"Kendini boşuna harcamış olur insan,
Dilediğine erer de sevinç duymazsa.
Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi,
Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa."
"O gün aşkı özlediğini nasıl da şimdi duyuyor İstanbul sokaklarında oradan oraya yürümek,hep belirsiz uzak,bilinmeyen, belki de olmayan aşkların özlemi mi?"
"Yaşam,mutlak tutkularla dolu.Yaşamı sevmekle birlikte ölüme alışmak da büyüyor,gelişiyor.Güzellikler kazanıyor.Bu sevgiyi nasıl rahatlıkla uğurluyorsam, yaşamı da o denli rahat,o denli güzel uğurlamalı."
Fakat Meliha...Ben onu bütün o hıyanetleriyle,bütün ayıplarıyla yine seviyordum.Meliha denildiği zaman ciğerlerimin geniş bir nefes alarak büyüdüğünü,kalbimin bin türlü sızılar arasında yine bir sevda belirtisi duyduğunu hissederdim.Hayır!Ben bu uğursuz aşkı, kalbimi tırnaklarımla paralasam oradan çıkarmak mümkün olamayacak.O, kanımın yuvarlarına nüfuz etmiş sevda parazitidir.Bu kan damarlarımda dolaştıkça,bu kalp hareketlerine devam ettikçe o aşkın benden geçmesi ihtimali de yok.
Senin kalbini ben kırmadım,onu sen kendin kırdın;kendininkini kırarken benimkini de kırdın.Güçlü oluşum benim için daha da kötü.Yaşamak istiyor muyum?Benim için bu nasıl bir yaşam olacak,sen...Of, Tanrım!Ruhum mezardayken bedenim yaşamış,ne yapayım?
"Çünkü insanlar her felakete cehaletleri sebebiyle uğramışlar ve hâlâ uğramaktadırlar.İnsanlık çocukluk zamanında akıl erdiremediği konularda daima batıl zanlara düşerek işte bundan dolayı ilerleme gecikmiştir."