Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Kendinizden şüphe etmeye başladığınız zaman, korktuğunuz zaman şunu hatırlayın. Değişimin temeli cesarettir ve bizim kimyasal tasarımımızda değişmek var. Bu yüzden yarın uyandığınızda kendinize söz verin. Kendinizi tutmak yok. Neyi başarıp başaramayacağınız konusunda başkalarının fikirlerine tabi olmak yok. Ve artık hiç kimsenin sizi cinsiyet, ırk, ekonomik durum ve din gibi işe yaramaz kategorilere sıkıştırmasına izin vermek yok. Yeteneklerinizin kış uykusuna yatmasına izin vermeyin. Kendi geleceğinizi tasarlayın. Bugün eve gittiğinizde ben neyi değiştireceğim diye sorun kendinize. Sonra da işe koyulun.”
Sayfa 384Kitabı okudu
Îslâm da insan
♤...bütün kâinâtın Sahibinin kulu; Özetle üstünlük ırk,soy ve renkte değil; takvadaydı...
☆TAKVA / Allah'a karşı sorumluluk bilinci ile hareket eden kul..Kitabı okudu
Reklam
ÖZGÜR ADAMLAR
Ancak "İspanyol Yarımadası", ele almak üzere olduğumuz dönemde ne "İspanyol" ne de bir "yarımada" idi. Tarihin başlangıcında Avrupa'nın bu güneşli köşesi İberya, halkı da İberyalılar olarak biliniyordu. Zaman, bu yerli ırk hakkındaki tüm olumlu bilgileri yok etmiştir ancak güneyden geldiklerine ve Afrika’nın kuzey kıyılarında yaşayan Libyalılarla müttefik olduklarına inanılmaktadır. Aslında Libya dilinde İberi özgür adam anlamına geliyordu ve görünüşe göre antik Mısırlıların batı halkları için kullandığı isim olan Berberi, bu kelimeden türetilmişti.
Türkiye'deki üçlü ideolojik bölünme giderek netleşiyor. Bir yanda, Atatürk'e saygı ve bazen sevgi duyan ama Kemalizme karşı olanlar var. Atatürk'ü -daha çok- bu yur­du düşmanlardan kurtarmış bir kahraman olarak benimsi­yorlar. Ama Kemalizmin birçok ilkesine kısmen ya da ta­mamen karşılar. Laiklik, devletçilik, devrimcilik ve halk­çılık karşısındaki tutumları çok açık. Cumhuriyetçiliğe karşı değiller ama içerdiği demokrasi anlayışı onlar için fazla geniş. Ulusçuluğa karşı değiller ama onların ulusçu­luk anlayışı -en azından son yıllara kadar- Kemalist ulus­çuluktan çok farklı: "Irk"ın ve "din"in öne çıktığı bir ulusçuluk. Çok zaman "yayılmacılık" eğilimleri de taşıyor. İkinci kesimdekiler, hem Atatürk'e hem de Kemalizme karşılar. Halifeliği ve hatta padişahlığı kaldırdığı için. Ki­misi Atatürk'e kızgın kimisi de düşman. Laikliği içlerine sindirebilmeleri söz konusu bile değil. Onlar açısından önem taşıyan "ümmet" olduğu için Kemalist ulusçuluğu kabul etmeleri de olanaksız. Demokrasiyi içeren bir cumhuriyetçilik ile devrimcilik ve halkçılık da tümüyle ideolo­jilerinin dışındadır. Sadece devletçilik ilkesi görünüşte on­lara ters düşmemektedir. Geriye kalıyor, hem Atatürk'e hem de Kemalizme sahip çıkanlar. Atatürk ile Atatürk'ün önderliğinde gelişen Türk devrimini ve ideolojisini bir bütün sayanlar. Bir bü­tün olarak benimseyenler. Yirmi birinci yüzyılın gerektir­diği yenilenmeyi, Kemalizmin ışığında gerçekleştirmek is­teyenler.
Sayfa 17 - İmge YayıneviKitabı okuyor
Bu ülkenin bütün ırklarını tek ırk, tek kalp, tek insan haline getiren İslamiyet olmuş.
Sayfa 156 - 8 Nisan 1967Kitabı okudu
Kanımca; hiçbir ırk Kızılderili ırkının uğradığı kıyıma uğramamıştır; hiçbir toprağın ırzına altın arayıcılarının Kaliforniya’nın ırzına geçtiği gibi geçilmemiştir. Yüzüm kızarıyor köklerimi düşününce – ellerimiz kana bulanmış, suça batmış. Kıyımın ve talanın sonu yok, ülkeyi enine boyuna katederken kendi gözlerimle tanık oldum buna. En yakın arkadaşına varıncaya dek herkes katil olabilir. Genellikle silahı, kemendi ya da dağlama demirini çıkarmaya gerek kalmıyordu – türdeşlerine işkence ederek öldürmenin çok daha incelikli ve şeytani yollarım bulmuşlardı. Benim için ıstırapların en büyüğü ise sözün daha ağzımdan çıkmadan yok edilmesiydi. Acı deneyimlerimin sonucunda öfkeden ağzım köpürse bile sessizce oturmayı, hatta gülümsemeyi öğrendim. Kanımı emmek için sadece oturmamı bekleyen bütün o masum görünümlü iblislerle el sıkışıp hal hatır sormayı öğrendim.
Reklam
Özetle, beyaz olsun siyah olsun, sarı veya kırmızı olsun bütün insanlar: aynı yolda, omuz omuza, aynı zorlukları aynı engelleri aşarak, aynı hedefe doğru tırmanmaktadırlar. Ve bu yolculuk herkes içindir, kimsenin tekeli ve ayrıcalığı sözko nusu değildir. Gelişimi için nasıl bir yürüyüş gerekiyorsa, her varlığın o yurüyüşe uyması zorunludur. Bugün yürünecek yollar beyaza boyanmıştır, icap ettiği zaman sarıya da boyanır, yine icap ederse siyah ve kırmızı da olabilir. Dolayısıyla, insanların ırk ayrımlarına neden olan beden renklerinin ve bu renklere eşlik eden bazı özelliklerinin, hakiki ayrılığı ifade edebilecek hiçbir kıy meti yoktur. Bunlar, yürünecek yollarda kullanılması gereken gelip geçici gelişim vasıtalarının birer basit malzemesidir. Ve vazife hazırlığı yolundaki toplu yürüyüş zorunluluğunun icaplarıdır
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.