Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Acı çekmek bir tercih meselesidir
Hayatta her birimiz bir şeyleri başarmak için mücadele içindeyiz. Ya buna katlanır devam edersin ya da pes edersin. Yazarın da söylediği gibi 𝐚𝐜𝛊 𝐜̧𝐞𝐤𝐦𝐞𝐤 𝐛𝐢𝐫 𝐭𝐞𝐫𝐜𝐢𝐡 𝐦𝐞𝐬𝐞𝐥𝐞𝐬𝐢𝐝𝐢𝐫.
1980'lerden bu yana egzersiz sloganı olarak kullanılan "ℕ𝕠 𝕡𝕒𝕚𝕟, 𝕟𝕠 𝕘𝕒𝕚𝕟." mottosunu sadece egzersizde değil aynı zamanda hayatta başarıyı yakalamak
Fransız yazar Boris Vian’ın 1945-46 yıllarında kısa bir sürede yazdığı Günlerin Köpüğü, edebiyat çevrelerince defalarca yorumlanmış, beğenilmiş, filmi, operası ve birçok tiyatro uyarlaması yapılmış kült bir eser. Çağdaş aşk romanlarının en çarpıcısı, bir başyapıt olarak bahsediliyor. Kahramanımız Colin, aşçısı Nicolas’la ve evcil faresiyle
Amerikan rüyası
Yazarın 1925'te yayınladığı 1922'de geçen içinde bulunduğu jazz dönemini çok iyi yansıtan amerikan edebiyatının klasik başyapıtlarından biri. Sembolizm yoğun şekilde okuyucunun yüzüne çarpıyor. Özellikle iki sembol var ki bunlar en vurucu olanları.
Bu sembollerden bahsetmek gerekirse;
1. Dr. T. J. Eckleburg'un büyük bir billboard üzerindeki insanı delip geçen gözleri:
Bu gözler kimi eleştirmene göre tanrının gözleridir. Ama buradaki ince detay Amerikan Rüyasıdır. Kitap ana fikir olarak da bunu işler. Diğer bir olası yorum da bu gözlerin Thomas Jefferson’ın gözleri olmasıdır. Amerikan Rüyasının özünde Avrupa’nın aristokrasisini eski kıtada bırakılıp herkese eşit fırsatlar sunması amaçlansa da 1920lere gelindiğinde bu rüya yerini yavaş yavaş kokuşmuşluğa bırakır.
2. Gatsby’nin West Egg’den East Egg’e yansıyan yeşil ışığa elini uzatarak ulaşmaya çalışması:
Bu çaba Gatsby için hem ulaşılabilir hem de bir o kadar da ulaşılamaz bir çabadır. 1920’lerin Amerikası toplumdaki sınıf ayrımının çok daha uç olduğu bir dönem. Paranız varsa kültürlüsünüz ama fakirseniz maalesef kültürsüz ve varoşsunuz. Jay Gatsby'nin hayatı milyarder Dan Cody'yi kurtarması ile değişiyor. Cody’den centilmenlik ve bir dünya eğitim alıyor. Ancak tam anlamıyla girmek istediği yüksek sosyetede yer edinemiyor. Zaten buradaki asıl amacı sosyeteden aşık olduğu kadına ulaşmak. Bu noktada para ne kadar yeterli oluyor bu da ayrı bir case tabi.
Kitabı lise hazırlık sınıfında okumuştum ve tam bir başyapıt. Hakkında yapılan her övgüye fazlasıyla layık.
Artemis
Andy Weir Amerikalı roman yazarı ve yazılım mühendisi, daha çok bilim kurgu türünde eserler vermiş ve bu türde başarılı olmuş bir yazar.
Bilim kurgu türünde yazılmış romanın çevirisini Emre Aygün yapmış. Kitap, 17 bölümden oluşmaktadır. Gayet akıcı merak unsuru ön planda tutulmuş, son sayfasına kadar heyecan ve aksiyon dolu bir kitap. Sade bir
752 sayfalık bir sayıklama..Yaşamayı deneme denemesi..
