Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.6
Kitap_okuyanların_sayfası
Kitap_okuyanların_sayfası
@ironi_
210 okur puanı
Temmuz 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Daha önce okumam gereken bir kitabı geç okuduğum için bu eşsiz kitaptan yeterli tadı alamadım. Hep söylerim bazı kitaplar daha erken okunmalı. Sefiller, Suç ve Ceza, Küçük Kara Balık... gibi. Bazı okumlardan sonra bu tür kitapları okuduğumuzda erken okumanın lezzetini alamayabiliyoruz.
️Kitabı okumaya başlamam, özel bir televizyon kanalında animasyonuna denk gelmemle oldu. Onu da izlemenizi tavsiye ederim.
️"Hoşça git," dedi tilki. "Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez." Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: "Gerçeğin mayası gözle görülmez." kitabın bütününü özetleyen alıntı bu olsa gerek.
️Hayal gücü çocukken bastırılan anlatıcının uçağı bozulup Küçük Prens'le tanışmasıyla başlayan hikaye, Küçük Prens'in anılarını anlatmasıyla devam ediyor.Çok basit anlatımlarla, çok güzel çıkarımlar yapılmış.
️Gezegenden gezegene dolaşan Küçük Prens'in bizlere tanıttığı karakterleri, hem Dünya'da hem de etrafımızda rahatlıkla bulabiliriz.
️Bir günde bitirebileceğiniz bu harika kitabı geç olmadan okumanızı tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar🤓
️Asker bir babanın Moskova’da doğup büyümüş ama daha sonra taşrada yaşamış üç kızı..
Kitabın içeriği genel olarak üç kız kardeşin taştadaki hayatlarından memnun olmadıklarından ve Moskovaya geri dönme hayallerinden oluşuyor. Üçü de bulundukları yere kıyasla eğitimli ve bilgilidirler ama hayatlarından çok da memnun değildirler.
️Eser okurken zihninizde çok rahat canlanıyor ama karakter sayısı fazla olduğu için biraz kafa karışıklığına sebep olabiliyor. Okunmasını tavsiye edeceğim güzel bir tiyatro eseriydi.
️Yaşadıkları hayat tarzı, insanlara karşı tavırları ve sonra efendim sahip oldukları yakışıksız toplumsal düşünceleri, okuyucuya veya izleyiciye bu insanların sonrada görmeler olduklarını düşündürse de hiç bir zaman gerçekleşmeyen hayalleri ve beklentileri; okuyucuda veya izleyicide yine de bir acıma duygusu uyandırıyor.
️ Üç kız kardeşin hayata bakış açıları , hayatlarına dahil olan insanlar ile hayatı sorgulamaları ve iyi bir hayatın , yaşamın mutlaka geleceğine inanmaları ve dahi kendileri için istemeseler bile gelecek nesiller için şimdiden hazırlık yapılması gerektiğine inandıkları ortak bir nokta var bütün oyun kahramanlarında.
️Komiser Hercule Poriot yazarın deyimiyle, " Ufak, tefek, mağrur edalı, tıpkı yumurtaya benzeyen ve hafifçe yana eğik bir kafa yapısına sahip ama son derece düzen hastası ve şık giysiler giymekten hoşlanan, hayalperest bir şahıs. "
️Hercule Poriot, Claud Amory'nin çağrısına kulak vermekle birlikte, işin işinden çıkılmakta zorlanacağı bir yola koyulacağının farkında değildir. Çünkü Claud Amory'nin evine adımını attığı anda, soğuk bedeniyle karşılaşacaktır. Kendisini hami olarak tutan Claud Amory bir cinayete kurban gitmiştir.
️İlk defa bir Agatha Christie kitabı okudum... Hikaye güzeldi, önünüzde katil olma potansiyelinde 6-7 kişi var ve siz katilin kim olduğunu bulmaya çalışıyorsunuz ️
️Keyifli zaman geçirmek için okunabilecek bir kitap...
Okur Takip Önerileri
“Kendini “insanlığa angaje bir yazar" olarak tanımlayan Heinrich Böll,Alman savaş sonrası edebiyatının en önemli yazarlarından biridir.”
