Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşanılan İslam ve Şefaat
Yine "şefaat teorisi" ile cehenneme hiç girmemek ya da girip çok çabuk kurtuluvermek Yahudilerdeki "Sayılı birkaç gün dışında kesinlikle bizi ateş yakmayacak." (Bakara, 2/80) ve yine "Ne yaparsak yapalım bizim günahımız affolunacak." (Araf/169) anlayışı arasındaki benzerlik oldukça manidardır. Nasıl onları Yahudi olmak ayrıcalıklı yapıyorsa, bizim de Müslüman olmamız ayrıcalık görmemiz için yeterlidir(!) Amellerimiz ne olursa olsun, ismimiz yeter(!) Bu Yahudi mantığına sahipsek, o zaman Yahudi'den ne farkımız kaldı ki? Çünkü bu mantık yüzünden onlar Yahudi oldu ve Allah'ın lanet ettiği kimselerden oldu. İnancımız aynı, ama ismimiz farklı. Bu isim farkı bizi kurtaracak, öyle mi?
Sayfa 93 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu
Hurâfe ile savaşırken hurafereci olan kişi: Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk'e göre Atatürk Kur'an'ın isteğini yerine getirmiştir: ''Atatürk, Kur'an dışı dinciliği ve hurafe tasallutunu yıktı. Onun yıkılmasını bizzat Kur'an istiyordu. Atatürk, Kur'an'ın istediğini yaptı. Dini Kur'an'ın dışına çekip örflere boğduranların bu yapı­landan rahatsız olması
Reklam
VEHHÂBÎLİK...
- "18.asır ortalarında Arabistan yarımadasında ortaya çıkan, on dokuzuncu yüzyılda geniş bir bölgeyi etkisi altına alan dînî ve siyâsî bir akım. Kurucusu Şeyh-i Necdî diye de anılan Muhammed bin Abdülvehhâb’dır. Benî Temîm kabîlesine mensûb olan ve 1699 (H. 1111) senesinde Necd gölündeki Hureymile kasabasına bağlı Uyeyne köyünde doğan
Vesiletü'n-Necât... Kurtuluş vesilesi. Neden kurtuluş? İçine düşülen fetretten kurtuluş! Fetret, Hz. Peygamber'in manevi şahsiyetine; Kur'an, Sünnet ve dinine bağlanmakla aşılacaktır. Bu bakımdan Vesiletü'n-Necât, müminlerin Hz. Peygamber'e olan bağlılıklarını (biat) yenileyen ve kuvvetlendiren bir metindir. Oradaki Hakîkat-i Muhammedî ve Nûr-ı Muhammedi meselesi, bu bakışla anlaşılmalıdır. Varlığın merkezine Hz. Peygamber'i koyarak bir varlık anlayışı, bir dünya tasavvuruna ulaşmak... Süleyman Çelebi'nin yaptığı tam da budur. Ger Muhammed gelmese sen şunı bil Ne kulak işidüben söylerdi dil Ger Muhammed'den şefâat olmasa Deng-i küfrün zulmetini kim basa Ol Muhammed'den açıldı dînümüz İslâm içre dîn ile îmânumuz Süleyman Çelebi; o acıyı, o fetreti yaşayan insanlara nasıl da sesleniyor. İnsanı kendi benliğiyle kavrıyor, kendi organlarını, kendi bedenini düşünmesini salık veriyor ve diyor ki: Eğer Hz. Muhammed (s.a.s.) gelmeseydi, ne kulağın işitirdi ne de dilin söylerdi. İşitmemizin de söylememizin de kaynağı Hz. Muhammed (s.a.s.)'dir. Bu kargaşaya, kafa karışıklığına hacet yok. Bizim birbirimizle alaka kurmamız, konuşup dinlememiz, anlaşmamız, diyaloga geçmemiz ve böylece huzurlu bir toplum yapısı kurmamızın esaslarını bize öğreten, el-Muallim olan Hz. Peygamber'dir. Şu hâlde hangi kurtarıcıyı arıyorsun? Küfrün zulmetini giderecek yegâne iksir, Hz. Peygamber'in şefaatidir. Dolayısıyla sana düşen şudur: Onun yolunda olmak! Şer'ini tut ümmeti ol ümmeti Ta nasîb ola sana Hak rahmeti
Şefaat umulan aracılar hakkında
Mekkeli müşrikler Allah'a inanmakla birlikte Allah'tan rütbe ve yetkice daha aşağıda ilahlar da edinmişlerdi. Dünyada bu ilahlar ile Allah'a yakınlaşmayı umuyor(şirk-i takrib) ahirette de bu ilahların, Allah'ın cezalandırmasından kurtaracaklarına (şefaat edeceklerine) inanıyorlardı. Onların Allah inancı şirk ile nasıl yozlaşmış ise, ahiret inançları da şefaat anlayışı ile yozlaşmıştı. Kur'an her ikisine de şirk demektedir. Hatta iyi düşünülürse görüleceği gibi, şirkin temelinde şefaat anlayışı yatar. Biz günahkarız, Allah bizim yüzümüze bakmaz. Allah'a yaklaşmak için yapılması gereken en uygun davranış (!) Allah'ın sevdiği, ermiş kulları vasıtasıyla, tavassutu ile kurtulmanın yolunu bulmak. Bu da kaçınılmaz olarak, kula kulluğu beraberinde getirmiştir.
