Şiir biter,
Yollar biter,
Yıllar biter,
Aşklar biter,
Hayat biter,
Boşver çocuk boşver.
Sen hep böyle insan kal.
Vedalar ancak güzel yürekleri acıtır.
Eğer yollar bir gün birleşicekse, kısmetinde varsa birleşir.
Dünya çok küçük çocuk hemde çok...
Yüzünde hep güller açsın kışa inat bahar ol, bahar ol çocuk.
Acını yüreğinde sakla kimselere anlatma hep eksik kal , eksik kal çocuk.
Hasretin yüreğini sızlatsın , sancılarınla mutlu ol , mutlu ol çocuk.
İyiliğini eksik etme gönlünden hep iyi kal, iyi kal çocuk.
Buz dağlarına inat güneş,
Geceye inat ay,
Dikene inat gül,
İnsana inat hep insan kal çocuk..
MUZAFFER MUSTAFA ÇEVİK..🤍
Şiir biter,
Yollar biter,
Yıllar biter,
Aşklar biter,
Hayat biter,
Boşver çocuk boşver.
Sen hep böyle insan kal.
Vedalar ancak güzel yürekleri acıtır.
Eğer yollar bir gün birleşicekse, kısmetinde varsa birleşir.
Dünya çok küçük çocuk hemde çok...🌻🌻
Teşekkürler "Günaydın" yazmak için güneşin doğmasını beklediğim insan.
Teşekkürler "iyi geceler" demek için bana ayı sevdiren insan.
Hosça kal tamam mı?
Bir Kızılderili Öğretisi diyor ki:
Bir atın susuzluğunu giderdiği yerden su iç;
At hiçbir zaman kötü su içmez.
Kedinin yattığı yerde uyu, kurdun değdiği elmayı ye. Sivrisineklerin yerleştiği mantarları korkusuzca topla. Köstebeklerin kazdığı yere ağaç dik.
Yılanın ısınmaya durduğu yere ev yap.
Sıcak günlerde kuşların yuva yaptığı yere kuyu kaz.
Horozlarla beraber uyu ve uyan ki tüm gün için en sarı mısırlara ulaşabilesin.
Daha çok yeşillik ye, ki bir hayvandaki gibi güçlü bacaklara ve dayanıklı bir kalbe sahip olabilesin.
Daha çok yüzmeye git, ki dünyada kendini bir balığın kendini denizde hissettiği gibi hissedebilesin.
Daha sık gökyüzüne bak, daha az ayaklara,
böylece düşüncelerin daha net ve hafif olacaktır.
Konuşmak yerine, daha çok sessiz kal;
"Böylelikle ruhun sakinliğe ve huzura erebilecek."
Nefahatül üns kitabında yazıyor ki: Tekkenin birinde bir kedi var. O tekkeye de misafirler gelip gidiyor. O kedi de kaç tane misafir geleceğini bağırarak bildirirmiş. Bir gün bu kedi ocağın yanına gelerek kazana bakarak bağırıyor. Bir türlü susmuyor. Onlarda sütü o kadar çoğaltıyorlardı.
Kedi derdini anlatamayınca, kendini kaynamakta olan kazanın içine atıyor. Bir de kazanı dökerler ki, dibinde yılan çöreklenmiş.
Kedi onlara demek istiyordu ki, zehirleneceksiniz, o sütü dökün. Onlar onu anlamadılar, kedi kendini feda etti.
Mevla kediye keramet verdi de sana vermezmi? Sen insan- sın, ahseni takvim üzere yaratıldın. Yâ Rabbi uyandır bizi, büyük avanak olduk. Biz Kur'ân'ı sevsek alınmaz elimizden, biz tarikatı sevsek alınmaz elimizden.
Mevla bize tokat atıyor. Bu Kur'ân'ın kıymetini bilin, se- vin, yoksa elimizden alınır. Ey Allahım! Bizi sadece dinlemek- le, anlatmakla bırakma Dinimiz, tarikatımız ayak altında kal- masın diye uğraşmalıyız.
Çoğumuzun çocukluğundan hatırladığı, anne, baba ya da başka büyüklerinden duyduğu masallar, efsaneler vardır. Öyle bir anlatırlar ki size, öyle bir kaptırırlar ki kendilerini, , onlara bakan, bilgi açlığıyla bekleyen birkaç göze, anlattıkları hikayenin gerçek olduğunu ispat etmek isterler sanki. Ben de bir zamanlar o çocuklardan biriydim. Babamın
sonra madem insan kal adında bir beladır
insan dalgın bir belgedir kendisiyle hayat arasında
neden eve dönmekten ibarettir hayat
neden bazen simsiyah bir doğruyla denilir
devletin ve Allah’ın en iyi fikridir kış
bütün evlerin en mükemmel hatasıdır baba
Paul Auster'dan daha önce sadece Cebi Delik ve New York Üçlemesi kitaplarını okumuştum. Vefatı dolayısıyla herkesin birden bire hayranı kesildiği ve bana da bu paylaşımlardan gına geldiği bir dönemde yine de ona dönmeden edemedim. Dediğim gibi sadece iki kitabını okudum ama içten içe büyük bir yakınlık ve muhabbet duyduğum bir yazardı, bu