“Anlamıyor musunuz? İslam’la savaşıyoruz Mr. Lloyd!” diye itiraz etti Picot. “Toplumdaki erkeği deforme edeceğiz ki kadının yani, toplumu doğuran annenin köleleşmesine zemin hazırlayabilelim. Kadın haklarını nasıl elleyeceksin Mustafa Kemal’in ideolojisindeki adamlar etrafta cirit atarken! Annesi, bacısı için ölmeye hazırken. Kadım toplumda bitirmeliyiz! Haksızlaştırmalı, sahipsizleştirmeli, önemsizleştirmeliyiz. Çünkü annesi köle olan bir çocuk zaten köle doğar.”
Nasıl Yönetilirseniz Öyle Olursunuz!
Toplumsal sıkıntıların ve kaynağının neler olduğunun dile getirildiği, tartışıldığı birçok mecliste genelde ifade edilen bir sözdür; “Nasılsanız öyle yönetilirsiniz.” Bu söz, toplum olarak karşı karşıya kaldığımız sıkıntıların kaynağının kim ya da ne olduğunu ortaya koyan bir muhtevaya sahiptir. Bu söz
Ne oluyor ki boşanınca? Bunlar çok normatif söylemler ve ben asla geçmiş kuşakların baktıkları gibi bakmıyorum boşanmaya.
Namusu sadece kadının omuzlarına yükleyen ve gördüğü maddi-manevi bir zulümden dolayı boşanma hakkını kullanan bir kadına ikinci sınıf insan muammelesi yapılması çok çirkindir ve asla ahlaki değildir.
Boşanmış bir kadın değil, sadece kadınsınız. Keşke sahabe devri gibi yaşayabilsek. O derece etik ve normal!
Hz Ebubekirin kızı, Aişe anamızın ablası olan
Esma annemiz kocası Zübeyr bin Avvamdan 40 küsür yaşındayken hemde 7 çocukla sadece "kıskançlık" yüzünden boşanmıştır.
Kimse ayıplamadı, kimse kınamadı, kimse onun elinden "iki kuşaklı" müjdesini almadı hatta bunlar mevzu bahis bile olmadı.
Akıp giden hayat içerisinde o kadar normal ve o kadar olağandı ki...
Sonra birileri geldi ve kadınların canına okudu!
Ne kadınlar sırf adı boşanmışa çıkmasın diye ne zulümler gördü! Ve bunuda islamla bağdaştırmaya çalıştılar.
Yok efendim.
Size vereceğim tek tavsiye kendinizi belki bir anne, bir kız evlat, bir kadın olarak görmeniz. Ama asla boşanmış bir kadın olarak değil
Kristin Hannah ile tanışma kitabım bu eser oldu. Yazar eserini ya uzun yıllar araştırdı hikaye gerçeğe dayanıyor mu bilmiyorum ama anlatımı kusursuz, kitap her dakika heyecan ve stres sonrasında insanı bayağı huzursuz ediyor.
Konu 2. Dünya Savaşı sırasında Fransa'da geçiyor ve kurtulma mücadelesi veren iki kızkardeş, çocukları ve eşleri ayriyetten
Ahmet Taner Kışlalı da bir köşe yazısında güvenlik güçlerinin içinde bulunduğu durumu şöyle irdeliyordu:
Olayı Prof. Neşet Çağatay'dan dinlemiştim. Sayın Çağatay, ilahiyat fakültesi dekanlığı yapmış bir bilim adamı. Türkiye'de İslam'ı en iyi bilenlerden birisi. Aynı zamanda inançlı bir Kemalist. Bursa'da polislere verdiği bir
Cevdet Paşa'nın Kızı Fatma Aliye Hanım'ın Avrupalı Kadın Seyyahlara Cevapları
Ahmed Cevdet Paşa'nın kızı Fatma Aliye Hanım, ilk kadın romancımız olarak bilinir de onun Hıristiyanların itirazlarına karşı İslâmiyet'i kalemiyle müdafaa ettiğini kaç kişi bilir? Seyyahların Osmanlı ülkesine akın akın geldiği 19. asrın sonlarında, evlerine misafir olan Avrupalı kadın seyyahlarla yaptığı konuşma ve tartışmaları Fatma Aliye Hanım, Nisvân-ı İslâm (İslâm Kadınları) adlı eserinde toplamıştır.
1950’li yıllar… Giresunlu bir delikanlı elinde tahta bavulu ile İstanbul’a gelir. Amacı ilim tahsil etmektir. Mahir İz, Celalettin Ökten, Ali Rıza Sağman gibi hocalarla yolu kesişir. Din eğitimi almaya başlar. O dönem hem askere moral vermek, hem de dini vecibeleri yerine getirmek hususunda yardım etmek üzere tugay imamları görev yapmaktadır ve
Varlığı on sekiz bin alem için katkısız bir rahmet,
Yokluğu, İslam’la şereflenmiş gönüller için yakıcı bir hasret,
Her sözü, her tavrı, her hali ümmet için emsalsiz bir servet,
İnsalığın yüzakı , gönül aydınlığı, ahlakını bizzat Allah'ın övdüğü Hz. Muhammed…
Ne şiirler söylendi uğruna sevgisi kalpleri diriltsin diye, ne
Güney Afrika'nın #Hukuk Temsilcilerinin #Lahey Uluslararası Adalet Divanı'nda #Filistin lehine ve #İsrail aleyhine yaptığı savunma:
• Gazze'de güvenli bir yer yok ve dünya bundan utanmalı.
• Kurbanların, dünyanın bir şeyler yapabileceği umuduyla canlı yayınladıkları, tarihteki ilk soykırım Gazze'de oldu.
• İsrail, küvözdeki
İslâm’la batı medeniyeti arasındaki en büyük engel, kadın konusudur. Müslüman olan kişi, İslâm’ı doğru olarak yaşadığı sürece, müslüman kadınların erkeklerle karışık, hayatını kabul etmez.
Berîtan Zîlan’ın Kaleminden: PEÇELERİ SÖKÜP ZİNCİRLERİ KIRIP GÜNEŞE KOŞMA ZAMANI!
Şimdiye kadar yapılan bilimsel araştırmalara göre yedi milyon yıl önce Doğu Afrika rift hattından başlayan ve elli milyon önce rift kuzey hattından çıkarak Toros-Zagros kavisi üzerinden toplumsallığın dünyaya yayılmasında tanrıçalar başat rol oynamışlardır.