Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben seni affediyorum.
Affetmeyerek geçirdiğimiz her geçen gün,içimizdeki kini,öfkeyi,nefreti besleriz,büyütürüz. Büyüdükçe intikam alma duygumuz daha da güçlenir. İçimizdeki ateşi soğutamayız,ona sürekli odun atmakla meşgul oluruz. Bütün düşüncelerimizi işgal eder,bütün enerjimizi tüketir bu durum. İlk bizi küle çevirir. Bu kan davasının silahından çıkan ilk kurşun bizi vurur.Çok sonra anlamaya başlarız ama bu sadece pişmanlıktır.Uğradığımız ihanet,gözümüzü kör etmeden herkesi,her şeyi affetmek gerekir...
"Affedebilmek .. "
Affetmeyerek geçirdiğimiz her geçen gün, içimizdeki kini, öfkeyi, nefreti besleriz ve büyütürüz. Büyüdükçe intikam alma duygumuz daha da güçlenir. İçimizdeki ateşi soğutamayız, ona sürekli odun atmakla meşgul oluruz. Bu bütün düşüncemizi işgal eder, bütün enerjimizi tüketir. “Ben, bunu hak etmedim.”, “Bunca şeyden sonra bunu bana nasıl yapar?” der dururuz. İçimizdeki ateşi bu düşünceler biraz daha harlar. İlk bizi küle çevirir. Bu kan davasının silahından çıkan ilk kurşun bizi vurur da anlayamayız. Çok sonra anlamaya başlarız ama bu bir pişmanlıktır. Çünkü bütün enerjimizi ve dikkatimizi cezalandırmak için harcamışızdır ve bir şey de kazanmamışızdır. Uğradığımız ihanetin gözümüzü kör etmesinin bu sonuçlarından ancak affederek kurtulabiliriz ve kendimiz için verimli yaşayabiliriz.
Reklam
Ah gençlik, gençlik! Hayatın sihirli diyarı! Sen ne harika bir şeysin! Bilhassa hatıralar gibi geçmişte kalmayıp umut gibi daha yaşanmayı bekleyen, bembeyaz bir kağıt misali tertemiz ufku gözlerimin önüne serdiğinde… Keşke insanoğluna şimdiki acılardan kaçarak tıpkı bir daha sıçanı gibi kış uykusunda dahi olsa o bahar kokusunu tenefüs etme, geçip
Sayfa 34 - Vakıfbank kültür yayınlarıKitabı okudu
(İnsanları affederler.): Yaratılmışların Allah için yaptıkları amellere karşı Allah'tan mükâfat almaları söz konusu olduğu gibi hakkı gözeterek insanlar için yaptıkları ameller karşılığında da Allah'tan mükâfat almaları söz konusudur. Örneğin insanları affetmek bu kapsamdadır. İnsan kendisine merhamet ettiği ve mutlak intikam alma yönündeki öfkesi geçtiği zaman, bunu merhamet takip eder, bu da insanın bir başkasını cezalandırdığı zaman kendi içinde bulduğu pişmanlıktır. Böyle bir durumda insan, “Allah dileseydi de bunu affetseydim daha güzel olurdu.” der. Haddizatında nefsi için dünyada ya da âhirette intikam aldığı durumlarda böyle demesi de gereklidir. “Nefsi içın” kaydını koymamız, Allah'ın belirlemiş olduğu had cezalarını uygulamanın bu kapsamda olduğunun düşünülmemesi içindir; çünkü Allah'ın belirlemiş olduğu had cezalarını uygulamak, Allah katından belirlenmiş bir şeriattır ve insanın bu konuda yapabileceği bir şey yoktur.
Sayfa 419Kitabı okudu
Fatiha suresinde gazap ayeti bulunmaz. O surenin bütün ayederi rahmettir ve rahmet kitapta yer alan bütün ayeüere egemendir, çünkü esas odur. Bu nedenle Allah’ın rahmeti gazabını geçmiştir. Nasıl böyle olmasın ki? Allah ile âlem arasındaki bağlar Rahman isminden meydana gelir. Bu nedenle Allah rahmi onun bir parçası ve dalı saymış, böylece rahim O’na nispet edilmiştir. Öyleyse âlemde herhangi bir şeye yönelik rahmeti olan herkesin bu isme dayanması gerekir. Fakat yaratılmışın rahmeti, Kadim’in rahmeti gibi kuşatıcı olamaz, çünkü Hakkın bilgisi, tüm bilinenleri kuşatırken Hakkın bilgisini ancak O’nun dilediği kulları ve dilediği kadar kuşatabilir. Binaenaleyh Allah bilgisi ölçüsünde yaratıklarına merhamet ettiği gibi yaratıkları da kendi bilgileri ölçüşünce merhamet edebilirler. Bir kimse öfkelenir ve neticesinde intikamını alırsa, intikam sayesinde kendine merhamet etmiş olur; çünkü intikam, kişinin içinde hissetmiş olduğu öfke acısı için bir şifadır. Öte yandan insanın kendine verdiği sadaka, en faziletli sadakadır. İnsan kendine merhamet edip öfkesi kalktığında ardından kendine merhamet gelir. Bu merhamet, birini cezalandırdığında insanın duymuş olduğu pişmanlıktır. Bu pişmanlıkla da şöyle der: ‘Allah dilemiş olsaydı, onu bağışlamak daha güzel olurdu.’ Bunu söylemesi kaçınılmazdır.
