FREUD HAKKINDA V
- " (...) Bir zamanlar büyük üne kavuşmuş olan Freud'un o ince sistemini, kaygılı bir insanı her istediğimize inandırabileceğimiz hakikatini göz önünde tutunca, bu yönden de değer yitirmiş görürüz. Doktorun kanaatlerinin hasta için hiçbir zaman iyi olmaması, bu peşin görüş; hasta bu yabancı düşünce ve telkini çabucak benimser, hisseder, o zaman da o husustaki faraziyeler doğru ve ispatlanmış görünür... Hastaya sistem zihniyetinin de aşılanmış olduğu unutulmuştur. Bu misâlde "sistem zihniyeti"nin araç ve âlet mânâsına dikkat."
Sayfa 18 - 19 Takdimden, İBDA YayınlarıKitabı okudu
Müthiş kin duyarak düşünüyordu. Bir adam öldürmek!.. Bir adamı tamamen ortadan kaldırıp yok etmek... Bu, kendisinin elindeydi şimdi ha! Ormandaki attığı kurşunlar geliyordu gözünün önüne. Velinin can verişi geliyordu. Toprakta, çamurun içinde debelenişi... O, adam öldürmek demek değildi. Tabancayı ateşlerken dünyadan bir insanı ayırıyorum dememişti. Yakayı kurtarmak böyle daha kolay mümkün olmuştu. Şimdi bir adam öldürecek. Bir cana kıyacak... Öfkesi, aşkı, sevgisi olan bir şeyi ortadan kaldıracaktı. Buna, kendinde hak görmüyor gibi bir duyguya kapılmıştı. Düşünmeyi, hem de enine boyuna, derinliğine düşünmeyi öğrenmişti. Kasabadaki Hasan Çavuş... Belki de aşkı öğretmiştir düşünmeyi. Kim bilir! Abdiyi öldürmezse ne olurdu? Bir an, belli belirsiz, hayal meyal bu düşünceden korktu. Savmaya çalıştı. O savmak istedikçe, Allahın belası düşünce geliyor, sırnaşıyordu.
Sayfa 230 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Memed, buraya geldiği geceki sel yatağında bulduğu pürenleri unutamadı. Anası çocukluğunda yastığının içine püren çiçekleri doldurur, yatağının altına, yanına yöresine yarpuz, peryavşan, kekik, almageyik çiçekleri serperdi. Bir koku düşünce uyur, bir koku düşünce uyanırdı.
Sayfa 152 - YKYKitabı okudu
ince bir çizgidir hayat.
Birisi gelir en olmadık zamanda hayatının merkezine oturur. Sonrasında her şey tuhaf bir hal alır.
Mantıklı ve Güzel Soru sormak
1. Soru sormak bir sanattır . Soru sanat eseridir. Soru soran sanatkârdır. Sorusunu ince elemeli sık dokumalıdır. Herkes sanatla uğraşmadığı için güzel soru da üretmiyor sormuyor. 2. Soru sormak istemektir. İstemek ise zorunlu ihtiyaçları karşılama, kafa dinleme veya eğlenceye yöneliktir. 3. Soru sormak karşıdakiyle eşit ve mütevazi düzlemde iletişim kurma niyeti göstergesidir. 4. Sanat değeri taşıyan soru kullanılan sözcükten taşıdığı içeriğe,yer ve zamanı tespitten muhatabı tayine kadar iyi düşünülmüş, güzel kurgulanmış ve özenle üretilmiş olması gerek .. Eskiler 'müktezai hale göre konuşmak' derlerdi...
Sözgelimi, hayvanları omurgalı omurgasız diye ayırmak bize aldığımız eğitim içinde yaşadığımız akıl düzeni bakımından çok yerinde görünüyor. Oysa eski Çin'de bakın hayvanları nasıl tasnif etmişler: 1) İmparatorun hayvanları, 2) Güzel kokanlar, 3) Evcilleştirilmiş olanlar, 4) Süt domuzları, 5) Denizkızları, 6) Masallardakiler, 7) Başıboş köpekler, 8) Bu sınıflamadakiler, 9) Deli gibi çırpınanlar, 10) Sonsuz sayıda olanlar, 11) Devetüyünden çok ince firçayla çizilenler, 12) Vesaire, 13) Az önce testiyi kıranlar, 14) Uzaktan sineğe benzeyenler... Bize belki bütün bütün saçma imiş gibi görünen bu sınıflama hiç kuşku yok ki, böyle bir ayrımı gerekli gören Çinli hayatı içinde son derece anlamlı sayılıyordu.
Sayfa 48 - tiyoKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.