Kişinin yaşamda bir anlama ulaşmasının üç temel yolu vardır. Bunlarda ilki, bir eser yaratmak yada bir iş yapmaktır. İkincisi, bir şey yaşamak yada bir insanla etkileşime girmektir; başka bir değişle sadece işte değil, sevgide de anlam bulabilir. Ancak daha önemlisi, yaşamdaki anlama giden üçüncü yoldur: Değiştiremeyeceği bir kaderle yüz yüze gelen umutsuz bir durumun çaresiz kurbanı bile kendini aşabilir ve böylece kendini değiştirebilir. Kişisel bir trajediyi bir zafere dönüştürebilir. İnsanın kendine inandığı müddetçe yapamayacağı, aşamayacağı hiç bir engel yoktur.
Kendi soyuna ihanet eden insanın Yapamayacağı kötülük yoktur. Kökünden kendini koparan dal kurumaya mahkumdur, Yakılıp kül olur.
Sayfa 283 - Dorlion yayıneviKitabı okudu
Reklam
Osmanlıca bir lisan değil, bir bürokratik jargondur. Çok hoş bir bürokratik dil olduğu kesindir. Bütün imparatorlukların böyle bir bürokrasi jargonu vardır. Sokaktaki insanın bilmeyeceği veya herhangi bir okumuşun yazamayacağı şekilde yazar ve konuşurlar. “Harf devrimi yaptık, Osmanlıcayı öldürdük” gibi sloganların anlamı yoktur. Çünkü bunlar zaten çok kimsenin bilemeyeceği, kullanamayacağı bir jargondu, ama hiç şüphesiz o kültürün ve dilin zenginliğidir. Yaşatılması için yapılacak tek şey vardır, sızlanmayı bırakıp hiç değilse ilgili uzmanların ötesinde, herkesin değil ama ilgilenenlerin okuyup öğrenmeye çalışması gerekir. Latin harflerini sadece Türkçenin imlasına ve ses uyumuna uygun olduğu için benimsedik; yoksa bazılarının ifade ettiği gibi bir medeniyet değişimi ve savaşı değildir. Alfabe ile milliyetçilik olamaz. Zaten bu alfabenin sahibi olan eski Romalılar da artık yaşamıyor.
Kitabı merak edenlere tanıtım Hikayesi
"Ho!" dedi adam, önce şaşkınlıkla, sonra merakla bakarak. Çünkü gördüğü, bir kar fırtınasında yürüyen, biri morarmış dudaklı ve paçavra kürkler içinde titreyen, öbürü çırılçıplak iki adamdı. "Hey, ho!" dedi yine. Uzun, kemikli yapılı, yaylı, sakallı, koyu gözlerinde vahşi bir bakış olan bir adamdı. "Hey siz!" dedi
456 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Matematiğin ilk konularından olan kümeleri düşünün ve bir kaç tane kesişen küme hayal edin. Ve bu kareografiyi bu kitaba uyarladığımızı düşünün. Kümelerin etrafına domino taşları gibi kitabın karakterlerini dizip birini itin ve hepsi devrilsin. Şimdi kesişim bölgesinde kalan insanların ölmüş olduğunu düşünürsek, onların orada olmalarına sebep
Ölülerin Konuşmasına İzin Ver
Ölülerin Konuşmasına İzin VerJane Casey · Olimpos Yayınları · 20181,003 okunma
...İnsanın başını çevirip de "benim gibi" olan öbür insanların yaptıklarına göz atma imkanı yoktur. Ne yaptıklarına ya da ne yapıyor olmaları gerektiğine dair söylediklerini dinleyip onların örneğini izlemek, kendimi başka herhangi bir şey, ötekilerin yapamayacağı hiçbir şeyi yapmamak nedeniyle temize çıkarmak ve günün sonunda tertemiz bir vicdana sahip olmak mümkün değildir. Bakarız ve dinleriz, ama bunun faydası olmaz -en azından radikal bir faydası olmaz. Parmağımı kendimden başka tarafa çevirmek -"insanlar böyle yapıyorlar, dünya böyle"- beni uykusuz gecelerden ve kendi kendini aşağılamayla geçen günlerden kurtarmaz. "Ben görevimi yaptım" düşüncesi, yargıçları tepemden alabilir belki, ama parmağımı herhangi birine çeviremediğim için "vicdan" dediğim jüriyi feshedemez.
Reklam
553 öğeden 401 ile 410 arasındakiler gösteriliyor.