Ertesi sene Manila'da 25 bin kişinin önünde Frazier'le karşılaşır. Bu ölümüne bir maçtır, 14 raundun sonunda ikisi de perişandır. Ancak Frazier'in şuuru bulanınca Antrenörü Eddie Futch maçtan çekilir unvan Ali'ye kalır. İnsanlık yeni bir çığır açar...
Sayfa 277Kitabı okudu
158 syf.
7/10 puan verdi
Öncelikle yazar hakkında ufak bir tanıtım yapmak istiyorum . Ünlü Fransız yazar Alexandre Dumas’nın gayrimeşru oğlu olarak Paris’te doğdu. Annesi Marie-Catherine Labay isimli bir kadın terzisiydi. 1831 yılında babası onu resmi olarak oğlu tanıdı ve iyi bir eğitim görmesini sağladı. Institution Goubaux ve Collège Bourbon’da eğitim gördü. Gayrimeşru oluşunun yanı sıra koyu esmer olan teni yüzünden de zorluk çekti. Özellikle okul yıllarında rengi nedeniyle arkadaşlarının şakalarına ve küçümsemelerine maruz kaldı. Yazarın en büyük eseri babasının yanına yerleştiği yıllarda tanıdığı hafif meşrep bir kadının ilham alındığı Kamelyalı Kadın eseridir . Yazarın Kibar Yosmalar adlı eseri tiyatro türünün bir örneğidir . Konusu aşk , sadakat , dostluk ve entrikadır . Yazarın dili gayet sade ve akıcıdır . Eserdeki karakterler reel dünyamızda karşımıza çıkacak türden kişilerdir . Her insanın hayatında karşılaştığı ya da kendi dostu , arkadaşı ve yahut sevgilisi olma ihtimali çok yüksek . Eserin içeriği hakkında pek açıklayıcı bir yorum yapmak istemiyorum . Bunun nedeni de kişi sayısı ve mekanın azlığı , olay örgüsünün kısa ve karışık olmaması diyebilirim . #KİTAP ŞUURU İNSANLIK ŞUURUDUR
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
Kibar Yosmalar
Kibar YosmalarAlexandre Dumas (fils) · Maarif Basımevi · 195520 okunma
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
·
50 günde okudu
"Kitap Şuuru, insanlık şuurudur."
Kitap dört bölümden oluşuyor: Başarı Hikayeleri, Batı'nın Gözüyle Türkler, Osmanlı Çökerken, Dost Acı Söyler. Üniversite sınavına hazırlandığım için birinci bölümü okumaktan çok zevk aldım, bana şevk verdi. Diğer bölümlerde de öğrendiğim birçok şey oldu ki tavsiye edecek olmamın sebebi budur. Yazarın anlattığı, değerlendirdiği kitapları ben okumazdım büyük ihtimalle ancak bu kitapların böyle toplanması gerçekten çok faydalı olmuş. Yazarımız öğretmen bu yüzden okuyormuş gibi değil de karşımda oturup bana anlatıyormuş gibi hissettim. #KitapŞuuru sayesinde bu kitap kütüphaneme eklenmiş oldu. Böyle etkinlikler düzenledikleri için Allah onlardan razı olsun. Keyifli okumalar...
Kitaplarla Söyleşi 1
Kitaplarla Söyleşi 1Oğuzhan Saygılı · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 2017148 okunma
Milletten daha geniş olan zümreler kavim, ırk, ümmet, medeniyet dairesi ve insanlık; ondan daha dar olan cemiyetler ise etnik zümre; dinî cemaat, içtimaî sınıftır. .
Sayfa 331 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tanısın tanımasın rastladığı her insana “selam” veren... Hal-hatır sorma babında iki kelam eden... Görmediği tanıdıklarına selam söyleyen... Tanıdıklarına hayır dileyen... Yaradan’dan ötürü yaradılanı seven... Farklı inanç ve ırklara mensup insanları hor görmek yerine hoş gören... Hayatını “sevap” üzerine inşa eden... Tevazuu insanlık mertebesi sayan... Kulluğu “özgürlük” olarak algılayan... Sohbet ve muhabbeti hayatın vazgeçilmezi yapan... İnancını ibadetle renklendiren bir “kulluk” şuuru içinde gelişimini tamamlayarak, dünya örneğine dönüşen bir toplumdur. İşte bu yüzden, Sinan, “El-fakir’ul-Hakir Ser Mimaran-ı Hassa” (Değersiz ve muhtaç kul, saray özel mimarlarının başkanı) yazılı bir mühür kullanmış, sanatını ve maharetini “kulluk”la taçlandırmıştır. Eserleri, “kul” kimliğinin sanat ve estetikle bütünlenmesi halinde ulaşılabilecek seviyenin göstergeleridir.
İnsanın kendine yakışan duygu ve düşünceler ile donanması, hemcinsine lâyık olan muameleyi göstermesi, açıkçası insanlık şuuru ile yaşıyor olması kendi hamuruna yüz çevirmemesi ile mümkündür. Kişi bu vesile sayesinde kendinden âleme açılabilir, bir zerrede kainatı temaşa edebilir. Eski insanlar bunu biliyordu. Ona göre yaşadılar, yapıp-ettikleri ile âlemin ritmine katılmış oldular. Havayı ve suyu ihmal etmediler, komşuyu ve akrabayı da. Bir yerden bahis açılınca 'havası şöyledir, suyu böyledir' diye anlattılar. Üzümün, armudun, gül ve lalenin yüzlerce çeşidi vardı. Şimdi bütün bunlar teke indi. O da naylonlara sarılmış, renksiz, rayihasız. Bütün insanlar teke indi. Yüzleri yok, numaraları var. Sadece 'gül' diyoruz, sadece 'üzüm'. Tabiat tabii olmaktan çıkarılınca, insanlar da onu takip ediyor. Isınmak için elinizi uzattığınız ateş artık bir 'imaj'dır sadece. İçtiğiniz sudan klor kokusu gelir, havada mazot. Şiirini kaybediyor hayat; yani mânasını, derinliğini, metafizik mahiyetini. Bir oyun ve eğlenceden ibaret kalıyor.
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
310 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.