Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Erdal .. Mamak Askeri Cezaevi'nde idam hükümlüsü bir gencin, Erdal Eren'in son fotoğraflarını çekmiştim yıllar önce. Yarım saat kadar yanında kalıp, koşullar elverdiğince konuşup, yaklaşık 2 'makara' fotoğraflayıp ayrılmıştım oradan. Deklanşöre son defa basıp, parmaklıklar arasından 'sessiz sitemsiz' bakışını dondurduğum o günün gece yarısında
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
Reklam
Görsel sanatı dalında televizyona çok bindirilmesinden dolayı karşı tez atmaya karar verdim. :D Bu zamana kadar ne çok etkilendiğiniz , dünyama farklı bir bakış açısı kattığını düşündüğünüz ilk 5 film hangisi sizde açıklamalarıyla beraber yalnız. :D Örneğin(sıralama önemli değildir. Ruh halime göre dakikalık bile değişebilir benim liste.
Eşimizi Neye Göre Seçeriz? Tesadüf gibi görünen eş seçimleri gerçekte tesadüf müdür? Eş seçimi aslında tahmin edilenden daha karışık bir süreçtir. Aşık olma süreci tamamen tesadüfler üzerine kurulu gibi görünse de gerçekte olan aslında beynimizin alt katmanları yani en temel beden fonksiyonlarını yerine getiren kısmı, eşimizi ebeveynlerimizle
İnsanlar görüp duyduklariyla bir insana önyargılı yaklasmak yerine o kişiyi yakından tanımaya çalışsalar keşke. HAYAL GÜNLÜĞÜ III. Murat Han bir gün telaşlı bir şekilde uyanır. Yüzünde düşünceli bir hava vardır. Vezîr-i Âzam Siyavuş Paşa, padişahın bu halini görünce dayanamayıp sorar: - Hayırdır
ARA GÜLER 100 YÜZ “100 YÜZ”, Ara Güler’in Türk Edebiyatından 100 edebiyatçının portre fotoğraflarını çektiği ve her edebiyatçının eserlerinden kısa bir örnekle zenginleştirdiği yazar fotoğrafları kitabı. Ara Güler, kitabın arka sayfasında şöyle yazar; “Eğer ben bu insanların fotoğraflarını çekmese idim, Türk Edebiyatı yüzsüz(100 süz)
Reklam
"... Türk'ün Türk'ten başka dostu yok! Ona tamam da... statlarda, yollarda, trafikte, evde, iş yerinde neden birbirinizi boğazlıyor ve aşağılıyorsun? Madem tek dostun bu ülke insanı, bari onlar ile iyi geçin. En azından bir yabancı sana "Sen Türk müsün? Hiç benzemiyorsun. Ben seni İtalyan sanmıştım," dediğinde sevinme! Git bir
1000 kitaba ilk üye olduğumda bir karar almıştım. O güne kadar okuduğum kitaplar için yorum yazamazdım, çoğunu hatırlamıyordum bile ama üye olduktan sonra okuduğum her kitap için kısa da olsa bir yorum girecektim. Çünkü artık tüketici olmak değil, edindiğim duygu ve bilgilerle ortaya yeni bir bakış açısı koyup diğer okuyucular için bir "üretim" yapmalıydım. Bunu uygulamak sandığımdan daha zor oldu. Herkesin çok beğenmiş olduğu, bir sürü baskısı yayınlanmış, ödüller almış bir kitabı okudum ve hiç beğenmedim. Ama "beğenmedim" demek zor geldi.. Ya da onlarca kitap yazmış başka bir yazarın dili için "samimiyetsiz geldi" derken içimde hep "ben kimim ki böyle yargılayabiliyorum" ikilemi vardı. Ama her zorluğa rağmen bir şekilde yazdım, almış olduğum kararı uyguladım... Taa ki şu ana kadar. Sabah işe gelirken serviste bitirdim Ağrıdağı Efsanesi'ni. "Büyülendim" demek dışında ne diyebilirdim ki.. kısacık bir destana kocaman bir aşkı, kültürümüzü, insanımızı, yozlaşmaları, halktan ayrı düşmüş yönetimi ve daha niceleri sığdırmış Yaşar Kemal gibi bir kalemin üstüne hangi kalem bir iki kelime daha ekleyebilir ki? "İstanbul buluşmasında bu kitabın okunması için emeği geçen herkese teşekkür ederim"den öte bir yorum yapmak imkansız geldi bana.. Sevgiler
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
Katılımcılar ve Yorumlar: #5801199 Kurallar: #5782014 (BUTUNLESTIRILMIS HIKAYE) Islak, nemli ve soğuk bir akşamdı. Herkesin akşam yemeği için evlerine girip sıkıca kapısını kilitlediği Medine Sokak’taki lambalar yeni yeni ışıldamaya başlamıştı. Evlerden sokağa taşan çocuk çığlıkları
Reklam
LEYLA ŞAHİN Kayseri doğumlu Leyla Şahin’in eğitim hayatının tamamı Kayseri’de geçmiştir. Ancak Harp-İş Sendika Başkanlığı yapan babasının görevinden ve de sınıf öğretmenliği ile başlayan meslek hayatından dolayı yurdumuzun çeşitli illerinde bulunmuştur. En son olarak 2000-2017 tarihleri arasında KAYSERİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ HASTANE OKUL
SORUNUN ESARETİ... Yağmurun sesinin içimin tellerini ıslattığı bu günde yapacak hiçbir şey yok ne yazık ki. Şöyle nette bir sörf yapayım dedim, içim daha da karardı. Dünyanın her yanı savaş tehdidi altında, bir yerlerde barış anlaşmaları, diğer tarafta savaş anlaşmaları. Arada kalanlar ise maalesef ölüm yolcuları. Ülkemize sığınmış bulunan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.