Nasip güzeldir, hele ki gayretten sonra gelen..
Çabalamıyoruz ve olmasını istiyoruz, harekete geçmeden bir yerlere varmak istiyoruz ve gayret etmeden kazanabileceğimizi düşünüyoruz. Yani sadece düşünüyor ve istiyoruz, öyle ki nasıl karnımız acıkınca yemeği düşünüyor ve yiyorsak, ( aç aç beklemek karın doyurmuyor :) böyledir bir çok şey. Bir kitabı okumayı düşünüp okumamak gibi mesela..
Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil' in dediği gibi: "Kendi kendime, ah bu kitap on sekiz yirmi yaşlarımdayken elime geçmeliydi diyor ve geciktiğim için üzülüyorum."
Eline geçmemesinin sebepleri çoktur elbette ancak nasip olmaz bazen ya da istersin de çok sonra daha güzel gelir. Bana şimdi nasip oldu ve oldukça memnun olduğumu belirtmek isterim, özellikle okunmasını tavsiye ederim tabi nasibinizde varsa :) ...
"İnsanların, diğer bütün konular için bir öğretmene ve eğitime gereksinim duyduklarını fark etmeleri, üstelik hayli özen göstererek çalışmaları hayran olunası bir durum. Öğrenmedikleri ve anlamaya niyetli olmadıkları tek şey ise yaşam bilimi." Syf 7
Endişe; yaygın, verimli, eylem ise azdır. Kişi çoğu zaman, içinde bir çocuğun ruhunu taşıyan kocaman adamlarla karşılaşır. Syf 14
Sabah kalktığımda, neyi susturmam gerektiğini çok iyi biliyordum. Sadece bir nesneye odaklanan düşüncem, nihayet iyilesmişti. Syf 141
Çalışmak, sürekli ve kalıcı bir çaba gösterme şekli olduğundan, irade için mükemmel bir terbiye teşkil eder. Syf 206
Çalışmak özgürlüktür derken mübalağa etmiyoruz. Syf 207