Ay'a gidip orada da yeryüzündeki oyunu, Adem'le Havva oyununu yinelemek mi? İstemem, eksik olsun! Ondan sonra artık yılanların yolunu gözlemek kalır geriye!..
Maysun (7'nci yüzyıl)
Maysun, Büyük Sahra'da büyümüştü. Sonradan halife olan ve İslam aleminde büyük ün kazanan Muaviye ile evlendi, Şam'a yerleşti. Ama kendi kabilesini ve çöl yaşamını özlüyordu. Bu özlemini dile getiren şiirlerinden biri Muaviye'yi öfkelendirdi. Maysun'u oğlu Yezid ile birlikte geri gönderdi. Aşağıdaki şiirde Maysun Muaviye'yi kınamakta, alaya almaktadır.
SARAYLAR OLMAZ OLSUN
Serin bir göçebe çadırı verin bana,
Görkemli saraylar olmaz olsun.
Bedevinin aba entarisi dururken
İstemem saltanat cübbesini.
Çadırımın önünde yediğim kuru ekmek
Saraydaki ziyafetlerden daha lezzetli.
Kervanla birlikte kalkayım sabah erken,
Eksik olsun davullar, debdebeler.
Köpeğimizin yabancıları korkutan havlayışı
Saraydaki şarkıcıların sesinden güzeldir.
Yoksul ama cömert bir Bedevi'yi değişmem
Tantana içinde yaşayan muhallebi çocuğuna.
İstemem! Eksik olsun! İstemem!
Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek…
Tek başına… Özgür olmak… Dünyaya kendi gözlerinle bakmak…
Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak…
Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine dokunmak…
Ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek,
İstediğin zaman Ay’a bile gidebilmek.
Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.
Demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın.
Varsın boyun olmasın bir söğüdünki kadar.
Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?
Dök içindeki öfkeyi dostum.
Ama saklama benden beni sevmediğini.
"İstemem! Eksik olsun! İstemem!
Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek…
Tek başına… Özgür olmak… Dünyaya kendi gözlerinle bakmak…
Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak…
Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine dokunmak…
Ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek,
İstediğin zaman Ay’a bile gidebilmek.Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.
Demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın.
Varsın boyun olmasın bir söğüdünki kadar.
Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?
- Dök içindeki öfkeyi dostum.
Ama saklama benden beni sevmediğini."
Geçen gün yemekte orada bulunmayanların aleyhinde söylenenleri dinlerken utancımdan yerin dibine geçtim: Falanca budalaymış, filanca aşağılıkmış, bilmem kim hırsızmış, bilmem kim gülünçmüş. Bu düpedüz insanları arkadan vurmak. Bütün bunlar söylenirken birbirlerine sanki bakışlarıyla, '' Hele sen de bir dışarı çık, senin arkandan da neler söyleyeceğiz, görürsün!... ''diyorlar. Mademki böyle, niçin buluşuyorlar? Bir temiz gülünç yok, candan bir sevgi yok. İsim için, şöhret için birbirlerine gidiyorlar. Böbürlene böbürlene, ''Falanca bana geldi, filancayı gördüm...'' diyorlar. Ne biçim hayat bu? İstemem, eksik olsun. Benim oradan alacağım bir şey yok.
Sayfa 215 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarKitabı okudu
Bile çekinmek, korkmak, benzi sararmak, bitmek,
Şiir yazacak yerde ziyaretiere gitmek,
Karşısında zoraki sırıtmak her abusun.
Eksik olsun istemem, istemem eksik olsun!
Geçen gün yemekte orada bulunmayanların aleyhinde söylenenler dinlerken utancımdan yerin dibine geçtim: Falanca budalaymış, filanca aşağılıkmış, bilmem kim hursızmış, bilmem kim gülünçmüş. Bu düpedüz insanları arkasından vurmak. Bütün bunlar söylenirken birbirlerine sanki bakışlarıyla, "'Hele sen de bir dışarı çık, senin hakkında da neler söyleyeceğiz, görürsün!.." diyorlar. Mademki böyle, niçin buluşuyorlar? Bir temiz gülüş yok, candan bir sevgi yok. Isim için, şöhret için birbirlerine gidiyorlar. Böbürlene böbürlene, "Falanca bana geldi; filancayı gördüm..." diyorlar. Ne biçim hayat bu? İstemem, eksik olsun. Benim oradan alacağım bir şey yok.