¶ Timur Hindistan'a sefer düzenleyip düzenlememe konusunda oğulları ve emirleriyle istişare yapar. İki farklı görüş ortaya çıkar. Ancak Timur kararını çoktan vermiştir: Fetih. Emirlerini ikna etmek için Kur'andan tefeül açılmasını emreder. "Ey Peygamber! İnkarcılarla ve ikiyüzlülerle savaş." Ayet-i Kerimesi çıkar. Fakat buna rağmen
BM ( BİR İŞE YARAMAYAN BM!)
Sırtımızı kime yaslıyoruz?
Hiçbir ülkeye yaslayamayacağımız ortada tabii ki ama ben dünyanın hâli için konuşacağım.
BM qsözde savaşları durdurabilecekti. Onun kurulma nedenlerinden biri de bu. Ama 1945 'ten beri Rusya'da Büyük Feodal Savaş, 1425–1453
Gül Savaşları (İngiltere), 1455–1485
Warnin Savaşı (Japonya), 1467-1477
Sengoku
Amerika’nın yetiştirdiği en sıra dışı belgeselcilerden Michael Moore, Dude, Where’s My Country? adlı kitabında şöyle yazdı:
“Haydi Amerikalıların Irak savaşına yeşil ışık yakmasını anlıyorum. Biz cahil bırakılmış bir halkız. Dünyanın geri kalanı hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz. Böyle bir mazeretimiz var. Peki, siz Mr. Blair! (O zaman İngiltere Başbakanı Tony Blair, Irak savaşına destek veren kişi.) Siz neden desteklediniz bu savaşı? Sizin mazeretiniz neydi? Neden Amerika’nın poposunu bu kadar yaladınız?”
Moore altın vuruşu şu sözleriyle yapıyordu:
“Size bir şey söyleyeyim mi Mr. Blair? 18-25 yaş Amerikalılar arasında yapılan bir araştırmada gençlerin %65’i Birleşik Krallığı harita üzerinde gösteremiyor bile. Yani Amerika’nın poposunu bu kadar yalamanıza rağmen dilinizin nerede olduğu konusunda en ufak bir fikrimiz bile yok.”
Tekrar söylüyorum: Bizim için ahlaki ve dini bir zorunluluk olan bu savaşı ne ben ne de mücadele ve inanç arkadaşlarım istemedik. Gerçek suçlular Filistin topraklarını çalanların, Irak'ı kuşatanların, evrene savaş açanların ta kendileridir.
Sayfa 113Kitabı okudu
1503 yılında Şah İsmail, Murad Mirza’ya mektup yazarak Şiiliği kabul ederse, Irak-ı Arap topraklarını ona vereceğini bildirdi. Bu teklifi kabul etmeyen Murad Mirza savaş hazırlıklarına başladı. 1503 yılında Şah İsmail, Tebriz’den çıkarak Murad Mirza üzerine yürüdü. Haberi alan Murad Mirza yetmiş bin kişilik ordusuyla Hamedan yakınlarında Şah İsmail’i karşıladı. Yapılan savaşı kazanan taraf Şah İsmail oldu. Murad Mirza’nın birçok komutanı öldürüldü. On bine yakın askeri savaşta telef oldu.
Geçmişini hatırlamayanlar, onu tekrarlamaya mahkumdurlar.
Hz. Ali ise bu sırada, kendisini halife olarak kabul edip biat etmeyen ve halife olarak Şam halkından biat alan Muâviye üzerine yürümek için hazırlık yapıyordu. Hz. Aişe ve yanındakilerin durumunu öğrenince Medine'den Irak'a hareket etti. İki taraf arasında yapılan haberleşmelerde Hz. Ali, Hz. Aişe'ye niyetinin ne olduğunu sordu. Hz. Aişe, fitneyi önlemek ve sulhu sağlamak için Basra'ya geldiğini ve öncelikle katillerin yakalanmasını istediğini söyledi. Hz. Ali kendisinin de aynı niyet ve çaba içinde olduğunu bildirdi. Bunun üzerine taraflar bir araya gelip konuyu müzakere ettiler. Bu görüşmelerde çatışmama ve katilleri cezalandırma konusunda ortak hareket etme eğilimi hakim oldu. Hatta Zübeyr b. Avvâm bu görüşmelerin ardından topluluktan ayrılıp evine dönme kararı aldı. Hz. Ali de karşı tarafa saldırmaması konusunda kesin talimat verdi. Ancak her iki tarafta savaşı kendi çıkarlarına uygun bulanlar vardı. Aralarında Hz. Osman'ın katillerinin de bulunduğu bu fesatçılar, yapılacak bir anlaşma ve ittifakla kendi planlarının boşa gideceğini ve başlarının derde gireceğini biliyorlardı. Bu yüzden görüşmelerin olgunlaşmasına ve karar alınmasına imkân vermeden hassas bir zamanda harekete geçtiler ve birbirine yakın mesafede konaklamış olan her iki tarafa da bir gece ayrı ayrı baskın düzenleyip çatşmayı ateşlediler. Kendilerini iradesi dışında başlayan bir çatışmanın içinde bulan önderlik mevkiindeki sahâbîler kontrolü sağlayamadılar ve böylece 36 yılı Cemâziyelâhir ayında (Aralık 656) Müslümanlar arasındaki ilk iç savaş gerçekleşti.
Sayfa 187 - 1. CiltKitabı yarım bıraktı
