Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İşıqlı dünyanın qaralıq üzü Azerice
Dünyaya gələndə vardı səbəbi? Yaşaya bilmədi məqsəd gətirdi. Düşünür nə etsəm daha gərəkli. Seçdiyim məni də etsin önəmli. Məni tanısın yerin hər kəsi. Ad sanım olsun da dillər əzbəri. Bilsinlər necə də güclü biriyəm.
Karanlıkta ışıkla yürümek, ışığı bilmektir. Karanlığı bilmek için ışıkları söndür. Görmeden ilerle ve karanlığın da Serpildiğini, şakıdığını Kara ayaklarla ve kara kanatlarla geçildiğini gör Maya Angelou
Sayfa 206 - Doğan Novus Yayınları, 15. Baskı, çeviren: İstem ErdenerKitabı okuyor
Reklam
"Lâmbayı (mum, ışığı) söndür" denilemez (Allah kimsenin ışığını söndürmesin); lâmbayı dinlendir denilir. Keza lâmba yakılmaz, ancak uyandırılabilir.
Ehl-i irfan arasında aradım kıldım taleb Her hüner makbûl imiş illa edeb illâ edeb Bilgeler, meclisinde kendine uygun bir hüner arayan kişinin her hünerden daha çok edebi makbul sayması, sufilerin toplum vicdanına ne derecelerde tesir ettiğinin de delilidir. İslâm, elbette bir edep dinidir; ancak tasavvufta edebin apayrı bir yeri vardır. Tarikat
- Həyat eşqi, ümidlər, arzular, xəyallar, inam, cəsarət - bunların ömrümüzə yaydığı işığı heç nə söndürə bilməz.
"Çevirmeye devam et sayfalarını defterin. korkma, ışığı söndür ve yandığını gör..."
Reklam
İstədiyin qədər uzaq dur məndən, özündən uzaqlaşdır. Qəlbimdəki "sən💚" adlı işığı söndürə bilməyəcəksən.
Karanlıkta ışıkla yürümek, ışığı bilmektir. Karanlığı bilmek için ışıkları söndür. Görmeden ilerle ve karanlığın da Serpildiğini, şakıdığını Kara ayaklarla ve kara kanatlarla geçildiğini gör. Maya Angelou
Sayfa 206 - Doğan YayınlarıKitabı okuyor
farzet ki; geri gelmiş o gamsız devir. delicesine sevdiğin senin olmuş. bir bahar sabahı sahilde seninledir... yanan alnını alnına dayamışsın, o incecik elleri ellerindedir. farzet ki;
Giderken ışığı söndür ve sonra git! Bilmelisin, aydınlıktan korkarım ben..
Reklam
“Koklanmış bir çiçeği atmak sokağa”
gitme dedim o yola, sonu karanlık tutma dedim o sözü, arkası kötü bizimle başlamadı bu savaş bizimle bitmeyecek vurma dedim kuzuları sarp kayalara kuytulara çekme dedim bahar şarkılarını koklanmış bir çiçeği atmak sokağa yem arayan güvercini kana belemek vurmak önce birini, sonra ağlamak çiçeklere ağıtlara bağlamak anıları söndür şu geceden kalan ışığı yüzükoyun şu resmi kaldır duvara şu gazete, şu tavan, şu yatak içimde bu çalkantı bu deprem hadi bir türkü söyle, hadi bir türkü söyle hadi bana hasan de, çağır adımı bu başka olmıyacak
595 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.