İran'ı bilmeyen sözde İran uzmanları, yıllarca İran'ın ne kadar güçlü olduğunu anlatıp durdular. İran'ın son yıllarda ne kadar geliştiğinden, Sipahi Pasdaran adı verilen devrim muhafızlarının esrarengiz savaş kabiliyetinden vesaire söz ettiler. Oysa İran'ı övüp arşa çıkaran bu uzmanlar ne tek kelime Farsça bilir ne de
Bir okul ansiklopedisinde ( Musisches Lexicon ) Firdevsî “İranlı şair” maddesine bakıyorsunuz. Okul ansiklopedisi şöyle bir hata ile işe giriyor: 654’te “Türkler İran’ı fethedip İslâmlaştırdıktan sonra, Farsça tamamıyla unutuluyordu. Firdevsî bu dili diriltti.” Firdevsî gerçekten o dili diriltti; ama 654’te orayı fetheden Türkler değil ve oraya İslâmizasyonu getiren de Türkler değil, o tarihte haberleri bile yok İslâmlıktan. Bu vahim hatayı okul ansiklopedisi nasıl yapıyor? Çok açık bir şey; çünkü bir yeri fethedip İslâmize etmek Türkler gibi belâlı (!) adamların işidir! Almanya’da ve Orta Avrupa’da imaj budur, bunun kolay kolay değişmesi mümkün değildir.
Reklam
Gazneliler, özellikle en büyük hükümdarları Gazneli Mahmud'un saltanatı sırasında, İslamiyet'i ciddi ölçüde Hindistan ovalarına kadar indiren ilk hanedandı. Böylelikle zaten çok katmanlı bir tabiata sahip Hint uygarlığına ilave bir katman daha eklenmişti. Bu muhtemelen aşağı yukarı üç bin yıl öncesindeki Hint-Ari istilalarından beri eşi
Sayfa 78 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
_İnsan, ya insan gibi akıllıca söylemeli yahut hayvanlar gibi susmalıdır! _Sessizce bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, gevezeden daha üstündür. _Her ormanı boş sanma, belki de kuytuluklarında bir kaplan uyuyordur. _Hastaya şeker vermek günah olur, çünkü ona acı ilaç fayda verecektir. _İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok
Neyzen, Hayyam, Şair Eşref, Gürpınar
_Ben sana bok demem. Boklar duyar ar eder. Bir zerren düşse boka, onu da mundar eder. Tanrı senin hamurunu, necasetle yoğurmuş. Anan seni sıçar iken, yanlışlıkla doğurmuş. _Rakı, şarap içiyorsam sana ne? Yoksa sana bir zararım içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye. Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim _Göbekler perçin olmuş, hava geçmez aradan.
Türk Destanının Tasnifi
– I – Millî destanlar, tarihi vak’aları tasvirden ziyade milletin yüksek millî duygularını in’ikâs ettiren, tamamıyla ve yahut az çok tarihe müstenit bir ideal âlemi gösteren halk edebiyatı eserlerinden ibarettir. Millî destanlar (épopée) meselesini ciddi surette tetkik edenler Fransız (Roland), Alman (Nibelungen Lied), Rus ve Hintlilerin
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.