Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birçoğu konuya açıklık getirme maksadı ile;
EsselâmuAleykûm 1.yorumda "Şeriatcılar burda barınamıcaklar artik:))" diye yorum yapan sözde okur vatandaşımızın(şaibeli) sözlerini kâle alıp bir açıklama yapacağım. Şöyle ki; şeriatçılar bu ülkeye başka ülkeden gelmediler! Onların atası, soyu sopu şeriatçıydı. Sen kalkıp ta ne had bilmezlikle burda barınamazlar diye konuşursun be
Veli Toplantısı
Günde sekiz saat mesai. Akşam eve gelmem saat yediyi buluyor. Tüm günüm, akşam yemeğini yedikten sonra içeceğim çayın hayalini kurmakla geçiyor. Eve bir geliyorum, öğretmen bizim oğlana beş sayfa ödev vermiş. Her gün beş sayfa ödev veriyor üstelik. Hani, bakan dememiş miydi eve ödev verilmeyecek diye? Çay bardağını elime alır almaz oğlan elinde
Reklam
Ön Yargı ( Okuyalım )
Bir gün bir öğretmen tahtaya şöyle yazdı: 9x1 = 7 9x2 = 18 9x3 = 27 9x4 = 36 9x5 = 45 9x6 = 54 9x7 = 63 9x8 = 72 9x9 = 81 9x10 = 90 Yazmayı bitirip sınıfa döndüğünde bütün sınıf ilk sırada yapmış olduğu hata yüzünden kendisine gülmekteydi. Herkesin sessiz olmasını bekledi, sonra da ekledi: ‘’ İlk işlemi bilerek ve özellikle hatalı yazdım. Sizin hatanız olmadan önce dünyanın size nasıl davranacağını göstermek için! KİMSE dokuz kez doğru cevabı yazdığım için beni övmedi, KİMSE beni tebrik etmedi, ama HERKES yapmış olduğum tek HATA nedeniyle beni yargıladı ve bana güldünüz. İşte ders bu: İnsanlar yaptığınız yüzlerce doğru şeyi anlamaz, takdir etmez! Ama yaptığınız tek bir hata sebebiyle sizi yargılar… Başarıları için insanlara değer vermeyi öğrenmeliyiz! Iskalamaktan çok isabet ettiren ve sonunda sadece BİR hatası ile yargılanan ve diğer DOKUZ doğrusu değerlendirilmeyen insanlar.
Sevgili öğretmen arkadaşlarım,
Gelin okullar açıldığında ilk dersimizde biyoloji, matematik, din kültürü, fizik vb. anlatmayalım. İlk dersimizde öğrencilerimize merhametten, adaletten, hak-hukuktan bahsedelim. İnsan sevgisini aşılamaya çalışalım onlara.. Sevgisi, merhameti olan mimar, mühendis, esnaf, doktor, siyasetçi, asker, polis, müteahhit de insanı düşünerek iş yapar..
Son zamanlarda en çok muhatap olduğumuz sorulardan biri de evlilikte denklik meselesi. Özellikle kadınların top yekûn tahsil ve meslek sahibi olmaları bu anlamda farklı bir durum ortaya çıkardı. Şöyle ki; öğretmen, avukat vs. olup da evliliği erteleyen birçok kardeşimiz, hali hazırda kendilerine gelen taliplerinin dini ve ahlaki durumunu olumlu
Okumak
Okumak Ve Tüketmek-1 Hangi kitabı, neden, nasıl, ne sürede okumalıyız soruları, her birimizin zaman zaman zihninde gezinen sorulardır. Çoğumuz tam anlamıyla aç kurtlarız. Hem o kadar açız ki, elimizden gelse, sürahiden süt döker gibi, kafatasımızı açıp içine kitapları aktaracağız. Ama bu mümkün olmadığı için, biz de bari gözümüzü doyuralım diye
Reklam
Öğretmen olarak çok dikkatli olmalıyız
Öğretmen: Oğlunuz dikkatini hiç derse vermiyor. Odaklanmakta güçlük çekiyor. Sınıftaki diğer çocukları da sürekli rahatsız ediyor. Veli: Belki de derste öğretilenlerden sıkılıyordur? Çünkü ilgisini çeken bir şey olduğunda genelde iyi odaklanır. Öğretmen: Yani çocuğunuzun üstün yetenekli olduğunu mu düşünüyorsunuz hanımefendi? Maalesef öyle değil! Dersi anlayamadığı için sıkılıyor. Bu kadar! Bu diyalog dünya yüzme şampiyonu Michael Phelps ilkokuldayken annesiyle sınıf öğretmeni arasında geçiyor. Phelps altıncı sınıfa gelince aile hekimi Charles Wax dikkat bozukluğu teşhisi koyuyor ve ilaç tedavisi başlıyor. Ortaokulda da değişen pek bir şey olmuyor. Bir öğretmeni yine annesini okula davet edip Phelps’in odaklanma problemi yaşadığını ve bu yüzden hiçbir konuda başarılı olamayacağını söylüyor üstüne basa basa. Yıllar önce Michael Phelps dünya rekorunu kırdıktan sonraki konuşmasını seyretmiştim. Kameraların karşısına geçtiğinde üstüne basa basa kurduğu ilk cümlesi şu olmuştu. “Öğretmenim hiçbir konuda başarılı olamayacağımı söylemişti. İşte dünya şampiyonu oldum ve kırılması imkânsız bir rekoru kırdım.” Hala ıslak olan saçından yüzüne damlayan sular, yıllarca yük olarak taşıdığı o cümlelerin buruk hatırasını siler gibiydi. Bu olayı hatırladıkça öğretmenlik yaptığım yıllara dönüyorum ve" Acaba ileride beni de bir öğrencim böyle anar mı?" diye çok endişeleniyorum. Salih Uyan ( eğitimci yazar)
Manga Tavsiyeleri
Arkadaşlar merhabalar. Uzun zamandır bu listeyi yapmak istiyordum, ancak laptopun anakartını bombardımanlara tuttuğum için kullanılabilir bir aygıt bulmak zor oldu. Çenem düşmeden konuya geçeyim. Öncelikle Manga nedir? Manga aslında Man ve Ga kelimelerinden oluşan ayrıca bir kelimedir. Anlamı ise "Rastgele Çizim"dir. Japonlara özgüdür.