️Usta işi bir öykü kitabı.. Öykülerin konusu birbirinden farklı. Bir öyküde dram işlenirken bir sonrakinde komedi; titiz bir arkadaşlık ilişkisinden söz eden bir öyküden sonra kendinizi Rujuk ülkesinde Rujuk dilini tartışan iki kişi arasında buluyorsunuz.Daha bunlar gibi nice müthiş öyküler..
️Öykülerde çarpıcı sonlar yerine olağan bitirişler var. Mesleğini icra eden doktorlar, hemşireler, rahibeler, memurlar sıradışı değil tamamen halktan insanlar. Yani gereksiz bir duygu yoğunluğu yok.
️Kitap tanıtımı olayı çok güzel özetlemiş. "Cüce ile Bebek, toplam yirmi-bir kısa öyküden oluşuyor. Sıradan olmayan gidişatın yanında çok da sıradan olan günlerin anlatıcısı olmuş..."
️Nobel ödüllü Alman yazar Böll, yazdığı öykülerdeki yumuşak dili ve gerçekçi anlatımıyla kendi döneminin toplumsal yaşantısını da gözler önüne sermiş.
️Minik minik ama içleri dopdolu hikayelerden oluşmuş bir kitap.Günlük hayatımızda yaptığımız eylemlerin, işlerin, düşüncelerin insan ve hayat içeren her şeyin, müthiş bir hayal gücüyle, dimaklarımızda tereyağından kıl çeker gibi süzülüşünü hissedeceksiniz.
️Bu eseri mutlaka edinip okuyun; size çok şey katacaktır.
Keyifli okumalar🤓
️ Buck adlı bir köpeğin hikayesini anlatan kitap, yazıldığı zaman itibariyle "Altına Hücum" adı verilen dönemden besleniyor ve o dönemde henüz çok yeni bir buluş olan evrim teorisinin ağır etkisi altında kaleme alınmış.
️Kitabın yolculuk kısmı boyunca, altın peşinde umutla koşan insanların, bu uğurda hayvanları nasıl kullandığı, başka bir ifadeyle 'altına giden yolda her şeyin mübah olduğunu tüm gerçekliğiyle görüyoruz.
️Evcil çiftlik köpeği Buck'ın üç kağıtçı kahya tarafından satılmasıyla başlayan hikaye, kızak köpeği olduktan sonra kendi yabanıl özünü bulma süreci, ataları kurt köpeklerine katılmasıyla sona eriyor. (ne uzun cümle oldu ama; öğelerine ayırana bir tebrik benden)
️Yazarımız, hayvanların duyguları üzerinden insan tiplemelerini incelemiş aslında. Nankör insanlar, kibirli insanlar, merhametli insanlar, yumuşak huylu insanlar...
️Konunun basitliğine aldanmayın sakın. Olay akışında işlenen duygular çok öğretici. Yeri geldiğinde vahşileşen, yeri geldiğinde sahibi için ölümüne kendini azgın sulara atan asil Buck'ın hikayesi bu.
️London'un bir köpeği anlatırken ki gerçekliği de muazzam olmuş. Zihinlerini bilmediğimiz köpeklerin zihin dünyasını, anlayacağımız hislerle bize aktarmış.
Bu güzel kitabı okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar🤓
️Zweig ustanın o kadar çok kitabı var ki seçim yapmakta zorlanıyorum. Bu okuduğum kaçıncı Zweig kitabı olduğunu unuttum.
️Daha önceki kitaplarından farklı olarak Zweig, bu kitabında ne kadar donanımlı bir entellektüel yazar olduğunu kanıtlamış sanki. Yahudiler için kutsal olan şamdanın yolculuğu esnasındaki tarihi serüveni, tarihçi bir dedektif edasıyla okuyucuya aktarmış. ️
️Hz. Süleyman'dan bu yana korunmuş şamdanın şehirlerini yağmalayan barbar-vandal bir kavim tarafından alınmasıyla şamdanın ardına düşen Romalı yahudilerin hikayesini aktarıyor Zweig.
