Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kadını sevmek demek, yaşamdan nefret etmek demektir!Demek istediğim şu: İnsan güzel bir tenin altındaki çirkinliği görmemek için gözlerini kör etmeden bir kadını sevemez; derinin altında kan, damarlar, yağ, sümük, dışkı; bu fizyolojik iğrençlikleri görmez. Âşık insan kendi gözlerini çıkarmalı, gerçeklerden ödün vermelidir. Benim için ise böyle bir gerçekdışı yaşam, yaşarken ölmek demektir!”
Sayfa 345 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kadını sevmek demek,yaşamdan nefret etmek demektir!
Aşık insan kendi gözlerini çıkarmalı, gerçeklerden ödün vermelidir. Benim için ise böyle bir gerçekdışı yaşam, yaşarken ölmek demektir!
Sayfa 341Kitabı okudu
Kadını sevmek demek yaşamdan nefret etmek demektir!
Sayfa 341Kitabı okudu
"Kadını sevmek demek, yaşamdan nefret etmek demektir... İnsan güzel bir tenin altındaki çirkinliği görmemek için gözlerini kör etmeden bir kadını sevemez; derinin altında kan, damarlar, yağ, sümük, dışkı; bu fizyolojik iğrençlikleri görmez. Âşık insan kendini gözlerini çıkarmalı, gerçeklerden ödün vermelidir. Benim için ise böyle bir gerçekdışı yaşam, yaşarken ölmek demektir! "
Sayfa 298 - AYRINTI YAYINEVİKitabı okudu
Reklam
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu _Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder. ****** _Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
Reklam
Ben de inanıyorum buna! Kadını sevmek demek, yaşamdan nefret etmek demektir!”
"-Bana çarpıcı gelen," dedi Breuer: "rüyalarımızın taban tabana zıt olması. Ben rüyamda, beni ölümden kurtaran bir kadın görüyorum, siz ise rüyanızda ölümü getiren bir kadın görüyorsunuz." "-Evet, rüyam bunu gösteriyor. Ve ben de inanıyorum buna! Kadın sevmek demek, yaşamdan nefret etmek demektir!" "-Anlayamıyorum, Friedrich. Yine bilmece gibi konuşuyorsunuz." "-Demek istediğim şu: İnsan güzel bir tenin altındaki çirkinliği görmemek için gözlerini kör etmeden bir kadını sevemez; derinin altında kan, damarlar, yağ, sümük, dışkı; bu fizyolojik iğrençlikleri görmez. Aşık insan kendi gözlerini çıkarmalı, gerçeklerden feragat etmelidir. Benim için ise böyle bir gerçekdışı yaşam, yaşarken ölmek demektir?" "-O halde sizin yaşamınızda aşka yer yok, öyle mi?" Breuer derin bir iç çekti. "Aşk, benim hayatımı mahvediyor olsa da dostum, sizin adınıza üzülmekten kendimi alamıyorum." "-Benim düşlediğim aşk iki insanın birbirini sahiplenme çabasından çok daha öte bir şey. Yıllar önce, bir keresinde bunu bulduğumu sanmıştım. Ama yanılmışım." "-Ne oldu?" Nietzsche'nin yavaş yavaş başını iki yana sallayarak düşündüğünü ören Breuer üstelemedi. Nietzsche konuşuncaya kadar sessizce yürüeye devam ettiler: "Ben, iki insanın daha yüce hakikati bulmak için bir ihtirası paylaştığı bir aşk düşünüyorum. Belki de buna aşk dememek gerek. Belki de dostluk demek daha doğru."
Sayfa 273 - Ayrıntı Yayınevi, 2.basım-Nisan 1997, İngilizce Aslından Çeviren: Aysun BabacanKitabı okudu
124 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.