Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
İrem Nur Günel
İrem Nur Günel
@iremnurg
15 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
·
Puan vermedi
Bu kitap benimle birçok duruma şahit oldu. Evime özlemle dönüşüme, evimin yok oluşuna, daha terk edemediğimiz kayısı diyarındaki zor şartlara. Nutkum tutuk, üzülüyorum ama güçlü kalmalıyız. Günlerdir arabada kalıyoruz, gece soğuk ama klima çalıştıramıyoruz çünkü benzin kolay kolay bulunmuyor. Ne diyebilirim ki, elimden tek gelen bu halimize de şükür etmek. Çok şükür, çok şükür nefes alıyoruz…
520 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle yine belirtmeliyim ki bu yazı bir incelemeden çok kendime not niteliğindedir.
Merhaba, uzun zaman oldu buralara uğramayalı. Beni buraya tekrar getiren şey ise Martin Eden oldu. Uzun zamandır bir kitabın beni bu kadar etkilediğini hatırlamıyorum. Kitabı o kadar soluksuz okudum ki... Kitabı bitirdikten sonra normal hayata bir süre dönmek istemedim. İnsanlar sürekli beni 'inek' olmakla itham ediyor. Bunun sebebi ise sürekli ders çalışmam veya bir şeyler okumam. Bu durumdan mutlu olduğumu hiçbir zaman anlamayacaklar sanırım. Bazen herkesi susturup saatlerce kitap okumak istiyorum. Yazarın ne yazdığını iyice anlamak, neden ve nasıl yazdığını düşünmek istiyorum. Bu bana o kadar büyük bir haz veriyor ki, bu hazzı bırakıp normal dünyaya dönemiyorum bir türlü. Bu düşüncelerimi bir süredir arka plana atıyordum çünkü atmadığım zaman zaten çekilmez olan durumlar artık dayanılmaz bir hale dönüşüyordu. Martin Eden'dan sonra bu düşüncelerimi arka plana atamaz oldum. Yeni yıla girdik ve bazı radikal değişikliklerin belkide sırası gelmiştir. Diğer senelerden farklı olarak bu sene artık gelecekte ne yapmak istediğime dair bir fikrim var. Ana fikir hala aynı ama meslek şekilleniyor.
İleride tekrar bu yazdığım yazıyı okursam diye kendime ufak bir not bırakıyorum:
Hayatın hiçbir aşaması kolay olmayacak. Bazen çileden çıkabilirsin, işlerin yolunda gitmediğini veya beceremediğini düşünebilirsin. O zamanlarda şu sözü hatırlamanı istiyorum "eğer her şey yolunda görünüyorsa yeterince hızlı gitmiyorsunuzdur".
304 syf.
·
Puan vermedi
Oblomov ile başladığım yoluma Gece Yarısı Kütüphanesi ile devam ettim. Bana sadece kitaptaki kahramanın yaşayacağı hayat seçeneklerini göstermedi. Bana kendi hayatımdaki seçimlerin sonuçlarını inceleme fırsatı tanıdı. Yapamaya korktuğum her şeyin arkasında bir fırsat yattığını gösterdi. Korkmadan yapmaya çalışıyorum, korksam da yapıyorum. Hayatımın değerini gün geçtikçe daha iyi anlıyorum. Aslında kitabı okur okumaz bu yazıyı yazmak istiyordum. Aklımda bir sürü yazacak şey vardı ama yazarken kitaptan yapacağım alıntılar vardı ve kitabı yeni tanıştığım , garip bir şekilde kitabı vermek istediğim bir kıza verdim. Umarım o da beğenir. Geri aldıktan sonra bir inceleme daha yazacağım. Şimdilik görüşürüz
Okur Takip Önerileri
218 syf.
