Çocuk dövmeyi din mi emrediyor?
Peygamber efendimizin(sav) “çocuğunuz yedi yaşına gelince ona namazı öğretin, on yaşına geldiğinde kılmıyorsa onu dövün” diye hadis-i şerifleri var denilerek çocuk eğitiminde dayağın yerinin olduğu iddia ediliyor. Prof.Dr. Ali Akyüz Hoca-Marmara Üni. İlahiyat Fak. Öğretim Üyesi ve Hadis Anabilim Dalı Başkanı- bu hadisin son kısmında geçen “... on yaşına gelince, kılmıyorsa dövün” tercümesinin doğru olmadığını ifade ediyor. Bu hadisin doğru tercümesinin “çocuğunuz yedi yaşına gelince namazı öğretin, on yaşına gelince sorumlu tutun/yükümlü tutun” olduğunu bilimsel bir makale ile yayına sunuyor.
Sayfa 232
"Evren’in şu anki yapısının tümüyle bir tesadüf eseri olabileceği düşüncesi, tamamen delice bir düşüncedir. Delilik kavramını argo bir kelime olarak hakaret niyetiyle değil, aksine tamamen psikolojideki teknik anlamıyla kullanıyorum. Gerçekte bu tür bir düşünce ile şizofrenik düşünce tarzı arasında büyük benzerlikler bulunmaktadır." Prof. Dr. Karl Stern - Montreal Üniversitesi psikiyatri bölümü eski öğretim üyesi
Sayfa 225Kitabı okudu
Reklam
(Gazi Üniversitesi, Ziya Gökalp Sempozyumu, Ankara, 8 Mart 2004) Seksen dört yıl önce, 25 Ekim 1924 tarihinde, Büyükada'daki evinden sedyeyle getirildiği Taksim-Harbiye arasındaki Fransız Hastanesi'nde öldü. Kesin bir tanı konulamamıştı, bir süredir devam eden hastalığına aksi olsaydı bile ülkenin ve adı geçen sağlık kurumunun o günkü
Geleceğin bireyleri bilgiye ulaşan değil, bilgiden bilgi üreten, bilgi ile oynayan, bilgi ile dans eden kişiler olmak zorundadır.
:D
"Genç kızın göğüslerine bakarken kafama kötü kötü düşünceler üşüştü, şöyle demeye başladım: 'Bu kızcağıza öğrenim gördüğü sürece toplum içinde nasıl davranması gerektiğini, biraz da müzik öğretirler. Sonra da sümüklü bir Rum'la evlenir. Böylece renksiz, anlamsız bir hayata başlar. Ardından kimin ne işine yaradığını kendisi de bilmeden bir yığın çocuk doğurur, sonra da ölür gider. Aman ne saçmalık!"
Sayfa 174 - Işıklar - ОгниKitabı okudu
MEHMET YAŞAR ERTAŞ 1970’de Erzurum’da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimi­ni Erzurum’da tamamladı. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Tarih Bölümünden 1992’de mezun oldu. Aynı üniversitenin Türkiyat Araştırmaları Enstitüsünde, "Mora'nın Fethinde Osmanlı Sefer Organizasyonu' adlı te­ziyle doktorasını tamamladı. 1994’te meslek hayatına öğ­retmen olarak başladı. Ardından araştırma görevlisi olarak üniversiteye geçen Ertaş, 200 Tde yardımcı doçent, 2007’de doçent ve 2O13’te profesör oldu. Halen Sakarya Üniversi­tesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde öğretim üye­si olarak görev yapmaktadır. Sultanın Ordusu, Karaağaç-ı Gölhisar (Acıpayam) Kazası ve Sim Efendi, Risâletut-Târih-i Nâdir Şâh adlı üç müstakil kitabı bulunmaktadır. Eski­çağdan Cumhuriyete Homa (Gümüçsu) Tarihi, Osmanlı Dö­nemi Akdeniz Dünyası ve Osmanlı da Siyaset ve Diplomasi adlı üç editoryal çalışması bulunan Ertaş, Osmanlı savaş, sosyal ve ekonomik tarihi üzerine çok sayıda makale kaleme almıştır. Halen Osmanlı dönemi savaş tarihi ve seyahatna­meler üzerine çalışmalarını sürdürmektedir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.