...tuhaf bir konuşma duyuyorum. Usturadan bahsediyorlar. Gırtlağını kesen akılsız bir adamdan. O sırada bir kadının adı geçiyor. Adam ölmemiş, beceriksiz, boğazını dikmişler - ve o da tekrar aynı yeri kesmiş. Kim bu? Gösterin onu, o bana lazım, onu arıyorum. Ve kadını arıyorum. Kadın, şeytani bir kadın ve adam, trajik sevgili. Ama nerede aramalı
Bakara 222 ayetinde, hayız halindeki kadınlardan uzak durulması, temizlenmelerine kadar onlara yaklaşılmaması emredilmektedir. Ayette geçen mahid kelimesi, hem hayız manasına masdar, hem de hayız yeri manasında ism-i mekan olduğundan bu lafız müşterektir. Kelime, masdar (hayız) manasına alınacak olursa, ayet, "hayız zamanlarında kadınlardan
Bando mızıkayla dünyaya geldim;
gerçekten bando mızıkayla!
Yıl 1933, aylardan ekim, günlerden 29; yani "Onuncu Yıl"...
"On yılda on milyon genç yarattık her yaştan" diye marşların
söylendiği cumhuriyetin onuncu yıl dönümü...
İşte o gece annem tutturmuş da tutturmuş,
"Fener alayını izleyeceğim" diye.
Sosyal felsefe dersindeki sunumum iyi geçmişti. Mevzu savaş olunca Hitler’den bahsetmemek olmazdı. Sunumda Hitler’den ve 90’lı yılların başlarında Orta Avrupa’da vuku bulmuş Bosna Savaşı’ndan ayrıntılı bahsedince hocam biraz gerilmişti. Yorgun bir günün akşamında Mait’in tiyatrosunu izlemeye gidecektim. Beni tarifi zor bir heyecan bastı. Okuldan
Her şey kendi yerinde, her cinsiyet kendi işinin başında olursa, bu
ortasından çatlamış yaşlı dünya, olduğu gibi kalacaktır! Jules
Guesde şöyle yanıtlıyordu bütün bunları: "Kadının mutfaktaki
yeri diğer yerlerden daha önemli değildir. Tıpkı erkeğinki gibi
kadının da yeri her yerdedir. Çalışabileceği ve çalışmak istediği
her yerde. Erkeğin de cinsiyetine tekabül eden işlevleri vardır:
Hem koca hem de babadır. Bu onun aynı zamanda doktor,
sanatçı ya da kafa işçisi olmasını engellemez. Kadın da eş,
anne ya da bunlardan biri olmadan niçin kendi istediği bir
biçimde sosyal yaşama katılmasın?"
Yeri gelir tanrının bakışları bir kadının bakışlarına bürünür. Tanrı takıntısı dünyevi aşkı yerinden oynatır. Ikisi arasında parçalanmaksızın bir kadını ve tanrıyı aynı anda sevemez insan