8/10 puan verdi
Merhaba, hayatımda bazen umutsuzluğa kapıldığım dönemler oluyor. Gözlemlediğim kadarıyla bu dönemlerden Dostoyevski okuyarak çıkabiliyorum. Okumaya başladığım anlarda hem kendi iç dünyama hem de çevremdekilerin iç dünyasına yolculuklarda bulunuyorum. Beyaz Geceler'i okurken hala bir çocuk olduğum izlemine kapıldım, hala bazı durumlarda heyecanımı kontrol altına alamıyorum. Kendi iç dünyamda yapmamam için birçok kez hatırlattığım hareketleri ufak bir kontrol kaybında hemen hayata geçiriyorum. Bunların yanında ise insanlar ile doğru konuşabildiğimi fark ettim. Ne söylediğimin karşı taraf için ne anlama gelebileceğini daha hızlı bir şekilde anlayabiliyorum. Benim için en önemli çıkarım ise hayatımın her anını seviyorum artık. En umutsuz dönemlerimde bile gelecekteki aydınlık dolu günleri görebiliyorum. Gün geçtikçe, yeni bir kitap bitirdikçe, yeni bir insanla tanıştıkça, yeni bir güne uyandıkça asıl benliğimi biraz daha yakından tanıyorum ve kendimi daha yakından tanımak bana çok iyi hissettiriyor. Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar, bu kitap yeni bir dönemin başlangıcına aracılık etti. Yazdıklarını okumaktan her zaman büyük bir zevk alacağım, bana kendimi tanımakta yardımcı olduğun için sonsuz teşekkürler Dostoyevski.
·
Puan vermedi
Merhaba, profilimde ufak bir gezintiye çıkmıştım ve birkaç kitabı bitirdim demeden diğer kitaba geçmişim. Mesela Frankenstein gibi ,seni buldum ama başka bir dilindeki halini okudum o yüzden daha sonra tekrar okumak üzere elveda, ve bu durum biraz canımı sıktı. Deniz Feneri’ de bu durumdan nasibini alıyor ve onu da yarım bırakıyorum. Beynim okuduklarımı sanki hiç anlamıyormuş gibi bir sayfayı beş kez okuyorum. Başladığım yere tekrar ve tekrar dönüyorum, her başladığımda ise sanki ilk defa okuyormuşum gibi oluyor. Kitapların hayatıma giriş zamanları olduğuna inandığımdan bahsetmiştim, sanırım şuan o zaman değil. Önümde yine büyük bir sınav var ve ben yapmamam gereken tüm hataları tekrar en başından yapmaya başlamışım gibi hissediyorum. Bu dönemde en büyük destekçim olan kitaplar bile yardımcı olamıyorken umarım yakın zamanda bu durumun üstesinden gelirim. Bu bir ümitsizlik yazısı değil. Biliyorum bundan belki de bir hafta sonra her şeyi yoluna sokmaya başladığım zaman tekrar bu yazıyla göz göze geleceğim ve o zaman bu benim için bir şükür sebebi olacak. O zamana kadar iyi kalmamız dileğiyle…
480 syf.
9/10 puan verdi
Merhaba,
İnsanların belli zamanlarda yaşadıkları olaylara, ruh hallerine göre karşılarına bir kitabın çıktığına inanıyorum.Buna inanmak beni mutlu mu ediyor yoksa gerçekten mi öyle daha tam çözemedim ama çözmek istediğimi de pek düşünmüyorum. Zorlayıcı dönemler hala devam ediyor ama alışıyorum, alışmak zorundayım. Emma'yı okurken her bir karakterde kendimden bir parça buldum. Bu parçalara uzaktan bakınca yapılan yanlışlar ve olması gereken hareketler o kadar belli oluyor ki, bazen keşke ben de kendi hayatımı böyle gözlemleyebilsem daha iyi yönetebilir miydim diyorum. Kitabın bu şekilde yönlenişi o kadar büyük bir şok etkisi yarattı ki cümlelere nasıl dökebilirim hiçbir fikrim yok. Aşk ve Gurur kitabına gerçekten aşıktım ve artık kalbimde Emma'nın da çok büyük bir yeri var. Tek fark olarak Aşk ve Gurur'un filmini izleyerek yaptığım hatayı bunda yapmayacağım. Mr. Knightley karakteri sonsuza kadar hayallerimde harmanladığım ve eşi benzeri olmayan bir erkek olarak kalacak. Yalnızca tek sorun çeviriyi beğenmedim, İngilizce'ye uzun vakitler ayırdığım bu süreçte kesinlikle orijinal halini okumaya gayret edeceğim.
