Recep YAZICIOĞLU kemikleşmiş devlet görevlisi, bürokrat algısını tuzla buz eden bir adam. Devlet adamı; kendisinden önce, görev yaptığı yöre insanının refahını, huzurunu düşünen adamdır. İşte Vali Bey’de böyle bir kişiliktir. Bir köprünün sadece metal yığını olmadığını, aynı zamanda insanların umudu, yazgısı olduğunu da anlatmaktadır Köprü. Birbiriyle ilişkili sorunların çözümü bir köprünün varlığına bağlanmıştır. Bölgede işsizlik, terör, ölümle neticelenen doğumların son bulması adına yoğun caba sarf ederek millet ve devlet iş birliği yapılan Erzincan Kemaliye köprüsünün hikâyesini okuduk. Hem yöre halkının sıkıntılarını, terörü - teröristi hazırlayan zemini ele almış kitap. Recep Yazıcıoğlu hayran olduğum, devlet adamlarından biri.
Geçmişte baya araştırmıştım kendisini. Sormuştum kendi kendime. “Devlet adamı” dediğimiz kişi bu ise diğerleri kim? Geçenlerde “ Dündar Taşer’in Büyük Türkiyesi “ kitabını okumuştum. Dündar TAŞER’in devlet adamı tanımı şöyle ifade edilmişti. “ Kendi varlığını devlet kavramı içinde eritendir devlet adamı “ diye tanımı vardı. Bu ifade Vali Bey’e cuk diye oturuyor. Bu devlet adamı şuurunu, eski Diyarbakır Emniyet Müdürü rahmetli Gaffar OKAN’Da da gördüm. Bu iki yürekli adam; devlet adamı tanımını, hırka edip sırtlarına giyen kimselerdi. Ne diyordu Şeyh Edebali’nin kadim öğüdünde; “ İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.” İşte bu öğüdü kendine şiar edinmiş yürekli devlet adamlarının omuzlarında yükselebilir ancak Türk’ün Ebed müddet devleti. Devlet ve millet için bir taş koyandan Allah razı olsun.