Arap dünyasının kızgın ve kendini aşağılanmış hissetmesinin sebebi, Batı’nın uzun yıllara dayanan siyasi tacizidir. İslami terörü kötü diye tanımlamak, kelimenin bu kitapta ele aldığım şekliyle düşünürsek, bu kızgınlığın somutluğunu görmezden gelmek demektir. Bu öfkeyi hafifletecek türden politik eylemler için geç kalmış da olabiliriz. Terörizmin artık ölümcül bir momentumu var. Ama bu kaçırılmış fırsata üzülmekle, düşmanı mantıklı hiçbir eylemle az da olsa değişmeyecek, kafasız hayvanlar olarak görmek arasında bir fark vardır. İkinci görüşün savunucuları, terör şiddetinin sadece daha fazla şiddetle başarılabileceğini düşünürler. Oysa daha fazla şiddet, daha fazla teröre yol açar ve daha fazla sayıda masum insan tehdit altına girer. Terörizmi kötü diye nitelemenin sorunu daha da alevlendirmektir ve bu da, bilmeden yapımsanız bile, lanetlediğiniz barbarlığın ta kendisiyle işbirliği yapmak demektir.
İbn Abbas'ın “Allah dilediğine hikmet verir ki hikmet verilene çok hayır verilmiştir. ”” meâlindeki âyette geçen hikmet kavramını fikıh olarak tefsir ettiğine işaret eden Bedri Gencer, fıkhın hakikatin kendisi olan hikmetin arayışı olduğunu ifade eder. Nitekim Gencer, bu bağlamda fıkhın, her türlü “dini düşünce”de var olan bir hakikat yani hikmet arayışı olduğunu; hikmetin, hikmet-i nazariye ve hikmet-i ameliye şeklinde iki alt unsurdan oluştuğunu, hikmet-i nazariye (sophiasapienta) episteme (Platon) yani kesin bilgiyizilmi (şeriat); hikmet-i ameliye (phronesis-prudentia) ise doxa (Platon) yani düşünce ve zann (fıkıh) alanını teşkil ettiğini dile getirir. Gencer'e göre hikmet-i ameliyenin Arapça'daki karşılığı fıkıh, Yunanca'da phronesis ve Latince'de prudentia kavramlarıdır. Bu terimlerin hikmet-i ameliye anlamına gelmesi ise sosyal hayatı tanımlamak için geliştirilen tüm içtimai, beşeri veya mânevi bilgi alanını kapsayıcı mahiyette olmasından dolayıdır. Gencer, hikmet-i ameliye olarak fıkhın, İslâmi ve içtimai bilimleri kapsayan yegâne ilim olduğunu belirtir ve fıkhın bu fonksiyonunu icra edebilmesi için parçalanmış İslâmi ilimleri, dini ve beşeri ilimlere karşılık gelecek şekilde fikıh şemsiyesinde birleştirilebilmesi gerektiğini dile getirir.
Reklam
İslamcılık ile yerlilik arasındaki ilişki, yerliciliği aşan bir ilişki olmak durumundadır. En başta bu İslam dininin temel ilkeleriyle ilgili bir durumdur. Diğer yandan İslam inancı ve İslamcılık, yerliliğin otantik pek çok yönüyle herhangi bir problem yaşamadığı gibi onu kutsallaştırma ya da bir değer alanı içinde tanımlama anlayışından da uzaktır. Çağan'ın da belirttiği gibi (2010, ss. 145-146) İslamcılık açısından aidiyeti İslami temelde tanımlamak ve bu temel üzerinde, sağ ve solun ötesinde bir siyaset inşa etmek esastır. Türkiye'nin modernleşme tecrübesinde Batıcı ve Türkçü bazı düşünürlerin İslam'ı toplum açısından asli bır mesele olarak görmeme yönündeki tavırları ve uygulamaları, İslam ve yerlilik ilişkisi açısından çok manidardir.
Soner Duman
DİNİ DOĞRU ANLAMANIN EN BÜYÜK ENGELLERİNDEN BİRİ: İNDİRGEMECİLİK Bu yazıda dini doğru anlamamızı engelleyen son derece önemli bir hastalıktan söz edeceğim. Aslında dini doğru anlamamızı engelleyen pek çok hastalık söz konusudur ancak bunların başında “indirgemecilik” hastalığı gelmektedir. İndirgemek, bir şeyi bütün özellikleriyle
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Modernite'ye Dışarıdan Bakmak
Bismillah ve'l-hamdülillah Modernite hepimizin aşina olduğu bir kavram. Yani en azından Modernite denince hepimizin aklına birtakım şeyler geliyor. Şahsen ben de modernite hakkında birkaç basit bilgiye sahiptim ancak bu kitabı okuduktan sonra Modernite’nin neleri kendi başlığı altında topladığını fark ettim ve günümüz sıkıntılarının
Moderniteye Dışarıdan Bakmak
Moderniteye Dışarıdan BakmakMustafa Aydın · Açılım Kitap · 200927 okunma
Yoldaki İşaretler
Yoldaki İşaretler
Çağdaş dünya düzenlerinin dayatmaları karşısında yenilmişlik ve aşağılık psikozuna kapılmış 'Çağdaş İslam Araştırmacıları(!)' nedense hakikati anlamak ve onaylamak da güçlük çekerler. Çünkü oryantalistler İslamı; "inanç sistemini insanlara Kılıç zoru ile kabul ettiren faşizan bir hareket" olarak tanımlamak isterler.
Reklam
53 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.