️Şamdanın ilk el değiştirmesi esnasında çocuk olan karakterimizin, bu yolculukla beraber yaşlandığını görüyoruz. Sonrasında bir çok dini kavimde görülen ritüel gerçekleşiyor ve yaşlı adama (Benjamin) kutsallık atfediliyor.Her ne kadar bunu kabul etmese de elinden bir şey gelemeyeceğini anlayıp tekrardan şamdanın ardına düşüyor.
️Zweig, kitapta Yedi kollu şamdan'ın (Menora'nın) hikayesini anlatır. Kitabı okuyunca alışıldık Zweig den uzaklaştığınızı fark edip; daha çok yahudilik dini temalı bir hikayeyle baş başa kaldığınızı fark edeceksiniz.
️Her ne kadar üstat Zweig'in yine harika insan ruhunun çözümlemesini okusam da Zweig'in diğer kitapları kadar tat aldığımı söyleyemem.
Meraklısı olanlar için güzel bir kitap. Keyifli okumalar diliyorum🤓
️Ne zaman canım keyifli bir şeyler okumak istese Alper Canıgüz'ün ya da Murat Menteş'in bir kitabını okumaya çalışırım. 🤓Alper Canıgüz'ün okumadığım çok az kitabı kaldı galiba.
️Hayalgücünün zirve yaptığı bir kitap. Uzaylılardan tutun Prens Charles'e kadar; patron kedilerden manastıra kadar her şey var. Çok eğlenceli bir kitap.
️Canıgüz, kendi tarzını yine konuşturmuş. Entellektüel birikimini güncel kavram ve kelimelerle müthiş harmanlayarak ve hiç sıkmadan kitaba serpiştirmiş. Hangi bölüme gelirseniz gelin yüzünüzde bir tebessüm oluşuyor.
️ İşsiz metin yazarı karakterimiz "Gizli Ajans" şirketinde absürd bir görüşmenin ardından işe başlar.İşe başlar başlamaz aynı yerde başladığı kıza aşık olur. Ama öyle böyle değil, ha bu arada karşılıkta bulur. Daha henüz ilk günlerde iş yerinde bir gizemin olduğu belli oluyor. Ya o kadar bileşeni var ki hikayenin hangisini nasıl anlatsam bilemiyorum.Onun, hayatın her alanına derin ve samimi bir merakla yaklaşan,temiz kalpli ev arkadaşı Şaban… Diğer tarafta, gaddar bir kedi tarafından yönetilen, birbirinden tuhaf çalışanlarıyla bir reklam ajansı... Bir an bile sıkılmıyorsunuz. Olaylar esnasında pat diye sizi şaşırtması da cabası.
️Canıgüz'ün diğer kitaplarında da fark ettiğim bir konu ise isimlerin çok sıradışı olması. (Tamay bey,Hector, Tunçay bey-evet "ç" ile) 🤓
️Sıkılmadan keyif alacağınızı garanti verdiğim bu kitabı okuyabilirsiniz. Keyifli okumalar🤓
️Kitap adı gibi hayatın anlamını anlatan 12 hikayeden oluşuyor.İyilik, güzellik, sevgi ve dürüstlük dolu hikayeler.Kitabı okurken Tolstoy'un neden dünyaya mal olmuş bir yazar olduğunu kesinlikle anlıyorsunuz. Böyle devasa evrensel mesajlar, öğütler ancak bu kadar güzel bir dil ve düşünceyle verilir.
️Tüm hayatını arayışla geçiren Tolstoy birikimlerini bu harika kitapta toplamış. Yazar, hayatınıza hangi kuralları koymaktan ziyade nasıl yaşamanız gerektiği hususunda yol gösteriyor.
️Hemen hemen her öyküde dini temalar görmek mümkün. Hele hele "Aydınlık Varoldukça Aydınlıkta Dolaşın" öyküsü tamamen Hristiyanlığı övücü diyaloglarla dolu. Sakın aklınıza propaganda gelmesin bütün dinlerde olması gereken ya da olan öğretiler var. Karakter üzerinden o kadar güzel çelişkiler aktarılmış ki mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.
