Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
.... Siyasi İslam’ın Atası: Osmanlı Uleması Yalnız Olan Yozlaşır Sizce neden yozlaşan inançlar dünyanın her yerinde aynı etiklere sebep oluyor? Aslında anlaşılması güç değil, güç yozlaştırır. Şimdilik dünyayı bırakalım da son günlerde özellikle de sosyal medya fenomenleri sayesinde tekrardan alevlenen “Siyasal İslam” tartışmalarının özüne
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Reklam
“Utanmadıktan Sonra Dilediğini Yap” Hadisi...
Ebû Mesud Ensârî’den (r.anh) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “İlk peygamberlerden itibaren halkın hatırında kalan bir söz vardır: Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” (Buhârî, Enbiyâ 54, Edeb 78. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 6; İbni Mâce, Zühd 17) Hadisi Nasıl Anlamalıyız? Bu hadis, hayâ dediğimiz utanma duygusunun
Büyük Rüyalar Cesur Yürekler İster... Anlamın damarlarına iniyorsak. Pişmiş kıssa yememeye alışacağız. Hepimiz kendi esmamızdan bir tutam katarak kıssa aşına. Yeniden yoğuracağız. Kendi âhengimizle kaynatacağız. Her âyet, ben yorumlayınca biraz daha tamamlanacak. Din kemâle erdi. Lakin nimet, ben ona kendiliğimden katınca tamam olacak. Âleme
Peygamber Efendimiz Aleyhisselâm’ın Gözleri Yaşartan Öğüdü
Sahâbe, Resûl-i Ekrem’in sözleri karşısında ürperir, kalpleri titrer ve gözlerinden yaş akıtarak ağlarlardı. Bütün bunlar, samimiyetle inanmanın, itaat arzusu içinde olmanın, Allah ve Resûlü’nü sevip, saymanın birer göstergesidir. Kur’an ve Sünnet karşısında bizlerin de örnek almamız gereken davranışlardır. Ebû Necih İrbâz İbni Sâriye Radıyallahu
Acı çeken atlar ve acı çeken insanlar..
Aslında en büyük sorun, yaşanılan çok kötü zamanların fazla veyahut olağan dışı kötü olması değil, sadece yaşanılacak güzel zamanların hiç olmayacak olmasıdır.. Geçmeyen ve bitmeyen bir azap yolu değildir asla.. Yürüdüğünüz yolların bir vuslata bir sılaya ulaştırmayacak olması değil, bir sılanın veyahut bir vuslatın olmamasıdır.. Sadece
Reklam
"Mutluluk ve acı, yaşamın dokusunu örer; birini tanımadan diğerini anlamak mümkün değildir." - Kahlil Gibran Bu söz, yaşamın karmaşıklığını ve duyguların birbirine olan bağlılığını dile getirir. Mutluluk ve acı, birbirini tamamlayan zıtlıklar gibi görünse de, aslında birbirlerine derin bir şekilde bağlıdır. Bu bağlantıyı anlamadan, yaşamın tam anlamıyla kavranamaz. Mutluluk, yaşamın aydınlık tarafını temsil eder. Güzel anılar, sevdiklerimizle geçirdiğimiz keyifli zamanlar ve başarılar, içimizi aydınlatan güneş ışığı gibi. Ancak bu mutluluk, bazen acının gölgesinde daha belirgin ve değerli hale gelir. Zorluklarla baş etmek, hüzünleri hissetmek, insanın içsel bir derinlik kazanmasına ve yaşamın gerçek anlamını keşfetmesine katkıda bulunur. Acı, bir diğer yandan, yaşamın kaçınılmaz gerçeğidir. Kayıplar, hayal kırıklıkları ve zorlu dönemler, acının izlerini bırakır. Ancak bu acılar, bir öğreti ve büyüme fırsatı içerir. Acıyı hissetmek, insanı daha güçlü kılar ve içsel bir olgunluk seviyesine taşır. Kahlil Gibran'ın sözleri, duyguların birbirini tamamladığını ve birini anlamadan diğerini kavramanın mümkün olmadığını vurgular. Mutluluk ve acı, yaşamın dokusunu bir arada örer, birbirine karışır. Bu karmaşıklık içinde, her iki duygu da bir anlam taşır. İkisi bir arada yaşandığında, insan ruhu daha derin bir anlayışa ulaşır ve yaşamın içsel zenginliğini keşfeder.
.... Yüzyılın kaybı: Aşk En son ne zaman bir şiiri alay ederek ya da utanarak değil de sahiden içinizde bir yerlerde bazı parçaları tamamladığını hissederek okudunuz? Ne zaman bir sevgi sözcüğünü gerçek anlamıyla hitabınıza kattınız? Ne zaman birinin görünüşünden önce size nasıl hissettirdiğiyle ilgilendiniz? Verdiğiniz cevaplardan hoşnut
"Bir insanı öldürmeden hayatı anlamak mümkün değildir." (Celine)
“Öz Savunma”
Ben Gül teorisi diyorum.Güz üzerine düşündüm.Gül,kendini korumak için diken çıkarıyor.Bir Gül’ün bir bitkinin bile özsavunması vardır.Özsavunma için doğaya, tabiata bakmak bile yeterlidir.Bir Gül kadar bile kendimizi özsavunmaya hakkımız yok mudur? Özsavunma kutsaldır.Hatırlıyorum küçükken bizim köyde ihtiyar bir amca vardı, diyordu ki biz kuru
Reklam
Birbiriyle Bağlantılı Kavramlar
( Düşünce-Frekans-Müzik-Burç-Bilim-Büyü-Tılsım-Nazar ) _ DÜŞÜNCE _ _Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz.
Agarta-Şambala, Anunnaki, Elohim
_Agarta, tanrısal üstün ırk Aryanların yaşadığı iddia edilen yer altı imparatorluğudur. Başkenti ise Şambala’dır. Agarta iyiliği, Şambala kötülüğü temsil eder. Dünyada yaşanan tüm olayların Agarta-Şambala mücadelesinden ibaret olduğu iddia edilir. Agarta, teozofik ve ezoterik kaynaklara göre önceki devrenin sonlarına doğru Mu ve Atlantis' ten
_Napolyon Bonapart_ _Devlet, benim. _Para, para, para. (Başarının sırrı) _Felaketlerin üstünde dimdik oturan insan soylu ve cesurdur. _Gerçekler, büyük ruhlu insanları besler, küçük ruhları ise yaralar. _Yapıcı eleştiri, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir. _Düşmanınız hata yaparken araya girmeyin. _İki şey
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
265 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.