Öykümü iyi anlamak için, ağzın henüz yalan söylemediği, bakışların, arzuyla karşıtlık içinde olan çekingenliklerin ağırlaştırdığı göz kapaklarının örtüsüne rağmen içtenliğini koruduğu, zihnin dünyanın hoşgörüsü karşısında eğilip bükülmediği, yüreğin korkaklığının ilk girişkenliklerin cömertlikleri kadar şiddetli olduğu o güzel çağı düşünün.