Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bence en başta hatırda tutmamız gerekirken , bugünkü Türkiye'de pek anımsanmadığını gördüğümüz husus , 1923 Türkiyesi'nin savaşlardan tükenmiş bir ülke olduğu gerçeğidir. Bir zamanların güçlü Osmanlı İmparatorluğu'nun bir kalıntısıydı. 1923 Türkiyesi. Altyapıdan yoksun bir kalıntı. Ekonomi altyapısından da eğitim altyapısından da yoksun bir ülke. Atatürk ve arkadaşları işe gerçekten de hemen sıfırdan başladılar. Kuracakları yapı için ellerindeki olanaklar son derece azdı. Attıkları adımların birçoğunu , ellerinde ne bulunduğunu ve ne yapmak istedikleri açısından değerlendirmek gerekir. Ellerindeki olanaklar çok ama çok küçük bir eğitilmiş , yetişmiş insan kadrosuydu. İster öğretmen , ister bürokrat , ister subay olsun , başlangıçta birlikte çalışılacak çok az sayıda insan gücü vardı. Oldukça çabuk saptadıkları şey , değişimin ancak örnek göstererek yapılabileceği olgusuydu. Başka deyişle yukarıdan aşağıya indirme kuramı gereğince , eğitilmiş bu küçük insan gücü öğretmen ve memur olarak bütün Anadolu'ya yayılacak ve yaşam biçimleriyle örnek olarak eğiteceklerdi. Eğitim yalnız okul dersliklerinde yapılan bir şey olmayacaktı. Halkın gördüğü her şey , eğitim işlevi görecekti. Bu yolda en büyük öğretmen Mustafa Kemal'in kendisiydi.
Porf. Dr. Heath LowryKitabı okudu
Snelman, eskiden İspanya da bazı kimselerin hayali romanları okuya okuya şövalyeleri taklide yeltenerek gülünç bir duruma düştüklerini ve Cervantes'in bunları ünlü"Don Kuichotte" romanında gülünç bir şekilde anlattığını hatırlattı. Snelman ve dostları diyorlardı ki: -bazı gençlerin, böyle aptalca yazılmış serseri romanlarını okuya okuya kendilerini kaptırmaları öyle göz yumulacak önemsiz bir şey değilmiş ki, İspanya'nın büyük dâhisi bunu romanına konu yapmış ve bu düşkünlükle savaşmaya mecbur olmuştur. Cervantes, bütün okuyucuların böyle macera romanlarına düşkün olmasının fikri tembelliğin bir işareti olduğunu görmüş. O zaman İspanyolları geri kalmış olan vatanlarında, hayatı düzene koymak ve halkı ekonomi ve kültür bakımından yükseltmek için ciddi çareler düşünmüyorlardı. Bu konuda onlar çıplaktır. Çünkü onlar bu alanda ne düşünce, ne duygu ve ne de istekleriyle çalışmak istemiyorlardı. Birçok insan, günlerce, aylarca ve yıllarca hayali maceralarla dolu romanlar okuyor ve bir şey yaptıklarını sanıyordu.
Sayfa 68
Reklam
78 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
işçiliğe başladığım 1984 lü yıllar faşizminde en cıngıllı günleriydi.3 kişinin bile yan yana yürümesi engellenir ancak cami avlularında 3-5 kişil gruplarla gizi toplantılar caktırılmadan yapılırdı Cumhuriyet Gazetesini okumak bile cesaret isteyen yıllardı.. böylesine bir dönemde Nikitinin Ekonomi Politik isimli kitabı ile tanıştık daha sonra sol yayınlarından Karl Marx ın kitabı Ücret Fiyat Kar, Gündelikli İş kitabını okudum.Kitap resmen bizi işçileri anlatıyordu hayret ettim fabrikamız 3000 kişilik bir fabrikaydı yazdıklarıyla birebir örtüşüyordu. teknoloji geliştikçe işsiz sayısı da artıyordu emek basitleştikçe değeri de düşüyordu .. kapitalizmin insanın insan tarafından sömürülme sistemi oldugunu en duru örneklerle açıklıyor Marks biz işçilere emekçilere yüzyıllar öncesinde yaşanabilir güzel bir dünya olabileceği müjdesini vermişti bu insanlık için çok büyük bir kazanımdır ...
Ücret Fiyat ve Kar
Ücret Fiyat ve KarKarl Marx · Evrensel Basım Yayın · 2000252 okunma
Sevdiğim bir insan yazmış bu güzel yazıyı bana da paylaşmak düşüyor... -kendini geliştirme yolları,ogrenildiginde ufku iki katına çıkaran şeyler- yazılanların çoğunun bunları biliyor muydunuz tadında olması sebebiyle (ki emek ürünüdür takdir ve teşekkür etmek lazım), hayata daha geniş açıdan bakmak, ufkunu gerçekten genişletmek isteyenlere kendi
İnsan
tüm gelişkin primatlarda -aynen insan gibi- hareket, bilinç, üreme, zeka, haberleşme, korunma, ihtiyaçların tatmini, yardımlaşma, kıskanma ve hatta farklı bir düzeyde de olsa "ekonomi" gibi özellikler değişik derecelerde bulunur. bunlar insanın hayvani özelliklerinin doğrudan hayvanlar alemindeki temsilleri olarak kayda geçirilebilmektedir. fakat insanoğlu, aynı zamanda diğer hayvanların hiçbirinde örneklerini görmediğimiz tuhaf ve "doğaya aykırı" görünen özelliler sergiler. bunlardan en önemlisi, ahlaki kural ve yasaklar ile soyut kişiselleştirme (cansız nesnelere kişilik ve ruh atfetme) özellikleridir. ayrıca din, büyü, kurban sunma, tanrı fikri, tabular ve iradi olarak kendi bedeninde sakatlanmalar oluşturmak gibi garip ve tabiata aykırı fiiller, insanın adeta alamet-i farikasıdır. bunların nereden geldiğini ve nasıl ortaya çıkabildiğini bilmiyoruz. belki bir gün davranış kalıplarının bir kısmını veya tamamını keşfedebiliriz fakat yine de insan ve hayvan arasındaki en temel "mahiyet farkı" biyolojik bedenlerin çok ötesine uzanmaya devam edecek.
Din
FELSEFE KAPİTALİZM VE DİN Düşünce tarihine bakıldığında filozofların gündemini işgal eden konulardan birinin de din olduğu gözlerden kaçmıyor. Birçok filozofun düşünüş tarzı dine karşı aldığı tutuma göre değişiklik gösteriyor. Felsefeyi dinin hizmetine sunan filozofların tüm ortaçağ boyunca etkili olduğu görünürken, Rönesansla birlikte
Reklam
Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları: Dünyayı Yöneten Rotschild Ailesi Gönderen: Aysal Bülent Ülkemizin neden bölünmesi isteniyor? Gazi Mustafa Kemal'in bildiği ve bizi uyardığı hitabenin ne anlama geldiği... Sağ-sol ayrımı, gerçekte de var mıdır? İşte bu soruların bir kısmının yanıtı; Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları Hitler, dünya
456 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bir arkadaşımın tavsiye üzerine bu ay ki okuma listeme eklemiştim ve bu ayın hedefini tutturmuş oldum bu romanla. Şibumi ismi direk size farklı gelip sizi romana çekebilir. Ya da böyle roman ismi mi olur ? diyebilirsiniz. Sakın ha kitabın ismi sizi aldatmasın. Eminim ki beğeneceğiniz bir eser daha olacak okuduktan sonra. Travanian daha doğrusu
Şibumi
ŞibumiTrevanian · E Yayınları · 20228bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.