Hepimiz birer mahkûm değil miydik? Geçenlerde çok iyi bir oyun okumuştu, oyundaki adam hücresinin duvarına bir şeyler çiziyordu, hayat da böyleydi işte − boyuna duvara bir şeyler çiziyorduk. İnsanlarla ilişki kurmaktan bunaldığı zamanlar (herkesi anlamak güçtü), bahçesine koşuyor, in-sanların yanında duyamayacağı bir iç rahatlığı duyuyordu çiçeklerinin yanında.