Eğer defolup gidemiyorsan bari neşeli bir şeyler uydur. Dedikodu falan yap, zaten sığıntının biri değil misin, dedikodu yap en iyisi. Bu kâbus da nerden çıktı! Ama senden korkmuyorum. Senin hakkından geleceğim. Beni tımarhaneye götüremeyecekler!" "Sığıntı. Evet, tam öyleyim. Sığıntı değil de neyim bu dünyada? Yeri gelmişken söyleyeyim, seni dinlerken birazcık şaşıyorum: Vallahi bu defa beni gerçekten de yavaş yavaş adam yerine koymaya başladın, geçen defa inat ettiğin gibi yalnızca bir hayal saymıyorsun.. "Seni bir an bile gerçek saymıyorum,'' diye hiddetle bağırmaya başladı İvan. "Sen bir yalansın, benim hastalığımsın, bir hayalsin. Yalnız seni nasıl yok edeceğimi bilmiyorum ve bir süre daha acı çekecekmişim gibi geliyor. Sen benim kâbusumsun. Sen benim sadece bir yanımın...
sadece en iğrenç ve aptal düşüncelerimin ve duygularımın timsalisin.
Nəfs
- Bunu içən heç vaxt susuzluq hiss etməyəcək - xəyalət əlindəki qədəhi uzadaraq dedi.
Camaat diksindi, dəhşət içində donub qaldı.
Biri cəsarət etdi, addım atdı. O, qədəhi götürdü, son damlasına qədər içdi və boğazını tutaraq yıxıldı. O, bir az qıvrıldıqdan sonra sakitləşdi.
Birdən izdiham ah-vay etdi, kabus sönməyə başladı.
- Məgər mən yalan dedim?- tüstü duman içində yox olaraq qəhqəhə çəkdi.
Sayfa 109 - Erik Sendberq və Kris HansenKitabı okudu
''Hukukta durumu idare etmek ve hurafelere bağlılık; milletleri uyandırmaktan men eden ağır bir kâbustur. Türk milleti, üzerinde kâbus bulunduramaz!''
Sayfa 15Kitabı okuyor
"Başka insanlar için karar vermek kolaydır.Sadece sağduyunu ve işinin kurallarını takip edersin, ama kişisel kararlar ,onlar tam bir kâbus olabiliyor."
İnsanın elinden hiçbir şey gelmeyince yaşadığı kabus dolu günlere zoraki katlanmaya çalışıyor.
Korkunç bir şeyin yapılmasıyla
İlk adımın atılması arasında geçen zaman
Bir kabus, bir korkulu rüya gibi bir şey.
Sayfa 45Kitabı okuyor
İntikam
Bu gece kesin kâbus görerek uyanacaktım ve bir kere daha içimden fikret aksoy'u ve kızını ölmekten beter edeceğime yemin ettim.
.. sevdiğimiz biri öldükten sonra bir an gelir, görüp duyduğumuz her şeyin sadece bir kâbus olmasını hayal etmez miyiz? Ben şimşek hızıyla böyle bir mucize yaşamış gibiydim.
"Gördüklerime kâbus demek, bir kasırgaya sadece çiseliyor demekle aynı şeydi."
Freud, "Kabus, bastırılmış, geri plana itilmiş bir isteğin gerçekleşmesi, görsel açıdan ön plana çıkmasıdır." diyordu.