️Gerçekten okuduktan sonra hayatı anlama yönünde ufkunuzu genişleten bir kitap olacaktır. Hayatımızda yaşadığımız ve çokta önemsemediğimiz bir takım olaylara, insan hırsına, inancın gerçek amacına ve inancın hayatımızdaki tezahürünü anlamayı sağlayan ve bize bu konular hakkında yeni ufuklar açan bir kitap.Okuduğunuz her hikaye de anlatılan olayın üzerinizde bıraktığı etki ile kitabı hayatınız da bir başyapıt yapacağınız ve hayatınızın her dönemin de dönüp dönüp hikayeleri tekrardan okuyup anlamak isteyeceğiniz bir kitap.İnsan psikolojisine eğilişi ve bunu Allah inancı etrafında gelişen hikayelerle insan inancı ve insan inancının amacını her hikayede başarılı bir şekilde anlatışı beni Tolstoy'a bir kez daha hayran bıraktı.
Keyifli okumalar diliyorum. 🤓
Dostoyevski'nin "Öteki" kitabını okudum.
️Daha önce de Dostoyevski okumuş biri olarak ilk söyleyeceğim şey beni şaşırtan bir kitap oldu bu. Genel olarak Gogol, Nabokov ve Bulkagov'da gördüğüm Rus toplumunu eleştiren sert mizahı Dostoyevski'de ilk defa gördüm.
️Kitabı bitirmeme rağmen ikinci Golyadkin'in kişilik bölünmesi sonucu açığa
️Kitap, kahramanlarımızdan Mualla'nın okuduğu bir kitapla başlıyor. Mualla'nın okuduğu kitaba gelince yazarımız güzel kitaplar yazan bir edebiyatçıdır. Bu özelliği sayesinde bir çok kadını etkilemiştir. Fakat durgun yapısıyla onları kendinden soğutmuş ve uzaklaştırmıştır. Kararsız, şüpheci ve ne istediğini bilmeyen bir karakter yapısı nedeniyle kötü bir intiba uyandırıyor hayatına giren kadınlarda.
️Kararsızlık, tereddüt, bıkkınlık.. Üç kelime ama dönüm noktası olan yaşam biçimleri. Bir o kadar da haz etmediğimiz bir durum. Pek çoğumuz hayatta karşılaştığımız kimi olaylara ne tepki vereceğimiz konusunda ilk anda tereddüde kapılmış, daha sonra iyi veya kötü bir karara varmışızdır.Ve verdiğimiz kararı uygulamaya çalışmışızdır.
️Mualla ve Muharrir romanımızın ana kahramanlarıdır. Daha doğrusu tereddüd içinde olan iki ayrı karakter. Genelde Muharrir'in Vildan ile mi yoksa Mualla ile mi evleneceğine karar vermekte yaşadığı tereddüdün romana konu edildiği söylenir fakat bu kararsızlık durumu kitabın bütününe yansımış.
️Peyami Safa'nın bu okuduğum üçüncü kitabı ve yine Rus romanlarında beğeniyle okuduğum psikolojik sentez bolca mevcut cancağızlarım.(Kitabın diline atıfta bulunayım)
Okurken sıkıldığım tek yan eski Türkçe'nin çok sık kullanılması oldu. (Elbette normaldir bu durum fakat bana sıkıcı geldi.) Biraz ağır gelse de keyifle okuyacağınızı umuyorum. Keyifli okumalar🤓
️Yine Sadık Hidayet yine ölüm teması...öteki öykülerinde olduğu gibi, yine dolaylı olarak, İran'ın geri kalmışlık ve yönetim sorunlarını dile getiriyor.
️7 öykü var bu kitapta, yedi farklı öykü. Öyküler, yaşamanın gereksizliği, insanların kötümserliği üzerinden ilerliyor. Hidayet, ilk öyküsü gelecekte, son öyküsünü ilk çağlarda geçiyor. Ve usta yazar dünyanın ne kadar acımasız ve duygusuz olduğunu kabulletirmek için dünyanın başını ve sonunu seçmiş sanki.
