Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birçoğu konuya açıklık getirme maksadı ile;
EsselâmuAleykûm 1.yorumda "Şeriatcılar burda barınamıcaklar artik:))" diye yorum yapan sözde okur vatandaşımızın(şaibeli) sözlerini kâle alıp bir açıklama yapacağım. Şöyle ki; şeriatçılar bu ülkeye başka ülkeden gelmediler! Onların atası, soyu sopu şeriatçıydı. Sen kalkıp ta ne had bilmezlikle burda barınamazlar diye konuşursun be
Yıllar önce bir makale okumuştum. Makalenin özeti şuydu: Medya aracılığı ile gündeme gelen herhangi bir suç gündemde kaldıkça o suça eğilim artar. Bununla ilgili kırık cam teorisi de var. Polis okullarında öğretilir genelde. Peki nedir kırık cam: Herhangi bir binanın bir camı kırıksa diğer camları da kırmaya meyillenir mahalle sakinleri. Bu yüzden polisler asayişi önceden sağlar ve o ilk camın kırılmasına izin vermez. Almanya bu konuyla ilgili şöyle bir önlem almıştır. Mesela; bir yaralanma olduğunda, cinayet olduğunda veyahut herhangi başka bir suç işlediğinde medya derhal oraya akın etmez. Suç gündeme gelmez her fırsatta. Fakat bizim ülkemizde bu durum tam tersidir. Hatta bunun üzerine gündüz kuşağı programlar var, reytingte hatrı sayılar sonuçlar alan. Suçu gündeme taşımayı bırakın gündemden düşürmüyoruz. Sorum şu; sizce ülkemizde izlenen, suçu kameralarla belgeleme, gündemde tutma politikaları doğru mu? İkinci olarak sizce suç gündemde kaldıkça gerçekten o suça yönelim artıyor mu? ⚠ (Lütfen sırf yorum yapmak için yorum yapmayın)
Reklam
İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raciun
İş yerime yakın bir Cami var. Cumaları orda kılarım. Sürekli en ön safta en solda oturan bir amcamız vardı. Hasan amca... Bende hep onun yanına otururdum. Gel zaman git zaman kaynaştık. Elini öpmeye eğildiğimde hiç bırakmazdı ama hep başıma öper, şefkatle yanağımı okşardı. Bayramın ilk günü aradım ulaşamadım. Oturduğu siteyi biliyordum, oraya gittim. Vefat ettiğini öğrendim. Ailemden birini kaybetmiş gibi üzüldüm. Allah rahmet eylesin. Taksiratını affetsin. Bu yazıyı okuyanların da en azından onun için bir Fatiha-î şerife okumalarını istirham ediyorum... Allah cümle ölmüşlerimize rahmet eylesin...
Merhaba arkadaşlar, Sitemizde bazı arkadaşlarımızın yaptığı güzel bilgilendirmeler doğrultusunda, ben de ara sıra gördüğüm yazım yanlışlarına istinaden bunu sizinle paylaşmak istedim. Neticede okuyan, bilgi edinmeyi seven insanlarız. Türkçemizi güzel kullanmak adına ufak bir paylaşım da benden olsun. Ne kadar okursak okuyalım, kusursuz değiliz ve
Ders Verme Sırası
Hayatımın en mutsuz anıymış, bilmiyordum. Bilseydim bu mutsuzluğa bir şekilde engel olabilir, hatta onların şu an yaşıyor olmaları için kendi mutluluğumdan tamamıyla vazgeçebilirdim. Çocuk Esirgeme Kurumu’nda geçirdiğim 16. yıldı. 2 yıl sonra 18’ime basacaktım ve hemen hemen bütün çocukluğumu geçirdiğim bu yere veda etmek zorunda kalacaktım.
Batum İphone Turizmi
Arkadaşlar gitmeden önce bu yazının sizin için faydalı olacağını düşünüyorum. Ben yaklaşık 3 gündür Gürcistan dayım. Batum yani onların söyleyişi ile Batumi. Nüfusu tahminim 200binden fazla şu dönemlerde. Ticaret belli ki yavaş yavaş gelişiyor. Limanları dolu dolu. Ticaretle ilgili belli ki çok fazla alana etki eden bir oluşumları var. Artvin ve
Reklam
Cumhuriyet, mucizedir
29 Ekim 1923 sabahı… Nüfus 13 milyondu, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 37 bininde okul yoktu, postane yoktu, dükkan yoktu. 30 bin köyde, yani her dört köyün üçünde cami yoktu. Traktör sayısı sıfırdı, biçerdöver sayısı sıfırdı, karasaban vardı. Ayçiçeği üretimi yoktu, şeker üretimi yoktu, ekmeklik un bile ithaldi, pirinç ithaldi,
"Mehmed Akif Ersoy Okuma Etkinliği" (26.05.2020 - 15.07.2020)
Merhabalar, öncelikle herkesin Ramazan Bayramı’nı kutlarım. Rabbim daha nice bayramlara ve Ramazanlara hayırlısıyla kavuşmayı ve hakkıyla istifade edebilmeyi nasip etsin inşallah. Fark eden okurlar olmuştur belki, bir süredir Mehmed Akif üzerine okumalar yapıyorum. Bu süreç bilinçli bir program dahilinde de olmadı. İsmet Özel “Kitaplar insanı
Bir Şizofreni Anlamak
Hayatı boyunca bir çok şizofreni hastası görmüş ve onlarla iletişimde bulunmuş birisi olarak şizofreninin ne olduğu hakkında bildiklerimi size anlatmak istiyorum. Herkesin bildiği gibi şizofreni bir akıl hastalığıdır. Genelde neden olduğu bilinmez. Ancak şizofreniye sebep olan bir takım sebepler mevcuttur. Bunlardan bir tanesi genetik olabiliyor.