Sayfa 66 - Araştırma Yayınları-Ankara 2015
İslam ve şefaat anlayışı
İslam şefaat fikrini/kavramını oluşturmadı, tam aksine var olan bu anlayışı ortadan kaldırmaya çalıştı. Şefaatten bahseden 26 ayetten, 22'si Mekke'de inmiştir. Bu realite bile tek başına, Mekkelilerin şefaat inancını yok etmek, yerine tevhidi ikame etmenin hedeflediğini göstermeye kafidir. "Allah'tır gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde/devirde yaratan, sonra da Arş'a istiva eden, O'nun dışında sizin ne bir dost, ne de bir şefaatçiniz vardır."(secde/4)
Sayfa 66 - Araştırma Yayınları-Ankara 2015
Reklam
Hadis karşıtları ne yapmak istiyor kitap özeti
Hadis karşıtları ne yapmak istiyor? Yazar Profesör Dr Mehmet yaşar Kandemir.. 1.Hadis karşıtları Maide Suresi 3 ayeti 'bugün dininizi Kemale erdirdim'i öne sürerek hadise,sünnete ihtiyaç bulunmadığını söylüyorlar.Allahü Teala'nın peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e Kuranı Kerimi açıklama görevi verdiğini hadis ve sünnetin bunu yaptığını
Hadis inkarcılarina cevaplar
Öncelikle Ebu Hanife ehli sünnettir. Bunu kimse inkar edemez ama Mehmet Okuyan  vb  kimseler ehli sünnet olamadığıni bir mezhebe tâbi olmadığını ifade ediyorlar bunu belirtmek gerekir. Birilerinin yanlış ithamlar ile sorunlu rivayetlerle ile Alimleri birbirine kırdırtan birbirini düşürün suizana sebeb veren rivayetlerde bulunduğu için kalkıp da
A’raf Sûresi: 1-206
1-) Eliif, Lââm, Miiim, Saaad. 2-) Sana inzâl edilen bu Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsi (Kitap), Onunla, (iman etmeyenleri) uyarman ve iman edenlere (neye - nasıl iman edip, neleri yapmaları konusunda) öğüt vermen içindir... Artık içinde, bundan dolayı bir sıkıntı olmasın. 3-) Rabbinizden size inzâl olunana tâbi olun... Rabbinizin dûnunda velîlere
Melikşah Sezen / Vuslat Dergisi Türkçülük İdeolojisi ve Mâturîdîlik: Bir İdeoloji İstikametinde Mâturîdîliğin Keşf ve İstismarı Ehl-i Sünnet dairesi içinde yer alan kelâm fırkalarının kurucu iki reisinden bir tanesi olan İmam Ebû Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd el-Mâturîdî es-Semerkandî (ö. 333/944) ve ona nispetle anılagelen itikadî
Reklam
Şefaat Hz. Peygamber'in (Sav.) Duası
Peygamber Efendimiz, kendisine hizmet eden sahâbîlerin durumuyla yakından ilgilenir, ihtiyaçlarının olup olmadığını sorardı. Bu sahâbîlerden biri olan Rebîa b. Kâ"b el-Eslemî de(1) Resûlullah"ın (sav), “Bir ihtiyacın var mı?” sorusuna sık sık muhatap olan kimselerdendi. Bir gün yine bu şekilde kendisine sorduğunda, “Evet ey Allah"ın
Sayfa 625Kitabı okudu
"İlahi adalete aykrı olduğu gerekçesiyle Mutezile mezhebinin kabul etmediği şefaat, Ehl-i Sünnet’ e göre ahirette gerçekleşecektir. O gün peygamberler ve Allah’ın sevgili kullari Allah’ın izniyle, O’nun şefaat olunmasına rıza gösterdiği kimseler için şefaat edeceklerdir Hz. Peygamber bir hadislerinde ümmetinin günahkârlarına şefaat edeceğini haber vermiştir.(Buhari,Da'avat,1)Bir başka hadiste de şöyle buyurmuştur: ”Her peygamberin kendine has, kabul olunan bir duası vardır ve onunla dua edegelmiştir. Fakat ben duamı ahirette ümmetime şefaat etmek için saklıyorum.”(Buhari,Vasaya,12) Müslümana düşen görev, şefaate güvenip dinin gereklerini terk etmek değil, şefaate layık olabilmek için çalışmaktır. (Nitekim) Hz. Peygamber kızı Fâtıma’ya şu tavsiyede bulunmuştur: ”Ey Fâtıma, çalış, muhakkak ki ben Allah’ın azabından bir parçasını bile senden def edemem.254
Sayfa 145Kitabı okudu
Empedokles, Öklid, Heraklit, Evliya Çelebi
_Empedokles_ _Nasıl ki ressamlar çeşitli boyaları uygun oranlarda karıştırıp sayısız şeylerin, örneğin ağaçların, kuşların hatta tanrıların resimlerini yaparlarsa, aynı şekilde doğa da dört öğeyi farklı miktarları karıştırıp varlıkları meydana getirir. _Her şeyin kaynağı 4 element. Parlayan Ateş(Zeus), Hayat veren Hava(Hera), Toprak(Hades),
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.