Önyargı
Bir gün bir öğretmen tahtaya şöyle yazdı: 9x1 = 7 9x2 = 18 9x3 = 27 9x4 = 36 9x5 = 45 9x6 = 54 9x7 = 63 9x8 = 72 9x9 = 81 9x10 = 90 Yazmayı bitirip sınıfa döndüğünde bütün sınıf ilk sırada yapmış olduğu hata yüzünden kendisine gülmekteydi. Herkesin sessiz olmasını bekledi, sonra da ekledi: ‘’ İlk işlemi bilerek ve özellikle hatalı yazdım. Sizin hatanız olmadan önce dünyanın size nasıl davranacağını göstermek için! KİMSE dokuz kez doğru cevabı yazdığım için beni övmedi, KİMSE beni tebrik etmedi, ama HERKES yapmış olduğum tek HATA nedeniyle beni yargıladı ve bana güldünüz. İşte ders bu: İnsanlar yaptığınız yüzlerce doğru şeyi anlamaz, takdir etmez! Ama yaptığınız tek bir hata sebebiyle sizi yargılar… Başarıları için insanlara değer vermeyi öğrenmeliyiz! Iskalamaktan çok isabet ettiren ve sonunda sadece BİR hatası ile yargılanan ve diğer DOKUZ doğrusu değerlendirilmeyen insanlar.
Alıntıdır… “İnsan”olmayı öğretebilen herkese ithafen :))
Üzmüşler çocuğu, diğer çocuklar. ‘Senin baban çöpçü, sen de pis kokuyorsun’ demişler. Vicdan duygusu tam gelişmemiştir okul öncesi çocuklarında. Zaman zaman böyle acımasız olabilirler. Sonuçta hepsi çocuk işte. Kırmışlar yavrucağın kalbini. Çocukların güzel yanıdır gönülleri, kırılsa da çok, hemen toparlanmaya meyillidir. Yetişkinlere benzemez,
Reklam
lütfen rt
arkadaşlar atanamayan bir öğretmen arkadaşımızın ilk kitabı çıktı okuma listelerinize alarak destek olursanız çok sevinirim 🌼
Ahmet kılıç
Ahmet kılıç
Bırak Çocuk Kalsın Yüreğim
Bırak Çocuk Kalsın Yüreğim
"Öğretmen, öğrencinin gülüşüne düşen ilk cemredir."O öğretmenlerden olmanız dileğiyle... Tüm meslektaşlarımın Öğretmenler Gününü canı gönülden tebrik ediyorum.💐
Köy Enstitüleri üzerine yazılan kitaplar.
1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963 2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi 3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi 4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
Kadim Anadolu Uygarlığının Merhamet ve İnsan Sevgisi Üzerine
" Adım Züleyha. Boluluyum, fakir bir ailenin kızı olarak zor şartlarda okudum öğretmen oldum. İlk tayinim Malatya Pütürge'ye çıktı. Üç yıl dağ köyünde görev yaptım. Beni hayatımda görmediğim ve göremeyeceğim ilgi, alaka ve şefkatle bağırlarına bastılar. Okulun küçük bir tek odalı lojmanına yerleştim ama bir gün bile orada yatmadım. Köyün
1- Yağmur Adam (Otizm) 2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı) 3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam) 4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 6- Akıl Oyunları (Şizofreni) 7- Wilber Ölmek istiyor (İntihar ve Depresyon) 8- İçimdeki Deniz (Ötenazi isteyen bir
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.