·
Puan vermedi
Canım kitabım maalesef son günlerdeki dalgınlığımdan dolayı seni bir yerlerde unuttum ama üzülme en yakın zamanda seni bulacağım o zamana kadar sana iyi bakarlar umarım.
626 syf.
·
Puan vermedi
Yazılarımın klasikleşmiş paragrafı olarak belirtmek isterim ki bu bir kitap incelemesi değildir ve spoiler içerebilir.
Üniversite yılımın ilk kitabı olarak ele almak istiyorum 'Jane Eyre' i yeni hayatıma alışmaya çalışırken bana çok yardımcı olduğunu hissediyorum. Kitabı okumaya başladığımda daha şehir değiştirmemiştim, etmem gereken vedalar olduğunu hissediyordum. Kimseye bunu söyleyemesem de gitmekten çok çekiniyordum çünkü gittiğimde her şeyin değişeceğini veya bıraktığım gibi bulamayacağımı düşünüyordum. Bunu söyleyebildiğim tek kişi de bana "Eğer bundan korkuyorsan o zaman arkanda bırakacak biri kalmasın" dedi. Asıl geride bırakmaktan korktuğum kişinin bunu söylemesi benim için zor oldu ama üstesinden geliniyormuş.
Üniversiteyi okuyacağım şehire geldiğimde kitabın ortalarındaydım. Başta çok zorlandım. İlk defa gerçek anlamda yalnız hissettim. Hasta olduğumda ben söylemedikçe kimsenin anlayamayacağı kadar uzaktaydım. Jane Eyre'i okumak biraz sıkıyordu o sıralar çünkü monoton ilerliyordu. Sonlarına yaklaştıkça elimden bırakamadım. Bana birçok yeni görüş ekledi. İnsanın arzularına göre değil erdemlerine paralel hareket ettikçe mutlu olduğunu ekledi mesela. Arzularının peşinden gittiğinde ise sonunun seni düş kırıklığına uğrattığını öğretti. Arzuların tehlikeli alışkanlıklardan oluştuğunu ve kontrol edilmesi gerektiğini öğretti. Ve gerektiğinde vazgeçmek gerektiğini anlattı.
Kendime hatırlatmak istediğim bir not ekliyorum buraya: Veda etmen gereken kişileri hayatına dahil etme.
584 syf.
9/10 puan verdi
Merhaba, bir önceki yazımda da belirtmiş olduğum gibi bu yazıda da amacım bu kitap hakkında inceleme yapmaktan çok bende bıraktığı izi gelecek zamanlarda da kendime hatırlatabilmek.
Aeden ile tanışmam 4 ay öncesine dayanıyor. Sınavımın bitmesi ile hayata tekrar dönmeye başladığım zamanda bir kafenin sahibi bu kitabı önermişti. Öneriden sonra
383 syf.
9/10 puan verdi
Merhaba, uzun zaman sonra tekrar buraya yazmamın amacı aslında bir kitap incelemesi yapmaktan çok ileri bir tarihte geçmişe baktığım zaman bu kitabın ben de bıraktığı izi hatırlamak.
Bu kitaba başlama nedenim aslında “Kırmızı Oda” adlı diziden kaynaklanıyor. Sınav senem olmasından dolayı zamanımın bir kısmını televizyon karşısında geçirmek
456 syf.
10/10 puan verdi
İncelenmesine pek gerek olmayan bir eser ama şöyle bir üzerinden geçeyim dedim.
Kitabın ilk başlarında ufak kafa karışıkları yaşıyor insan, konu ilerledikçe o kafa karışıklığı geçiyor ve efsane bir şekilde sarmaya başlıyor. Şahsen ben o dönemlerde yaşıyormuşçasına okudum güzelim kitabı.
Kitabın yanında bir de filmi var. İlk başta canlandıran oyunculara pek ısınamamış olsam da filmin sonlarına doğru ağlayarak aşık olmuştum hepsine. Yani okuduğunuzda ve izlediğinizde pişman olmayacağınız bir öneride bulunduğumu umuyorum.