Sultan II. Abdulhamid Han Vefatının 100. Yıl Anısına
Abdülhamid katiyen zalim değildi. Adına ve hatırasına eklenen “Kızıl Sultan” lâkabı tarihin en büyük yalanı. Boğdurulup yok edilen devrimci talebeler masalı yalan, çuvallara dikilip Boğaz’ın sularına atılan saraylı kadınlar hikâyesi yalan! Tam tersine… Abdülhamid şiddetten nefret ederdi. Tahammül edemezdi kan akmasına, maddî eza duyardı. Nefret
Reklam
İLK MEVSİM bu mevsimin ismini bilmiyorum. kaç çağ, kaç asır, kaç yıl geçmiş bilmiyorum. sadece dört mevsim mi var? penceremden görünen ağaçlar sonbahara benziyor. bazıları ince belli, çoğu kısa, bazısı genişçe. çıplak dallarını uzatmış insanlara bazısı yanında bir fidan filizlendirmiş. o da çıplak. kiminin dalları kırılmış, kimi yolunu kaybetmiş bir kuşa hala yuva, kimi budanmış. kiminin dikenli dalları her şeye inat deliyor gökyüzünü. kocaman bir pencere, küçücük duvarlar... sadece kışa hazırlık yapan ağaçları görüyorum. inanasım gelmiyor yazı geçirdiklerine. belki de ilk mevsim sonbahar, her şey yeni başlıyor. belki de bilmiyorlar yeşilleneceklerini, çiçekleneceklerini... mavi... kırmızı... sonra anımsıyorum, bunlardan daha çok vardı. yol kenarlarında, ormanlarda, köylerde, bir fabrika bahçesinde, camekanlar içinde koca bir saksıda, dağlarda, okul bahçelerinde, cami avlularında, acil kapısındaki bankın arkasında... siren sesleri geliyor. unutmuşum. odam yol kenarında. neden bu kadar yalnızlar? kim yoldu yapraklarını? mavi... kırmızı... köklerinin farkındalar mı? gitsem yanlarına... siren sesleri... siz ağaçsınız! hareket edemiyorum. burası odam değil. ayaklarımın altı toprak...kırmızı...mavi...Sus...siren...Ben...mavi...De...kırmızı...Bir...siren...Ağacım. G
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Hatun Kişi Niyetine
(Haziran ayı öykü etkinliği) Bir yakınınızın cenazesinde hayal edin kendinizi (Allah gecinden versin). Namaz kılınmış, cenaze defnedilmiş. Gözde yaş, gönülde hüzün, elde mevtanın hayrına dağıtılan kıymalı kır pidesi. İşte o kıymalı kır pidesi; ölenle ölünmediğini, hayatın her şeye rağmen devam ettiğini simgeliyor. Kıymalı pide deyip
İlk öykü denemem :) Yorumlarınız değerlidir benim için
TURUNCU Soğuk bir kış gecesiydi. Doğa; yeni yılı beklemiş gibi biriktirdiği en sert ve soğuk rüzgarını üzerimize fırlatıyor, dişlerimizin gıcırdamasına yetecek kadar donuk bir hava dağıtıyordu. Rüzgarın uğuldayışı boşlukta süzülüp aceleyle yüzümü yalayarak geçiyor ve sırasını sonraki hava akımına bırakıyordu. Oldum olası bu sert ve kuru havadan
Zinciriye (İsa Bey) Medresesi-Mardin Sultan İsa Medresesi Mardin’de hüküm süren son Artuklu Sultanı Melik Necmettin İsa bin Muzaffer Davud bin El Melik Salih tarafından 1385 yılında yaptırılmıştır. İlk defa Mardin’de görülen Timur ve ordusu ile savaşmış olan Melik Necmeddin İsa bir süre bu medresede hapsedilmiştir. Kasımiye Medresesi - Mardin Günümüze kadar mükemmel yapısıyla ayakta kalabilen medresenin yapımına Artuklu Dönemi’nde başlanmış ve Akkoyunlu Hükümdarı Cihangiroğlu Kasım Padişah döneminde 1457-1502 yıllarında tamamlanmıştır. Mardin Ulu Cami Artuklu Dönemi mimari örneklerinden, dilimli kubbesi ve minaresiyle Mardin’in sembolü olan Mardin Ulu Cami kayıtlara göre iki minareli inşa edilmiştir. Caminin bugün mevcut olan tek minaresinin kare kaidesindeki yazıt, yapım tarihini 1176 olarak vermektedir.
1.125 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.