️Bütün öykülerde ölüm imgesi mevcut. Aslında bu durum öykülerin önüne geçmiş gibi. Bir yazar bu kadar mı ölümü arzular, bu kadar mı hayattan tat almaz.
️Sadık Hidayet’in okuduğum diğer kitaplarında işlenen konuları bu kitabında da görmek hiç şaşırtmadı.🤔
️Jues Verne, Hayyam ve Freud gibi farklı yazarların etkilerinin açıkça görüldüğü bu öykülerde, bugün bile Doğu toplumlarında güncelleğini koruyan dayak, çokeşlilik, sevgisizlik, vefasızlık, kötü arkadaş, hurafeler, sıtma ve esrar bağımlılığı gibi konuları ele alıyor. Kapsamlı konularla, İran hayatından örneklerle, budizmle, bilimkurguyla, hayaletlerle, depresif karakterlerle çevrili hikayelerden oluşan bir Sadık Hidayet eseri.
Keyifli okumalar diliyorum🤓
️Livanelli'nin okuduğum ilk kitabı ve galiba son olmayacak. Bir kitabın içine üç ırk, üç yaşam ve milyonlarca acı sığdırılmış.
️1930'lu yıllarda Nazi Almanya'sından kaçıp Türkiye'ye gelen ve İstanbul'da hocalık yapmış bir hukuk profesörü olan Wagner, yıllar sonra Amerika'dan tekrar Türkiye'ye gelmesini ve onunla ilgilenmesi için İstanbul Üniversitesi tarafından görevlendirilmiş Maya'nın soluksuz ve sürükleyici bir roman.
️Erkek bir yazarın kalemiyle konuşturulan bir kadın. Okurken ilk dikkatimi çeken bu oldu ama beni asıl etkileyen Livanelli'nin çokça tartışılan konuları cesurca ve eleştirel bir tarzda anlatması oldu. Çoğu kimsenin kabul etmediği ya da karşılık olarak tezler sunduğu "Ermeni Meselesi" ni ele alan Livanelli, Profesör Wagner'in yaşantısıyla da Nazi soykırımını (mesele değil soykırım çünkü Almanya bunu kabul etti) tarihi belgelerle okuyucuya sunuyor.
️Livanelli, olası sıkıcılığı azaltmak için kadın karakter Maya Duran'ın yaşantısındaki Türkiye gerçeklerini kullanmış. Dul bir kadının dile düşmeden ayakta kalış savaşı.. Maya'nın gözleriyle evlilikten, giyime, iş hayatından aile hayatına kadar birçok konuya değinmiş ve mesajlarını da vermiş Livaneli.🤙
️Serenad, bu iktidar savaşlarının altında kalan, acılar yaşayan, kavuşamayan hatta ayrı düşen, kimliklerini gizleyen, yetmezmiş gibi din ve milliyet değiştirmek zorunda da kalan insanların anlatıldığı, gerçek konulara dayanan son derece duygu yüklü bir roman. Tarihin, tarihimizin görünen yüzünün olduğu kadar görünmeyen yüzünün de anlatıldığı bir roman.
Keyifli okumalar diliyorum efenim🤓
Çocuk yaşta öksüz kalan Moskova Çestnova'nın etrafında dönüyor hikaye. Hayatı keşfetmeye çalışan Moskova, meslekten mesleğe ve bir romantik ilişkiden diğerine geçerken hem değişik tecrübeler kazanıyor hem de ilginç karakterlerle karşılaşıyor.
️ Moskova dışındaki karakterler o dönem Rusya'sının farklı düşüncelerini temsil ediyor. Sosyalizmin koruyucu, fedakar Boyko, ruhun kaynağını bulmaya çalışan ruhsuz doktor Sambikin, Aşkı Moskova ile ideali arasında sıkışmış deha mühendis Sertorius ve idealize edilmeye çalışan Stalin yönetiminden gizli nefret eden Komyagin...