Carlos Fuentes’e şu cümleyi kurduran kitaptan bahsediyoruz: "İngilizce nesirde Ulysses neyse İspanyolca nesirde Seksek odur.” Hak ettiği biçimde anlatması epeyce zor bir kitap. Naçizane, bir deneme benimki.
Seksek, eski adıyla Rayuela..155 bölümlük, 752 sayfalık bu dev romanın ilk 56 bölümü, asıl roman. Yazar, ilk 56 bölümü okuduktan sonra
Boğucu bir dünyada mahsur kalmış, çıkış arayanlara...
Herkese merhaba değerli okurlar. Tarık Tufan'ın okuduğum ikinci kitabı olan "Kraliçenin Pireleri" kitabının incelemesini yapacağım. Beğeneceğinizi ve sizlere fayda sağlayacağını umar, iyi okumalar dilerim:)
Yazarın ilk okuduğum kitabı "Düşerken" ile ilgili de bir inceleme yazmıştım. Okumak isteyenler için buraya
''Atmosfer yaratmada tam bir usta''
Kitap yalın bir dil ile yazılmış. Okuması rahat ve kolaydı. Kitabın üstünde ''Atmosfer yaratmada tam bir usta'' diye bir yazı vardı. Kesinlikle katılıyorum. Yanına bir de eşlikçi olarak şarap ve Jazz müzik ikilisiyle oldukça güzel gidiyor. Boşanmış, kırk küsür yaşında olan bir kadın radikal bir karar alarak kırsal ( yazlık bir bölgede) yaşamaya kara veriyor. Karakterler aile hayatımızda, sosyal hayatımızda alışık olduğumuz karakterler gibi değil. Yazar daha farklı karakterlerle tanışmamıza sebep oluyor. Ana karakterimiz kimseyi eleştirmeden olduğu gibi kabulleniyor. Yapılan davranışlar yada toplum normallerinde alışa gelmemiş olayları gayet doğal olarak yorumluyor. Kitapta en sevmediğim eksik kalan taraf ise ana karakterle çok bir bağ kuramamış olmamdı. Herkese öneririm.
Jasmine Bashara; namı diğer Jazz...
Siz ona başbelası da diyebilirsiniz.
Ay'da Artemis şehrinde yaşayan bir kaçakçı... Tek hayali zengin olmak. Çünkü başına kendi kendine açtığı dertler yüzünden fakir, hem de fasfakir biri.
Onu dünyaya sınır dışı etmek isteyen bir polis de peşinde tek bir hatasını bekliyor, gidiş biletini kesmek için.
Tabi ki bu Jazz'i durduracak değil. Onun korkak bir kız olduğunu düşünmeniz beni üzer. Ay'ın en zenginlerinden birinin özel isteklerini kaçak yollar ile getiren Jazz, bu sefer onunla bir milyon ying karşılığında çok tehlikeli bir iş için anlaşır.
Tek bir hata bile zenginlik hayallerine elveda, dünyaya şutlanma ya da ölümle sonuçlanabilir.
Tehlikeli görevi bazı şanssızlıklar yüzünden yerine getirilemez ve bu ortağının daha doğrusu iş vereninin ölümüne sebep olur. Ve katil onunda peşindedir. Jazz aklını kullanmazsa hem Artemis hem de kendi güvenliği tehlikededir.
Jazz'in acilen bir plan yapıp Artemis'i kurtarması gereklidir...
•
#artemis yazar ile tanışma kitabım oldu. İlk 100 sayfada biraz sıkıldığımı itiraf ediyorum ama pes etmediğim için mutluyum. Jazz karakteri potansiyeli çok yüksek, çok zeki biri ama babasının da dediği gibi potansiyelini boşa harcamış. Ama bence hala umut var onun için... dik başlı, gözü kara olmasını çok sevdim. Gerçekten zekası ile girdiği her zorlu durumu alt etmesine bayıldım. Yazar harika bir kadın karakter yaratmış. Ve yazarın yarattığı atmosfere hayran kaldım. Her şey film izliyor muşum gibi canlandı gözümde. #bilimkurgu okumayı çok sevmem ama ben bile severek okudum. Tutkunları eminim daha çok sevmiştir.