Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
cehenneme dört bilet
Lavabonun beyaz dişlerinde üç mavi jilet simsiyah bir almanca plak domingo sıfır bir sıfır bir buluşacağımız saat demokrat toni ben aysel ömer haybo Dördümüz için cehenneme dört bilet
Aga bizi de üzdüler biz gidip sigara ya başlamadık,kolumuza jilet atmadık naptık? gidip "JUNGKOOK" gibi efendi efendi muzlu sütümüzü içtik
Reklam
Müberra ablanın bizi keyfimize bakmaya davet ettiği yer, bej rengi kılıflarının üzerine jilet gibi yayılmış örtülerle kaplı kanepeleri değil, oturma odasının ortasında duran yuvarlak masanın çevresindeki tahta iskemlelerdi. Masanın üzerinde bir makas, yapıştırıcı, kağıt kırpıkları ve içine katlanmış gazeteler sıkıştırılmış kocaman bir dosya duruyordu. Boş zamanlarını kolaj yaparak falan geçiriyordu herhalde. Böyle kadınlar arasında nedense çok popüler olan ve genellikle seramik yapımı ya da İspanyolca dersleriyle başlayıp Küba Dostları Derneği ile devam eden, en nihayetinde de tımarhaneyle tamamlanan bir kişisel gelişim yolculuğunun uğrak noktalarından birinde olmalıydı.
Elbette umurunda dünya, ayna var sakal var jilet yok. Her gün yağ baba Pudra anne.
Sayfa 9 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Kurduğum ve bozduğum ilişkiler, kullanılmış bir jilet kadar olsun hayatıma girmiyor.
Sayfa 56 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Güvercinlerin kanat sesleri bile kirletilmişken, Bu şehirde...
Ben hangi yanımla geleyim ki yüreğine? Bilirim uzaklara dalar gözbebeklerin, gökyüzünün ardında neyi ararsın? Usta bir cerrah olsan da nâfile, jilet kesiği bir yüreği nasıl sararsın..?
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.