Irmak Türkü Kabay

"Biraz daha uyusam bütün bu olanlardan kurtulabilir miyim?"
Reklam
İnsan, ne denli çaba gösterirse göstersin ve kaçınılmazlığa ne denli inanırsa inansın, ayrılığa hiçbir zaman hazırlanamıyor çünkü. Hazırım, dediği anda bile içinde ele geçiremediği bir nokta kalıyor sürekli; ayrılığa alıştıramayacağı, sızlanışlarını durduramayacağı bir nokta kalıyor. Acıyı yüklenip çoğaltacak bir nokta... Belki de, yalnızca bu noktanın ele geçirilemeyişi yüzünden, birçok terk ediliş anında gerekli gereksiz bir yığın şey konuşuyor insanlar; içlerindeki o noktayı örtebilmek için gülünç tartışmaların tozuna dumanına boğuluyorlar, geçmişe ve geleceğe acımacızsa saldırıp kendi yarattıkları harabelerin ortasında yuvarlanıyorlar. O nokta yüzünden hüngür hüngür ağlayanlar da var belki, köpek gibi yalvaranlar, kendilerini içkiye, kumara vuranlar, dövüşenler, sızanlar, yaralananlar, hatta kendilerini kendilerine vuranlar da var.
Siz çocukların, eğilimleri, kabiliyetleri ne olursa olsun geleneğe göre uygun olduğuna inanılan yaşa geldiklerinde okullara tıkıştırılmasını ve orada gerçeklere aldırmadan, belli bir geleneksel 'öğrenme' işleminden geçirilmelerini bekliyorsunuz. Dostum, böyle bir işlemin ve yöntemin gerek bedensel gerekse zihinsel olarak gelişme denilen gerçeği göz ardı etmek anlamına geldiğini göremiyor musun? Kimse böyle bir değirmenden yara almadan çıkamaz; ancak ruhlarında güçlü bir isyan duygusu taşıyanlar ezilmekten kurtulabilirler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Kent bugün sizin, bizim çobanı olduğumuz, Tanrı'nın kullarının yaşadıkları yerdir. Zengin din adamlarının yoksul ve aç insanlara erdem üstüne vaaz verdikleri rezillik yeridir."
Sayfa 222Kitabı okudu
"Bu yüzden öldü," dedi bana Doktor Dionisio Iguaran. "Bizlerden daha sağlıklıydı; ama insan onun göğsünü dinleyince yüreğinin içinde fokurdayan gözyaşlarını duyabiliyordu."
Reklam
Geri123
355 öğeden 346 ile 355 arasındakiler gösteriliyor.