­lırım.
İshak Alaton’la bir konferansta, iki konuşmacı olarak tanıştık, çok mütevazı, çok bilgili bir insan. O gün, konuşmasında ilginç rakamlar verdi ve “Değişmeyen sadece ölüler ve delilerdir” dedi.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Kimi zaman geceleri gözlerimi kapar ve ele avuca asla sığmasa da çok net (dış dünya kadar net) bir dizi küçük tablonun belirdiğini görürüm: Burada tuhaf kişiler, sembolik çizim ve işaretler, rakamlar (rakamları da daha önce gördüm) falan vardır. Kimi zaman ise -çok ilginç bir izlenimdir bu- aniden başka bir şeye ait olduğum hissine kapılırım.
Fibonacci sayı dizisi çok ilginç. Dizideki her sayı kendisinden önceki 2 sayının toplamıyla oluşuyor.1 den başlanıyor. Sonra bir 1 daha. 1+1= 2. 1+2= 3. 2+3= 5. 3+5= 8. 5+8= 13 ve tam dizi şöyle oluyor: Diziyle ilgili en ilginç nokta eğer bir sayıyı kendisinden öncekine bölerseniz 1,618034 civarında bir rakama ulaşmanız. Başlangıçtaki rakamlar tam aynı sonucu vermese de, sayılar büyüdükçe bu rakam neredeyse sabitleniyor. Bu orana Phi oranı yada altın oran deniyor.
İshak Alaton’la bir konferansta, iki konuşmacı olarak tanıştık, çok mütevazı, çok bilgili bir insan. O gün, konuşmasında ilginç rakamlar verdi ve “Değişmeyen sadece ölüler ve delilerdir” dedi. Bir çiftlikte, dikenli tellerin hayvanların derisini çizip ticari değer kaybettirdiğini fark ediyorlar. Etrafındaki dikenli telleri kaldırıp elektrikli teller koyuyorlar. Çiftliğe yeni getirilen inekler tele değip düşük akımlı elektiriğe maruz kalınca geri sıçrıyorlar, bir daha da tele dokunmuyorlar. Eski inekler elektrik çarpınca sinirlenip çitlere tekrar tekrar çarpıyorlar çünkü alışık oldukları bir şey değil, onlara göre öyle olmaması gerekiyor. Çiftlikteki eski ineklerin tellere zarar vermeye başladığını gören çiftlik sahipleri eski inekleri kesmek zorunda kalıyorlar. Neymiş efendim, aslında ölüler de sucuk, salam, McDonald’s şeklinde değişiyormuş.