Affetmeyerek geçirdiğimiz her geçen gün, içimizdeki kini, öfkeyi, nefreti besleriz ve büyütürüz. Büyüdükçe intikam alma duygumuz daha da güçlenir. İçimizdeki ateşi soğutamayız, ona sürekli odun atmakla meşgul oluruz. Bu bütün düşüncemizi işgal eder, bütün enerjimizi tüketir. “Ben bunu hak etmedim.”. “Bunca şeyden sonra bunu bana nasıl yapar?” der dururuz. İçimizdeki ateşi bu düşünceler biraz daha harlar. İlk bizi küle çevirir. Bu kan davasının silahından çıkan ilk kurşun bizi vurur da anlayamayız. Çok sonra anlamaya başlarız ama bu bir pişmanlıktır. Çünkü bütün enerjimizi ve dikkatimizi cezalandırmak için harcamışızdır ve bir şey de kazanmamışızdır. Uğradığı mız ihanetin gözümüzü kör etmesinin bu sonuçlarından ancak affederek kurtulabiliriz ve kendimiz için verimli yaşayabiliriz.
Reklam
Ahlâki pişmanlık şimdi söz konusu iş ya da eylemden önce ona olan eğilimin, zihnin karşı dürtüleri açık ve tam olarak düşünmesine izin vermediği, bilakis onu hep yeniden kendi lehine olan dürtülere yönelttiği için özgür alan bırakmamasıyla belirlenir. Ama şimdi o şey yapıldı­ğında bu dürtüler gücünü kaybeder ve neticede etkisiz hale gelir. Bunu
Sayfa 18 - Say yayınları
Ahlâki pişmanlık şimdi söz konusu iş ya da eylemden önce ona olan eğilimin, zihnin karşı dürtüleri açık ve tam olarak düşünmesine izin vermediği, bilakis onu hep yeniden kendi lehine olan dürtülere yönelttiği için özgür alan bırakmamasıyla belirlenir. Ama şimdi o şey yapıldı­ğında bu dürtüler gücünü kaybeder ve neticede etkisiz hale gelir.
Sayfa 18 - Say Yayınları - Çeviren: Ahmet Aydoğan - I. Baskı: 2009 •Ahlâk ÜzerineKitabı okudu
687 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitaplar bazen insanı anlayan tek varlıktır. Kimisi aşkı, kimisi hüznü, kimisi sessizlliği, kimisi yalnızlığı, kimisi de insanın üzerinde ki pisikolojik baskıyı anlatır ki benim okuduğum kitap da pisikolojiyi anlatıyor. Ben size kitabı açıklamadan ziyade kısmen tanıtmak istedim. İnsanlar bazen hata yapar, belki fark etmeden belki de bilerek... Hatayı yapar ama bir süre sonra nefes almakta zorlanır, yaptığı hataların acısı rüyalarında bile intikam alır ki bu aslında yaptığı hatanın bilinç altına yerleşmesidir. Kişinin vicdanı ile arasına kimse giremez, sızlar kimse engel olamaz. Vicdanın konuşması binevi duyulan pişmanlıktır. Hatayı yapmak kolay, sonuçlarına katlanmak zor... Suç ve ceza; pisikolojiye dayanan, kişinin kendini sorgulamasını sağlayan, yapılan hataları ve konuşan vicdanı benimseyen bir kitap. Sizin belki ilgi alanınıza girmeyebilir ama eminim ki vicdanlarınızın ve farkına varmadan düşündüğünüz hatalarınızın ilgi alanına giriyor. Emin olun okurken kendinizi ve hatalarınızı gözden geçirme fırsatınız oluyor, yaptığınız hatalar bir bir gözünüzde canlanıyor.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,7bin okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
İntikam Pişmanlıktır!!!
İntikam... Marvel'de çok sevdiğim deadpool,punisher ve wolwerine yer aldığı 5 ronin hikayelerini barındıran bir intikam hikayesi. Çizimleri hayran kaldım açıkçası. hikaye olarak hiç sıkılmadan bi solukta okuyabiliyorsunuz. 5 ayrı hikaye gibi dursa da sonunda toplanıyor hikaye. lakin sonunu pek beğenmedim. daha iyi olabilirdi. toplanmaları gerekirdi benim gözümde :) en sağlam karakter deadpool'du yine tam olarak onu yansıtmışlardı. bir de punisher tam bir punisher'dı :) kelebek yani psylocke ve hulk biraz geride kalıyor. bu arada 8 yerine 9 verme sebebim çizgi romanın alt metni : "intikam uğruna yanıp tutuşan ve sadece ona bel bağlayarak kendini hazırlayan kişilerde intikam olgusu bitince.(yani işleri bitince) boşlukta kalınması. ve geçmişe duyulan pişmanlık!" bu söylediğim cümleleri güzel yansıtmışlardı :) çizgi roman ve kılıç katana seviyorsanız kesinlikle okuyun.
5 Ronin
5 RoninPeter Milligan · JBC Yayıncılık · 201555 okunma
Reklam
Affetmek...
Affetmeyerek geçirdiğimiz her geçen gün, içimizdeki kini, öfkeyi, nefreti besleriz ve büyütürüz. Büyüdükçe intikam alma duygumuz daha da güçlenir. İçimizdeki ateşi soğutamayız, ona sürekli odun atmakla meşgul oluruz. Bu; bütün düşüncemizi işgal eder, bütün enerjimizi tüketir. "Ben, bunu haketmedim.", " Bunca şeyden sonra bunu bana nasıl yapar?" der dururuz. İçimizdeki ateşi bu düşünceler biraz daha harlar. İlk önce bizi küle çevirir. Bu kan davasının silahından çıkan ilk kurşun bizi vurur da anlayamayız. Çok sonra anlamaya başlarız ama bu bir pişmanlıktır. Çünkü bütün enerjimizi ve dikkatimizi cezalandırmak için harcamışızdır ve hiçbir şey de kazanmamışızdır. Uğradığımız ihanetin gözümüzü kör etmesinin bu sonuçlarından ancak affederek kurtulabiliriz...
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.